28 Ağustos 2015 Cuma

Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesi


Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olan gıdalar İnsan vücudu faklı hastalık ve enfeksiyonlarla mücadele etmek için bağışıklık sistemine sahiptir. Bağışıklık sistemin güçlü olması kendimizi daha iyi hissetmemizi, iyi görünmemize ve daha enerjik olmamıza sebep olur.

Bizi enfeksiyonlardan korur kanserden ve çevresel zararlardan korur, yanık ya da ameliyat sonrasında hızla iyileşmeyi sağlar. Şimdi hangi gıdaların bağışıklık sistemimizi güçlendiğini öğrenelim; Sarımsak: antibakteriyel ve virüslere karşı olan sarımsak aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de etkin rol oynar.

Güçlü selenyum kaynağı olan sarımsak, sağlıklı yaşam için gerekli sülfüründe kaynağıdır. Lahanagiller: Brokoli, bürüksel lahanası, lahana, karnabahar beta karoten kaynağıdır. Aynı zamanda C vitamini ve kalsiyumunda kaynağıdır. Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeler ile antikansorejen etki gösterirken; yapılan araştırmalar, özellikle lahananın düzenli tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymuştur

Brüksel lahanası da günlük C vitamini ihtiyacının yüzde yüzünü karşılayabiliyor. Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler: Betakaroten içermelerinin yanı sıra A vitamini, C vitamini ve kalsiyum deposudurlar.

Havuç ve kabak: Havuç, balkabağı, kabak ve tatlı patatesten oluşan bu grup sebzeler, A vitamini kaynağıdır. Karoten içerdiklerinden kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Tüm bunların yanında üzüm, kivi, yabanmersini, portakal, kültür mantarı, zencefil ve karaturp da her biri tüketildiklerinde bilindiği üzere bağışıklık siteminin güçlendirilmesin de faydalıdırlar.



26 Ağustos 2015 Çarşamba

Kadınlar için Estetik Yazı Dizisi


ESTETİK: Kişilerin, dışarıya karşı güzel görünmeleri için yapılan bir iştir. Estetik insanların kendileri daha güvende hissetmelerine neden olur. Dışarıya karşı güzel görünmek herkes için farklı olabilir. Kişiden kişiye farklılık gösteren bu estetik kişilerin özgüvenlerinin artmalarına sebep olur.

Estetik yaptıran bir kişi dışarıya çıktığı zaman herkesin ilgisini çekmesinden dolayı huzur bulur. Estetik bir diğer tanımıyla da güzeli ve güzelliği inceleyen bir dal olarak tanımlanabilir. Estetik duyusal bir iştir. Kişilerde farklılık göstermesi de bu sebepten kaynaklanmaktadır. Yani, estetik öznel bir değerdir. Estetikte değerlendirme söz konusu ise buda güzel, çirkin gibi terimlerle yapılır.

Her estetik yapan güzel ya da her estetik yapmayana çirkin demek kişisel bir görüştür. Estetik kişilerin duyularına seslenir. Aslında estetik bir sanat işidir. Bu sebeple de olabildiği kadar doğal olmalıdır. Estetikte aynı zamanda bir uyum söz konusudur. Nesneler arasında ki uyumu ifade eder. Bu yüzden de estetik yapılırken uyuma dikkat edilmelidir.

ESTETİKTE TEKNOLOJİNİN YERİ 
Estetikte teknolojik gelişmeler estetiğin yapılmasına ve estetik yapıldıktan sonra ki dönemlerde çok önemlidir. Estetik çeşitleri çok bulunmaktadır. Dilerseniz bunlardan birkaçını açıklayalım. Burun estetiği, kulak estetiği, göğüs estetiği. İnsan vücudunun neredeyse tümüne estetik uygulanabilmektedir. Bu estetiklerin hepsinin de farklı yapılış şekilleri bulunmaktadır ve bunları yapabilecekte birçok doktor ve hekimlikler mevcuttur.

Estetikte geçmişten günümüze kadar birçok gelişme yaşanmıştır. Estetik için gerekli olan cihazlarda teknoloji kullanarak birçok yenilikler getirilmiştir. Buda gerek doktorlarımız için gerekte estetik yaptıracak birey için daha kolaylık sağlamaktadır. Bu estetiğin bu kadar kolay olması da insanların kısa bir sürede yeni ciltlerine kavuşmalarını kolaylaştırmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle estetik yapılacak birey için korkusuz bir vakit geçirmesini sağlayacaktır. Ve hatta daha sonraları da yapılan estetik ileri teknolojinin uygulanması sebebiyle de daha güzel ve rahat olacaktır. Estetik daha çok bayanları ilgilendiren bir durumdur.

Bayanlar görünümlerine daha dikkat etmelerinden dolayı estetiğe de çok önem vermektedirler. Estetik denilince ilk akla gelen bayanlar olmaktadır. Yapıları gereği güzelliğe önem vermektedirler ve güzel görünmek içinde olabildiğince her şeye dikkat ederler. İşte estetikte bu dikkat ettikleri konulardan birisidir.

Bu yüzdende estetiğin onlar için çok büyük değeri vardır. Estetik yalnız tek bir kelime olarak algılanmamalıdır ve çok geniş anlamlar ifade eder. Estetik, karşı tarafa bir bakıma kendimizi gösterme işidir. Bu da elbette fiziksel bir şekilde yapılır. Estetikte karşı tarafın zihninde duyusal bir düşünce oluşturabilmektir.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir ?


Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir ?

Günümüzde her 10 kişiden 7’si, hayatının bir döneminde böbrek taşı sorunu yaşayabilir. Bazı hastalarda böbrek taşı oluşumu bir ya da birkaç kez yaşanırken, bazılarında ise kronik biçimde düzenli aralıklar ile tekrarlayabilmektedir.

“Böbrek taşı belirtileri nelerdir?” diye sorulacak olsa, ilk ve en önemli cevap şiddetli ve keskin ağrı tipidir. Aniden ortaya çıkan bu ağrı bel bölgesinde ve taş oluşan böbreğin hizasında sırt bölgesinde hissedilmektedir. Böbrek kanala düşmüş ise mesane ve idrar yollarında da aynı ağrı hissedilmektedir.  Hasta bazı durumlarda ağrının şiddeti ile bulantı yaşayabilir ve kusabilir.

Böbrek taşı oluşumunda ağrı ya da başka belirtiler hissedilmez. Taşın böbrek yatağından ayrılıp kanala girme ve vücuttan atılım sürecinde görülen şiddetli ağrı ile birlikte rahat idrar boşaltamama sorunu da görülebilmektedir. Ayrıca idrarda kan görülebilir. Bunun sebebi ise böbrekte oluşan taşın sivri ve keskin köşeleri kanal duvarında tahribata yol açmasıdır. Yukarıda belirttiğimiz tüm bu belirtiler böbrek taşının düşmesi ile birlikte yok olur ve hasta rahatlar.

22 Ağustos 2015 Cumartesi

Cilt Lekeleri ve Gözenekler


İnsanda en dikkat çekici kısım yüzdür. Yüzün görünümünde her ayrıntı önem taşır. Ancak en dikkat çekici olanlar; Kırışıklık, sivilceler, lekeler, göz altı torbası ve morluklardır. Bakımlı bir cilde sahip olmanın yolu cildi derinlemesine temizlemekten geçer. Etkili bir temizlik için cildinize buhar banyosu yapıp bitki maske uygulayabilir kuruduğunda yıkayarak cildinizi ölü hücrelerden arındırabilirsiniz. Böylece cildiniz parlak ve canlı görünecek.

Bakım her yaşta gereklidir. Her cilt tipi için uygulanması gereken bakım başkadır. Şimdi değişik cilt tiplerine göre uygulanması gereken maskeleri size tarif edeceğiz.

Normal yada kuru cilt tipi için maske; Yarım çay bardağı kadar yoğurdun içine iki çay kaşığı bal ve bir çay kaşığı greyfurt suyu ekleyip iyice karıştırın ve cildinize sürüp 15 dk bekletin. 15 dk sonunda yıkayıp cildinize uygun bir nemlendirici kullanın.

Yağlı cilt tipi için maske; İki limonun kabuğu soyulur suyun içine koyularak yarım saat kadar bekletilir ve püre yapılır. Arındırılmış olan cilde uygulanarak 10 dk beklenir ve yıkanır.

Ek bilgi: Bir çay kaşığı maya ile bir çay kaşığı karbonat, bir tatlı kaşığı kadar suda ıslatılır ve cilde sürülüp 15 dk bekletilir ve yıkanır. Bu işlem cildin gözeneklerini arındırır ve lekeleri yok eder.

21 Ağustos 2015 Cuma

Sivilce İzleri


Sivilce izleri sivilcelerden sonra oluşan çeşitli lekelere verilen genel isim. Oldukça fazla insan bu izlerden muzdarip bizde saglikozel.com olarak sizlere sivilece izleri hakkında bir yazı hazırladık. Daha önce de değindiğimiz bir konuydu, ancak dediğimiz gibi konu çok insanı ilgilendiriyor.

Sivilce İzleri Nasıl Oluşur

Evvela bu sivilce izlerinin neden olduğuna bakalım, sonuçta sivilce izleri durduk yerde oluşmuyor. Sivilce izi konusunda oldukça faydalı bir blog olan cildin.blogspot.com sitesinden alıntı yaptık

“Pürüzsüz bir cilt herkesin hakkı. Cildinizdeki akne leke iz ve çukurlarını giderecek yöntemi sizle paylaşacağım. Önde akne nedir, akne lekesi, akne izi ve ekne çukurlarını açıklayalım. Akne tıp dilinde (acne vulgaris) olarak adlandırılan sivivilceye verilen bir diğer isimdir. Akne derinin kıl köklerinde bulunan yağ bezelerinin çeşitli hormonal ve başka durumlarla daha fazla yağ salgılaması sonucu "Propionibacterium acnes" isimli bakterinin cilt üzerinde bu yağ içinde üreyerek kıl köklerinin üzerini tıkaması sonuncu oluşan cilt problemidir. Akne yani sivilce en çok yüzde olmakla birlikte sırtta boyunda, göğüste ve kollarda görülür.

Akne Lekeleri

Akne lekeleri aknelerden sonra açığa çıkan cilt lekeleridir. Aknelerden sonra ciltte renk değişikliği oluşur genllikle ciltte kabarıklık veya çukur şeklinde oluşur. Akne lekeleri cilt üzerinde kozmetik olarak insanların istemedikleri bir durumdur. Konuyla ilgili sivilce lekelerine çözüm yazıma bakabilirsiniz.

Akne İzleri

Akne izleri tıpkı akne lekeleri gibi aknelerden sonra açığa çıkmız akne lekeleridir. Daha uzun süre geçmeyen akne lekelerinden sonra akne izleri oluşur. Akne izleri cilt üzerinde daha çok çukur ve gözenek genişlemesi olarak görülür.

Akne Çukurları

Sivilceler yani aknelerin boyu büyürse o akneden sonra ciltte aknenin izi olarak derin çukurlar oluşur. Akne çukurları insanları oldukça etkileyen bir sorundur, bir çok insanda kozmetolojik ve psikolojik olarak olumsuz etkileri vardır. Konuyla alakalı olarak sivilce çukurlarına çözüm yazıma bakabilirsiniz. Kaynak: cildin.blogspot.com

Sivilce yani akne izleri konusndaki bu alıntıdan sonra sivilce lekelerinin nasıl çözülebileceğini aktaracağız. Sivilce izleri hassas konulardır.

Sivilce İzleri Tedavisi

Sivilce izlerini gidermek için bir çok yöntem olmakla birlikte en etkili yöntem şüpesiz ki kimyasal peeling yöntemidir. Biz de bu konuda kimyasalpeeling.blogspot.comadresinden bir alıntı yaptık.

“Sivilceler oldukça büyük bir sorundur. Eğer akne denen sivilcelerinizi sıkarsanız cildinizde iz bırakması daha kuvvetlenir. Çünkü sivilcelerin içerisindeki sebum dışarı çıkarken kanalı bir hayli zorlar ve bölgede dein sivilce izi oluşturur. Bu izler skara ve sivilce çukuruna da dönüşebilir. Zaten akne tedavisi oldukça zor geçer ve tedavi sonrası kalan izlerse daha bir can sıkıcı olabilirler.

Akne Tedavisi

Sivilce izlerinin nasıl oluştuğu ve geçirme yöntemlerini ele alıyorsak, bu konuda akne tedavisini anlatmak olayın temeline inmektir. Akne denilen cilt problemi cildinizde bulunan kıl köklerinden salgılanan sebum isimli yağlı maddenin dışarı çıkamayıp cilt kanallarını tıkanması sonunda oluşur. Sebumun kıl kanallarını tıkanmasının ana nedeni bu yağlı sıvı içinde üreyen (P. Acnes) diye bilinen bakterinin iltihaplanmasıdır. Zaten akne ismini bu bakteriden alır.

Doktorlar akne için topikal merhemler, bha (beta hidroksi asit) asitlerinden olan salisilik asitli temizleme jelleri, çinko oksitli kremler, kükürtlü sabunlar yazarak sivilceleri kurutmak isterler veya, sebumu yani yağ salgılanmasını azaltmak için roaccutane gibi ilaçlarla tedavi uygularlar.


Sivilce Lekeleri

Eğer sivilcelerinizi sıkarsanız ilk başta kırmızımsı sivilce izleri olur, daha sonrasında bu sivilce izleri geçirilmesi oldukça meşakkatli olan sivilce lekelerine dönüşür. Sivilce lekeleri lazerle veya kimyasal peelingle tedavi edilir. Sivilce izleri için çeşitli krem ve kozmetik ürünler olmakla birlikte hiç birisi kimyasal peeling kadar etkili değildir. Zaten bu kremlerin içerisinde de kimyasal peelingde kullanılan salisilik asit, laktik asit, glikolik asit gibi asitler bulunur ve bir sivilce izi kreminin de amacı deriyi soymaktır. Ama başta da belirttiğim gibi hiç bir krem veya kozmetik ürün tek başına kimyasal peeling kadar etkili değildir.

Sivilce İzleri Nasıl Geçer

Sivilce izlerini geçirmek için lazer yaptırabilirsiniz. Ancak lazer tedavisi sonucunda çeşitli kalıcı hasarların kalması, kanser yaptığına dair çeşitli söylentiler ve fiyatlarının yüksek olması insanları lazer tedavisi tercihini oldukça düşürür. Bunun yerine daha güvenli ve etkili bir sonuç olan kimyasal peeling sivilce izi tedavisi tercih edilmektedir.

Kimyasal peeling doktor gözetiminde yapılabildiği gibi insanlar evde kimyasal peeling yapabiliyorlar. Kimyasal peeling için genellikle tca ve aha (alfa hidroksi asit) gurubundan glikolik asit, laktik asit gibi asitler tercih edilirler.

Sivilce izi ve sivilce lekelerine kimyasal peeling yapacaksanız bilmeniz gereken en önemli konu cildinizde sivilceler varken bu peeling işlemini yapmamanız gerektiğidir. Sivilce izleri için kimyasal peeling işlemleri genelde eylül ayıyla nisan ayları arasında yapılır. Yazın yapılmasında bir sakınca olmamasına rağmen cildin iyi korunması gerekir: yani güneşe çok maruz kalmamalısınız bu peeling işlemlerinden sonra.

Sivilce Lekeleri Kimyasal Peeling

Sivilce izleri için yapılacak kimyasal peeling de eğer yüzünüzdeyse %15 ile %25 arası oranlarda TCA kullanılabilir, bir diğer asit olan glikolik asit %25 ile % 50 arasında kullanılabilir, laktik asit ise %40 ile %80 arası oranlarda tercih edilebilir. Ayrıca salisilik asit, laktik asit ve glikolik asitleri çeşitli oranlarda karıştırarak kimyasal peelingler yapılabilir.

Eğer sivilce izi ve sivilce lekesi sırtınızda, kolunuzda, göğsünüzde vb. yerlerdeyse bu iz ve lekeler için yazın da kimyasal peeling yapabilirsiniz sonuçta güneş görmeyecekler. Bu bölgeler için %25 ile %40 arası oranlarda TCA, %50 ile % 70 arasında glikolik asit tercih edebilirsiniz.” Kaynak: kimyasalpeeling.blogspot.com


Sizler için hazırladığımız bu uzunca yazının  değerli saglikozel.com sitesi okurlarına faydalı olmasını umuyoruz. Bizler bu sağlık sitesinde sizlere gerçekten faydalı bilgiler vermek için uğraşıyoruz. Yazılarımızı büyük bir özen ve titizlikle konu hakkında bilgiler veren sitelerde araştırmalar yaparak hazırlıyoruz.

Ayak ve Tırnak Mantarı


Ayaklarımızda oluşan mantarlar zamanla tırnaklarınıza bulaşabilir. Ayak mantarı nispeten kolay tedavi edilebilen bir durum olsa da özellikle tırnak mantarı tedavisi çok zor bir hastalıktır. Bizde saglikozel.comolarak size bu yazıda ayak mantarı ve tırnak mantarı hakkında bilgiler verecek bir yazı hazırladık.

Ayak Mantarı

Öncelikle ayak mantarı konusunda bilgiler verelim. Ayak mantarı konusunda oldukça faydalı bir site ayakmantar.wordpress.com sitesinden sizin için bir alıntı yaptık.

Ayak mantarı aslında bir çeşit küftür, ayaktaki kokunun ana nedenlerinden olan ayak mantarı oldukça kötü kokulu bir durum arzeder. Ayak mantarının bir başka olumsuz özelliği ayaklarda yarattığı kaşıntıdır. Ayak mantarı neticesinde oluşan kaşıntı çok rahatsız edicidir.
Mantar denen bir küf çeşidinin sebep olduğu deri rahatsızlığıdır. İnsanların çoğu ömürlerinde bir kez ayak mantarı geçirirler.

Ayak Mantarının Sebebi Nedir
Ayak mantarına sebep olan mantarlara herkes maruz kalır. Ancak niçin bazı insanlarda geliştiği bilinmemektedir. Yıkama sonrası kurutulmayan ayak, sıkı çorap ve ayakkabılar, ılık iklim nemli bir ortam oluşturarak mantarların çoğalmasını sağlar.

Ayak Mantarının Bulaşması Nasıl Olur
Bulaşma genellikle terlik, çorap, ayakkabı, havlu gibi ortak kullanılan eşyalardan veya banyo, küvet, plaj, hamam ve benzeri ortak zeminlerden olabilir. Genellikle çok bulaşıcı olduğuna inanılır. Ancak aynı evi paylaşan insanlarda bile görülmeyebilir.

Ayak Mantarının Görüntüsü nasıldır
Deride dökülmeler ile birlikte her türü oldukça kaşıntılıdır.
Ayak Mantarı Tedavide neler kullanılır
Krem ve spreyler ile tedavi edilir. Ciddi rahatsızlıklarda ağızdan hap tedavisi yapılır. Bazı vakalar tedaviye direnç gösterebilir.

Ayak Mantarı Tedavi Edilmezse Ne Olur
Deri bütünlüğü bozulduğundan diğer mikroplar çatlak ve yarıklardan girerek yılancık denen hastalığa yol açabilirler.

Ayak Mantarı Niçin Tekrarlar
Tedavi ile döküntü geçse bile mantarlar deride yaşamaya devam eder. Ve uygun şartlarda tekrar hastalığa yol açarlar.

Ayak Mantarının Tekrarlamaması için alabileceğim tedbirler var mı

Her gün ayağınızı yıkayın,
Ayağınızı, özellikle ayak parmak aralarınızı sürekli kuru tutun,
Özellikle yazın kapalı ayakkabılar giymeyin,
2-3 çift ayakkabıyı dönüşümlü olarak kullanın, ayakkabı kurumadan tekrar giymeyin,
Pamuklu çoraplar giyin ve günlük olarak değiştirin,
Başkalarının havlu ve ayakkabılarını kullanmayın,
Mümkünse evde çıplak ayakla gezin,
Yazın ayakkabılarınıza mantar önleyici pudralar serpin. Kaynak: ayakmantar.wordpress.com

evet kısaca ayak mantarı hakkında bilgiler edindik. Peki bu ayak mantarı nasıl tırnağa sıçrayarak tırnak mantarı oluşturuyor. İşte buna da ayak tırnak mantarı başlığında bakacağız.

Ayak Tırnağı Mantarı

Ayak mantarları tırnaklara yerleştiğinde tedavisi oldukça güç olan ayak tırnağı mantarı oluşabiliyor. Peki bu durumda ne yapmalı. Konuyu uzman bir blogdan alıntıladık. Özellikle tırnak mantarı önleyici tarifi çok önemli ve kullanılmalı. Ayak tırnağı mantarı için ayakbakimisagligi.blogspot.com sitesine gözatalım.

“Tırnak mantarı rahatsızlığı ülkemizde en sık rastlanan sağlık problemlerinden biridir. Bu kadar yaygın olmasının nedeni toplu yaşam kültürümüzün çok yaygın olması ve toplu mekanlarda gerekli hijyenin sağlanamamasıdır. Hamamlar, havuzlar, gibi toplu yerlerde suyla birlikte yayılan bir hastalıktır tınak mantarı. Gerekli sterilizasyonun sağlanması neredeyse imkansıza yakın olduğu için tırnak mantarı kapma şansınız çok yüksektir. Mantar bulaştıktan sonra uzun süre aynı ayakkabıyı giymek, ayakkabı hijyenini ve temizliğinin ihmal edilmesi, ayakkabının havalandırılmaması, sık sık çorap değiştirilmemesi, ayak temizliği ve hijyenine önem gösterilmemesi ise mantarın tedavisini zorlaştırmaktadır.
Ekseri ayak baş parmağını etkileyen bir sorun olan tırnak mantarı, zamanla diğer parmaklara da geçerek ve giderek yayılma eğlimindedir. Tırnak mantarının en önemli belirtisi, ayak tırnağının sanki ağaç kökü gibi olması ve renginin doğal renginden çok farklı olmasıdır.

Ayak Tırnağı Mantarı Belirtileri

Tırnakta mantar enfeksiyonu varsa bunu çok çabuk anlarsınız, ayak kokusu oranı artar, veya tırnaklarınız temasla ağrımaya başlar, hastalık tırnaklarda sarı, yeşil veya kahverengi renklenme, tırnaklarda pul pul kalkma, tırnak altında normalden fazla kir birikmesi gibi belirtiler gösterir.


Tırnak Mantarından Korunmak İçin Öneriler

  Tırnak mantarından korunmanın ilk yolu havuz veya hamam gibi toplu yerlerde bulunuyorsanız çıkışta ayaklarınızı kuruttuktan sonra, çay ağacı yağı, laktik asit, salisilik asit ve kolonya ile hazırlayacağınız çözeltiyi ayaklarınıza ve tırnaklarınıza uygulamaktır.
  Ayaklarınızı olabildiğince temiz ve kuru tutun.
  Ayak tırnaklarınızı, parmağın ucunu geçmeyecek şekilde düz olarak kesin.
  Manikür ve pedikür için sterilize aletler veya en güvenlisi kendi aletlerinizi kullandırın.
  Ayağınıza uyan, sivri burunlu olmayan rahat ayakkabılar giyin.
  Havluların kesinlikle kişiye özel olmasına dikkat edin.
  Ayaklarınız çok fazla terliyor veya nemli kalıyor ise 2-3 satte bir çorap değiştirin

Tırnak Mantarı Önleyici

Tırnak mantarını önlemek için kendinizin hazırlayacağı bir tonik ciddi anlamda sizi kurtaracaktır. Özellikle havuz ve hamam gibi toplu yerlerde bulunuyorsanız bu karışımı kullanmanız oldukça önemlidir.

Malzemeler:
10 ml çay ağacı
10 gr salisilik asit
20 ml saf laktik asit
150 ml kolonya
Malzemelerden kolonyanın içerisine salisilik asiti ilave edin ve çalkalayın salisilik asit eriyecektir. Sonrasında laktik asit ve çay ağacı yağını ilave ediniz. Havuz ve hamam gibi yerlerde buluduktan sonra el ve ayak tırnaklarınıza bu hazırladığınız karışımı sürmeniz yeterlidir. Kaynak: ayakbakimisagligi.blogspot.com

Ayak tırnağı mantarına da baktık. Peki tırnak mantarı olursak ne yapmalıyız. İşte  bu konuda gerçekten bir sürü bütkü ıvır zıvır ve ilaç anlatılıyor ama hiç birisi derde derman değil. 30-40 senedir bu hastalıkla uğraşanlar var.

Tırnak Mantarı

Eğer tırnaklarınızda mantar oluştuysa, bu mantarı öldürmeniz gerekiyor. Peki tırnak mantarından nasıl kurtulacaksınız. Bu konuda alıntıyı tirnakmantar.wordpress.com sitesinden yaptım.

Tırnak mantarı tıpta “onikomikoz” olarak adlandırılan bir hastalıktır. Dermatofit denilen mantarın tırnak içine yerleşmesiyle açığa çıkan bir hastalıktır. Oldukça yaygın görülen bir tırnak hastalığı olan tırnak mantarı el ve ayak tırnaklarında görülmekle birlikte genellikle ayak tırnaklarında daha yaygındır. Bunun nedeni ise ayaklarımızdaki çoraplar, ayakkabılar mantarın üremesine daha iyi ortam hazırlarlar. Yazının sonunda size tırnak mantarının kesin çözümü anlatılıyor bu yüzden yazının bütününü dikkatle okuyunuz.

Tırnak Mantarı Nasıl Bulaşır
Tırnak mantarı tırnaklarda oluşan deformasyon, zedelenme, çok kısa kesim gibi nedenler yüzünden bulaşma olasılığı artan bir hastalıktır. Tırnak mantarı genellikle toplu bulunan alanlarda, yüzme havuzu, hamam, sauna, kuaför salonları, manikür-pedikür gibi işlemlerle iyi dezenfekte edilmeyen steril olmayan ortamlardaki yayılmayla bulaşır.

Tırnak Mantarı Belirtileri
Tırnaklarınızda mantar olduğunu anlamanız oldukça kolaydır. Tırnak mantarı çok bariz belirtileri olan bir hastalıktır. Özellikle tırnaklarda sarımsı yeşilimsi veya kahverengimsi bir görünüm oluşur, ilerleyen aşamalarda tırnaklarda pul pul kalkma ve ayakta koku oluşumu yapar. Tırnak mantarının ileri aşamasında tırnaklarda şişme ve acı görülmektedir.

Tırnak Mantarı İlaçları
Tırnak mantarı tedavisi için genellikle ağızdan alınan antifungal (anti mantarik) haplar veya tırnağa sürülen antifungal ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların etken maddeleri nistatin, pimarisin (natamisin), griseofulvin, imidazol, triazol, ketokonazol, tiokonazol, flukonazol, itrakanazol, naftitingibi etken maddeler içeren oldukça fazla sayıda ilaç kullanılır.

Tırnak Mantarı Tedavisi
İlaç harici olarak lazer ile mantarlar tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca kimyasal peeling işleminde kullanılan asitlerle mantarlı bölgenin yakılarak hem mantarın kurutulması hem de cildin yenilenmesi sağlanır.
TCA %60 solüsyonu tırnak mantarı olan bölgeye kulak çubuğu yardımıyla 3-4 sefer üst üste sürün, 3-4 dakika sonra bölgeyi bol suyla yıkayın. TCA solüsyonun %60 olması önemli daha az veya fazla oranlarda kullanmayın.TCA tırnakmantarını öldürüp bölgede soyuma sağlayacaktır. Daha sonra sabah akşam kullanılmak üzere hazırlayacağınız bir merhemi işlem uyguladığınız bölgeye sürmeniz gerekiyor. TCA solüsyonu 15 günde bir yapmanız gerekiyor. Tca her gün uygulanmaz.
TCA sonrası merhem için 1 kutu %40 çinko oksit içeren pişik kremi, 1 kutu madecassol krem ( bu kremleri eczaneden alabilirsiniz) , 10 ml saf e vitamini, 10 ml saf b5 vitamini, 20 ml saf laktik asit. Bütün maddeleri bir kutuda iyice karıştırın ve tca solüsyon uyguladığınız bölgeye sabah akşam sürün.

Tırnak Mantarı Kesin Çözüm

Yazdığım uygulama ile tırnak mantarından ellerde 2 ayda, ayaklarda ise 4 ay sonra tırnak mantarından kesin kurtulursunuz. Peki bu nasıl olacak. TCA solüsyon genital siğiller gibi inatçı siğilleri bile öldüren bir asit, ayrıca cilt yenileme özelliği var, sivilcer izleri, ameliyat izleri, nasır, cilt lekesi gibi durumlar için insanların yüzleri dahil uygulanan bu asit tırnak mantarı olan bölgeyi zamanla soyacak ve uygulama enasında bölgedeki mantarı öldürecek.Çinko oksit cilt besleyici güçlendirici bir madde, aynı zamanda anti fungal ve anti bakteriyel bir madde. Bölgedeki soyulmayı hızlandırırken tırnak oluşumu hızlandırıp mantarların üremesine engel olacak. madecassol bölgede hızlı iyileşme yapacaktır, e vitamini ve b5 vitamini de tırnağın beslenmesini ve hızlı iyileşmesini sağlayan maddelerdir. Laktik asit ise ciddi bir antifungal maddedir. Hazırlayacağınız bu merhemi TCA uyguladıktan sonra sabah akşam sürmeniz durumunda 3-4 ay içerisinde ayak tırnaklarınızda mantardan eser kalmaz ve tırnaklarınızı yenilemiş olursunuz.TCA tırnak mantarını öldürdükten sonra hazırladığınız merhem mantarın yeniden üremesini engelleyecek ve ikinci seans tca uygulamasında (TCA yı tırnak mantarları için 15 günde bir uygulayın) tırnaklarınızı daha arındıracak ve sürecin sonunda yenilenmiş ve mantarsız tırnaklara kavuşmanızı sağlayacaktır. TCA’yı doa kimya sitesinden satın alabilirsiniz. Kaynak: tirnakmantar.wordpress.com

evet bu uzunca ayak mantarı ve tırnak mantarı yazımız burada bitiyor. Özellikle tırnak mantarı hastalığından muzdarip olan herkese acil şifalar dileriz. Sizler için saglikozel.com olarak yazdığımız bu yazımızın hepinize faydalı olduğunu umuyorum.



19 Ağustos 2015 Çarşamba

1–3 Yaş Çocuk Gelişimi ve Beslenmesi


Çocuğun ilk yaşının öncesi ve daha sonrasındaki beslenmesinde fazla bir fark yoktur. Ancak ilk yaşlardaki ile beş altı yaşları arasındaki beslenme alışkanlıklarını da önemli ölçüde farklılıklar vardır. Küçük yaştaki çocuğun diş yapısı gibi özellikleri, davranışları istekleri, yapmak istedikleri çelişkilidir ve uyumsuzdur. Bu nedenledir ki ilgi ve alakaya muhtaçdır. Kendi başına bırakılmaması, denetim altında tutulması ve beslenmesi bu sergilemiş olduğu davranışlara göre düzenlenmelidir. 1–3 yaşındaki çocukların beslenmesi şu esaslara göre belirlenmelidir.

Çocuğun yaşı ilerledikçe besin çeşitliliği ve miktarı arttırılmalı, yiyecekler çocuğun diş yapısına uygun olarak seçilmelidir. İlk yaşlarda yiyeceklerin önemli kısmını yumuşak besinler oluşturur. Sırası ile besinlere taneli katı ve sert besinler eklenmelidir. Öğünleri ise çocuğun davranışlarına göre düzenlenmelidir. Çocuğun yemesine uygun ortamlar ve gereksiz engellemelerden kaçınılarak yardım edilerek beslenmesi sağlanır. Çocuğun temel ilkeler bağlı kalması besin guruplarından yeterince vermek çocuğun gelişimi ve kişisel özelliğine göre düzenlenmelidir.

Çocuğun yaşı ilerledikçe ihtiyacı olan besin miktarı da artmaktadır. Ancak çoğu yetişkin kendi yedikleri besinlerle karşılaştırıp çocuğun yediğini genellikle az bulmaktadır. Yetişkinler bu konuda çocuklarını zorlamaları ters sonuçlar almalarına yol açar. Bazı çocuklar ise yaşlarının gerektirdiğinden fazla besin alarak küçük yaşta obezite ile karşı karşıya kalıyorlar. Yetişkinlere ise bu durumda çocuğunun yeme alışkanlığını düzenlemek düşmektedir.


18 Ağustos 2015 Salı

Çocuklarda Zehirlenme


Çocuklar toksik maddeleri ağız yoluyla almaları sık görülen bir vakadır. Zehirlenme görüldüğünde doktorun yerinde ve zamanında müdahalesi ile çok çabuk kurtulabilir. Bunun yanında zamanında müdahale yapılmadığı takdir de ölüm ile de sonuçlanabilir.

Zehirlenmeye yol açan maddeler sıklıkla bitkiler, evde kullanılan temizlik maddeleri ve açıkta bırakılan ilaçlardır. Zehirlenmeler çoğunlukla anne, baba veya bakıcının hatasından kaynaklanmaktadır.

Yürümeye başlayan çocuk merak ve öğrenme duygusu içinde olduğundan her tarafı karıştırıp eline geçen her maddenin tadına bakmak koklamak ister. Zehirlenmeler bu yaş döneminde sonra çoğalır ve oyun çocuğunun dönemine kadar devam etmektedir.

Bu nedenle çocukla ilgilenen kişilere bazı görevler düşmektedir. Bu görevleri; bütün ilaçlar, gaz ve benzin gibi maddeler, çamaşır suları ve tozları, kibrit, çakmak çocukların erişemeyeceği yüksek bir yerde bulundurulmalıdır. Bir anlık unutkanlık ve dalgınlık çocukların hayatlarını tehlikeye sokabilir, sizi mutsuzluğu sürükleyebilir. Tedbiri elden bırakmamalısınız.

14 Ağustos 2015 Cuma

Meme Kanseri Yazı Dizisi 2.Bölüm


Meme Kanseri Nedir? 

Meme kanseri meme dokusunu oluşturan hücrelerin anormal çoğalması sonucunda meydana gelmektedir.vücüdumuzdaki tüm hücrelerin çekirdeğinde hücrelerin çoğalmasını sağlayan ve onları kontrol altında tutan genler bulunur.radyasyon,çevresel faktörler ve mikroorganizmalar gibi bir çok nedenlerle bu genler anormal çoğalmaya başlarlar ve vücutta fazla bir doku oluştururlar buna tümör adı verilir.eğer bu tümördeki hücreler başka yere gitmeye çalışırsa kanser adını alır.sadece bulunduğu yerde kalırsa selim tümörler denir. Meme kanseri belirtileri

Meme Kanserinin Belirtileri ;

memenin bir bölümünün yada tümünün şişmesi,memede ele kitle gelmesi(en sık görülen belirtidir),meme cildi ve meme başının kalınlaşması,cildde kızarıklık,meme cildinde portakal kabuğu görüntüsü oluşması,meme başının herhangi bir yöne yada içeriye çekilmesi,kanlı akıntı gelmesi,koltuk altında kitle oluşması en çok görülen belirtilerdir.

Risk Grupları

Bir memesinde daha önce meme kanseri olanlar,şişmanlarda,yakın akrabasında meme kanseri olanlar,çok fazla sigara ve alkol kullananlar,rahim yada kalınbağırsağında kanser olanlar daha çok risk grubundadırlar.

Meme Kanserinin Erken Teşhis Nasıldır?

Meme kanserinde erken tanıma için 3 tane yol vardır.bu yollardan ilki meme muayenesidir.bayanların adet döneminden sonra, kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır.ikincisi doktor muayenesidir yılda bir 20-40 arası yaşlar 1 ile 3 yıl arasında en az bir kere doktora gitmeli,40 yaşından sonra her yıl 1 kez doktora gitmeli,üçüncü en önemli olan mamografidir.40 yaşından sonra her yıl 1 kez mamografi çekilmesi gerekir. Mamografi sayesinde meme kanserinden ölenlerin sayısında %35 azalma görülmüştür.


11 Ağustos 2015 Salı

Deri Nakli Nedir, Deri Nakli Nasıl Yapılır ?


Deri nakli, deri aşılama olarak da bilinir, vücudun bir bölgesindeki sağlam derinin, büyük bir yarayı ya da yanığı kapatmak ve iyileştirmek amacıyla vücudun başka bir bölgesine aktarılması. Deri naklinde, ya üst deriyle birlikte alt derinin bir bölümü de yaralı bölüme aşılanır ve derinin alındığı bölge kendi kendine iyileşmeye bırakılır, ya da üst deri ve alt derinin bütün katmanları nakledilerek derinin alındığı bölge ameliyat ile kapatılır.

Eskiden uygulanan ve büyük bir deri parçası yerine çok sayıda küçük parçanın nakledilmesine dayanan parça aşı­lama yöntemi, derinin alındığı yerde sonr­dan kötü bir iz bıraktığı için bugün hemen hemen hiç uygulanmaz. Nakledilecek deri genellikle uyluğun iç bölümü, bacak, üst kol ya da ön koldan alınır.


7 Ağustos 2015 Cuma

Farenjit Nedir? Farenjite Ne İyi Gelir ?


Farinksin akut iltihabıdır.

Genellikle nedeni virüslerdir. Ancak A grubu B-hemolitik streptokok, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia, pneumoniae veya diğer bakterilere bağlı olarak da gelişebilir. Yutkunmakla boğaz ağrısı ve duyarlılığı ile kendini belli eder. Gonore ve diğer cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklarda görülen farenjit de mevcuttur.

Sadece fizik muayene bulgularına dayanarak viral farenjiti bakteriyel farenjitten ayırmak zordur. Her ikisinde de farinks mukozası hafifçe vaskülarize veya çok iltihaplı, pürülan akıntı ve membran ile örtülü olabilir. Ateş, servikal adenopati, lökositoz hem viral hem de streptokoksik farenjitte görülür fakat streptokoksik farenjitte daha belirgin olabilir.

Tedavi

Rahatsızlığı gidermek için asetaminofen verilir ve istirahat önerilir. Bakteriyel infeksiyonu düşündüren klinik kanıtları olan hastalarda genellikle A grubu B-hemolitik streptokok kültürünün sonuçları beklenirken antibiyotik tedavsine başlanır. Öncelikle romatizmal ateşi önlemek amacıyla grup A streptokoksik farenjitte 10 gün süreyle 6 saat arayla oral yoldan 250 mg penisilin V verilir. Alternatif olarak parenteral penisilin G benzatin, oral eritromisin veya birinci kuşak sefalosporinler kullanılabilir.


5 Ağustos 2015 Çarşamba

Rinit Alerjik Nezle Nedir ? Teşhis ve Tedavi


Nazal mukozanın ödemi ve vazodilatasyonu, burun akıntısı ve burun tıkanıklığıdır.

Akut rinit, soğuk algınlığının en sık rastlanan bulgusudur. Akut rinit ayrıca streptokok, pnömokok ve stafilokok infeksiyonlarına bağlı olarak gelişebilir. Kronik rinit genellikle subakut inflamatuar veya infeksiyöz rinitin uzaması şeklindedir ancak sifiliz, tüberküloz, rinoskleroma, rinosporoidoz, layşmanyazis, blastomikoz, histoplazmoz ve leprada görülebilir. Bu hastalıkların tümünde granülom oluşumu yumuşak doku, kıkırdak ve kemik yıkımı vardır. Bunların sonucu olarak hastalarda burun tıkanıklığı, pürülan burun akıntısı, sık kanama yakınmaları vardır. Rinoskleroma, lamina propriada endüre iltihabi dokuya bağlı olarak ilerleyici burun tıkanıklığına neden olur. Rinosporoidoz kanamalı polipler ile kendini belli eder.

Teşhis ve Tedavi

Akut bakteriyel rinitin tanı ve tedavisi, etkenin tanınması ve antibiyotik duyarlılığının belirlenmesine dayanır. Yedi günden fazla olmamak üzere 3-4 saat arayla % 0.25 topikal fenilefrin ya da 4-6 saat arayla oral yoldan 30 mg psödoefedrin gibi sempatomimetik aminlerle vazokonstriksiyon sağlanması burun tıkanıklığını giderir.

Kronik rinitin tanısı, neden olan mikroorganizmanın kültür ve biyopsisi ile konur. Tedavide etken mikroorganizmaya karşı etkili antimikrobiyal ilaçlar kullanılır.


4 Ağustos 2015 Salı

Ağız Kuruluğu Xerostomia Nedir?


Tükürük eksikliği baş ağrılarından biraz daha fazla görülen bir problemdir. Fakat ağız kuruması diş sağlığınızı ve yemekten aldığınız zevki doğrudan etkiler.
Ağız kurumasının tıbbi terimi “Xerostomia” (zeer-o-STO-me-uh) ‘dır.

Ağız kuruması problemlere neden olabilir çünkü tükürük bakteriyel büyümeyi sınırlayarak diş çürümesine engel olur ve diş ve plaklarını temizler.
Tükürük lezzet alma güdünüzü arttırır ve yiyecekleri daha kolay yutmanıza yardımcı olur. Ayrıca, tükürükteki enzimler hazımsızlığa yardımcı olur.

Tedavi nedenlere bağlı olsa da, ağız kuruluğu genellikle ilaçların yan etkisidir. Ağız kuruluğu ilaçların dozunun iyi belirlenmesi ve yeni bir reçeteyle dengelenebilir.


3 Ağustos 2015 Pazartesi

Sarı dil: Nasıl ortaya çıkar?


Sarı dile ne yol açar?

Sarı bir dil, sağlıklı insanlarda ortaya çıkabileceği gibi, dilin yüzeyindeki ufak tüylerin (kabarcıkların) genişlemesiyle de ortaya çıkabilir. Sarı renk, genellikle, ağızdaki belirli bakteri türlerince yapılan pigmentlerden  (porfirinler) ortaya çıkar. Bu pigmentler nadiren kahverengi ya da siyah görünümde de olabilirler.

Sarı bir dil, genellikle geçici, acı vermeyen bir sorundur. Sigara içmek, hafif su kaybı, ateş, burun tıkanıklığı sonucu ağızdan soluma gibi birçok şey kabarcığın genişlemesine neden olur.

Dilinizin renginin değişmesi size rahatsızlık veriyorsa, 1 birim oksijenli su (hidrojen peroksit) ve 5 birim sudan oluşan bir solüsyonla dilinizi yumuşak biçimde fırçalamayı deneyin. Sonrasında ağzınızı suyla çalkalayın. Sigarayı bırakmak ve beslenmenizde lifi artırmak da yardımcı olabilir.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Cilt Kanseri: Tanımı ve Türleri


Cilt kanseri -cilt hücrelerinin anormal büyümesi- güneşe en sık maruz kalan cilt üzerinde gelişir. Ama kanserin bu yaygın şekli, genellikle cildin açıkta kalan ve güneş ışığına maruz kalan kesimlerinde oluşur.

Cilt kanserinin üç büyük türü vardır, bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli kanser en ciddi olan melanomdur.

Cilt kanserinin bu her üç türü de büyük artış göstermektedir. Fakat cilt kanserlerini önleyebilmek için ultraviyole ışınlarından ve cildinizdeki değişikliklere dikkat ederek kaçınabilirsiniz.

Erken teşhisle en agresif formdaki cilt kanserlerine karşı bile başarılı tedavi sağlanabilir.