31 Temmuz 2015 Cuma

Diş Sağlığı ve Diş Bakımı Hakkında Herşey.


Ağız sağlığı temiz dişler ile başlar. Diş fırçalamak ve diş ipi ile dişlerinizi temizlemekten ağız sağlığı problemlerini tanımaya kadar günlük diş bakımı ipuçları alın..

Dişlerinizi çok fırçalamaktan yorgun mu düştünüz? İple temizlemek sizi çok mu meşgul ediyor? Eğer bu günlük işleri atlamak size cazip geliyorsa, gülümsemenizin bu basit diş bakımı alışkanlıklarına bağlı olduğu aklınıza gelsin!

Nasıl ağız sağlığınızı düzenlemek gerektiğini ve ne zaman ağız sağlığı problemlerinizi hekiminize bildirmeniz gerektiğini öğrenin.

Sağlıklı ağız için fırçalama!

Ağız sağlığı temiz dişlerle başlar.

Amerikan Diş Derneği’nin verdiği fırçalama tekniklerini bir gözden geçirin;

Dişlerinizi gönde en az iki kez fırçalayın. Fırçalayacağınız zaman acele etmeyin. Bu titiz işlemi yapabilmek için yeterli zamanı ayırın.
Uygun ekipman kullanın. Bir florid diş macunu ve yumuşak telli diş fırçası kullanın. Elektrikli veya pilli diş fırçalarının, özellikle artritiniz ve başka herhangi bir probleminiz varsa bunların fırçalamayı zorlaştırdığını göz önünde bulundurun.
Pratik iyi bir tekniktir. Diş fırçanızı dişlerinize zıt açı olacak şekilde hafifçe tutun ve kısa ileri-geri hareketleri yapın.
Diş fırçanızı ne zaman yenilemeniz gerektiğini öğrenin. Elektronik diş fırçanız için 3-4 ayda bir başlık değiştirmek gerektiğini ve normal fırçanız içinse tellerin yıpranmış-dökülmüş hale geldiğinde değiştirilmesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
Sağlıklı ağız için diş ipiyle temizlik!

Herhangi bir diş fırçası veya diş macunu dişlerinizin arasına veya alt bölgelerine ulaşamaz. Bu yüzden günlük diş ipiyle temizlik çok önemlidir.

Diş ipini kullanma teknikleri;

Eksik etmeyin. Yaklaşık 45 santim uzunluğunda bir diş ipi koparın. Rüzgar yönünde ipi bir elinizin orta parmak etrafına dolayın ve kalan tarafı diğer elinizdeki orta parmağınıza 3 santimlik boşluk kalacak şekilde ipi ilk dişinize bağlayın.
Her seferde bir dişe götürün. Nazik bir şekilde ipi diş etinden çekmek ve plakları kazıyabilmek için baş parmağınızı ve diğer dört parmağınızı kullanın. Dişin her yerini iple nazikçe ovun. Diğer dişe geçinceye kadar ipi çözmeyin.
Devam edin, bırakmayın. Eğer ipi dişinize doğru götürürken sıkıntı yaşıyorsanız, parafinli çeşidini deneyebilirsiniz. İpi beceriyle kullanmak zor geliyorsa, diş ipi tutucu veya diş arası temizleyici kullanın.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Şizofreni Nedir? Halüsinasyonlar ve Kuruntular

Şizofreni gerçeği anormal yorumlamak olan bir grup ciddi beyin bozuklukları durumudur. Şizofreninin sonuçları halüsinasyonlar, kuruntular, bozuk düşünce ve davranışlardır.

Şizofren kişiler kendilerini insanlardan ve çevrelerindeki dünya faaliyetlerinden çekip, psikoz tarafından işaretlenen dünyaya geri çekerler.

Genel kanının aksine, şizofreni, bölünmüş bir kişilik veya birden fazla karakterle aynı değildir. “Şizofreni”ye “bölünmüş-akıl” dendiği halde, duygu ve düşüncenin genel dengesinin kesintiye uğramasıdır.

Şizofreni kronik (süreğen) bir durumdur ve yaşam boyu tedavi gerektirir. Fakat yeni ilaçlar sayesinde, şizofreni belirtileri genellikle başarıyla yönetilebilir, insanlar durumlarıyla birlikte üretken, eğlenceli bir hayat sürdürebilir.


Kalp ritim bozukluğu nedir?


Kalp ritim bozukluğu nedir?

Kalp ritim bozukluğu, düzensiz kalp atışıdır. Kalp ritim bozukluğu, kalpte doğuştan olan bozukluklara bağlı olabileceği gibi sonradan gelişen hastalıklara da bağlı olabilir.
Doğuştan kaynaklanan ritim düzensizliklerinin çoğunluğu kalbin Atriyumu (kulakçık) ve Ventrikülü (karıncık) arasındaki normal iletim sistemine ilaveten aktif halde bulunan başka bir iletim yolunun bulunması sonucunda meydana gelmektedir.

Kalp ritim bozukluğu belirtileri nelerdir?
Kalp ritim bozukluğun belirtileri bazen farkedilmeyebilir. Doktor muayene sırasında kalp ritim bozukluğunu tespit edebilir.
Ancak kalp ritim bozukluğu belirtileri genelde şunlardır: Baş dönmesi, bayılma, kuş kanadı gibi çarpıntı, göğüste ya da boyunda darbe hissi, nefes darlığı, göğüste rahatsızlık hissi, insanın kendisini güçsüz veya yorgun hissetmesi.

Kalp ritim bozukluğu tedavisi neler olabilir?
Genel olarak kalp ritim bozukluğu tedavisi şunlar olabilmektedir: İlaç tedavisi, elektrik şoku ile tedavi, kalp pili, cerrahi müdahale, yaşam tarzında yapılması gerekli değişiklikler. Bazen ise tedaviye gerek duyulmayabilir.

Kalp ritim bozukluğunda yapılması gerekli yaşam tarzı değişiklikleri nelerdir?
Öncelikle kalp ritim bozukluğu bazı aktiviteler sırasında ortaya çıkıyorsa bunları yapmaktan kaçınmak gerekir. Sigara, alkol, kafein kullanımı bırakılmalıdır. İçeriğinde kalp ritim bozukluğunu harekete geçirebilecek maddeler bulunduğundan dolayı nezle ve öksürük ilaçları kullanımından kaçınılmalıdır.

Tabii ki eğer kalp ritim bozukluğu belirtileri olan yukarıdaki rahatsızlıkları yaşıyorsanız ilk yapmanız gereken öncelikle doktora gitmenizdir. Çünkü kalp ritim bozukluğununuzun seviyesini ve nedenlerini doktorunuz tespit edebilecek ve size özel bir tedavi yöntemi tavsiye edecektir.
Ancak kalp ritim bozukluğu olanların çok fazla karamsarlığa kapılmaması gerekir. Çünkü kalp ritim bozukluğu tedavisinde de gelişmeler devam etmektedir. Mesela son dönemde; kalp ritim bozukluğu olan hastaların, çeşitli enerji kaynakları kullanılarak hücrelerin yapısını değiştirmek ve onları elektriksel olarak iletken olmayan bir hale getirme işlemi olan “ablasyon” yöntemiyle tedavi edilebileceği bildirilmiştir. Ablasyon, çeşitli enerji kaynaklarını kullanarak hücrelerin yapısını değiştirmek ve onları elektriksel olarak iletken olmayan bir hale getirme işlemi olarak tanımlanmaktadır. Bu işlemde soğutma ile yapısal değişikliklerin gerçekleştirilebileceği gibi, elekrik, ultrason ve günümüzde en yaygın kullanılan radyofrekans gibi enerji kaynakları ile de bu işlemin gerçekleştirilerek tedavi olarak uygulanabileceği belirtilmektedir.


29 Temmuz 2015 Çarşamba

Beyaz Dil ve Sebepleri

Beyaz dil: Nasıl ortaya çıkar?

Birkaç gün önce, dilimde beyaz bir örtü fark ettim. Fırçalamak fayda sağlamayacak gibi görünüyor. Beyaz dil neden olur?
Alan Carr
Göze hoş görünmese de beyaz bir dil genellikle geçici, zararsız bir durumdur. Dil yüzeyindeki parmak benzeri tüylerin (kabarcık) iltihaplanmasına bağlıdır. Birikinti, bakteri ve ölü hücrelerin iltihaplı papiller arasında yer edinmesi beyaz bir örtü görünümüne neden olur.
Sigara içmek, hafif su kaybı, yoğun biçimde ağızdan soluma gibi birçok şey kabarcığın iltihaplanmasına neden olabilir. Beyaz bir dilin görünümünü önlemek ya da düzeltmek için:
  • Dilinizi düzenli olarak fırçalayın.
  • Sigara içiyorsanız, sigarayı bırakın.
  • Bol su için.
  • Beslenmenizde lifi artırın. Elma, brokoli ve patlamış mısır gibi gevrek yiyecekler, birikintilerin dilinizden kazınmasına yardımcı olur.
Dilinizdeki renk değişimleriyle ilgileniyorsanız, diş doktorunuza başvurun.

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Dişler Nasıl Beyazlatılır?



Diş macunları, hidrojen peroksit gibi kolay kullanışlı malzemeler deneyin. Dişleri beyazlatmak için her gün kullanabilirsiniz. En iyi ihtimalle 1-2 hafta içinde beyaz dişlerinize kavuşabilirsiniz. Beyazlatma şeritleri daha az diş kapsasa da aynı etkiyi daha kısa sürede fakat gerçek dışı bir şekilde verecektir. Hidrojen peroksid ise daha hızlı kullanılır fakat sonuç almak uzun bir süreç ister. Fakat bunlar sigara yüzünden tekrarlanması için pahalı tedavi çeşitleridir.

Jelleri Deneyin

Dişçinizin verdiği özel jeli deneyin. Bir hafta boyunca günde 2-3 kez. Yada doktorunuzun söylediği şekilde kullanarak diş kullanılan jel gücüne bağlı olarak bir kaç ton beyazlayabilir. Yüksek oranlarda daha hızlı çalışır ancak aynı zamanda diş hassasiyetini artırma şansı var. Hassasiyetini azaltmak için flor içeren ürünler var, bunlar için diş hekiminize danışın. Bu yöntemin ücreti 600 TL ile 900 TL arasında değişebilir.

Hidrojen Peroksit

Dişlerinizi 10 ton beyazlatmak için 60-90 dakikalık bir hidrojen peroksit seansını deneyebilirsiniz. Bir kereliğine yapılacak bu seans dişlerinizi beyazlatmak için güçlü bir yöntem. Ücreti 1000-2200 TL.

Alternatif Yolları Düşünün

Beyazlatmanın etkili olamayacağı koşullar varsa, porselen kaplama yada yapıştırmayı düşünebilirsiniz. Porselen kaplamanın ücreti 1000-3000 TL, yapıştırma ise 300-600 TL arasında.

23 Temmuz 2015 Perşembe

Bakırköyde Lazer Epilasyon Hangi Klinikte Yapılır ?


Bakırköy lazer epilasyon adresi arıyorsanız ve daha önce birçok olumsuz yorum okuduğunuz için en doğru adresi bulmak için çaba veriyorsanız şuanda doğru yerde olduğunuza emin olabilirsiniz. Sizler için günümüzün en çok talep gören uygulaması olan lazer uygulaması hakkında bilgi erecek ve yeni çıkan teknolojiler ile bilgilenmenizi sağlıyor olacağız. Bakırköy lazer epilasyon konusunda hizmet alabileceğimiz Beautyderm adresi ile artık yepyeni bir teknoloji olan buz lazer ile tanışmaya hazır mısınız?

Eski teknolojileri ve sonuç alamayacağınız uygulamaların çok dışında, sizler için sunulan bu yeni teknoloji artık eksi 3 dereceye kadar soğukluk vererek çalışacak ve böylelikle hem acı çekmenizi engellemiş olacak. Hem de aynı zamanda Soprano Ice cihazı ile çok daha geniş alana atış atarak hızlı ve başarılı bir çalışma ortaya koyuyor olacaktır. Bakırköy lazer epilasyon adresi olarak kendilerine oldukça güvenen klinik, son teknoloji ile hizmet verdikleri için birçok sıkıntıyı geride bırakacak ve ortalama 9 seans sonrası zaten yüzde 90lara varan başarılara tanık olmuş olacaksınız Erkek lazer epilasyon Bakırköy adresi olarak da sizleri bekleyen firma, yoğun bir şekilde kadınlara ve erkeklere hizmet vermektedir. Artık erkeklerde hizmet almak için daha doğrusu başarılı bir hizmet alabilmek için kliniğin kapısını çalabilecekler.

Erkek lazer epilasyon Bakırköy merkezinde nelerin gerekli olduğunu daha doğrusu kimlerin bu uygulamaya dahil olacağını ayrıntılı olarak öğrenebilirsiniz. Kısa bir süre önce kimyasal bakımlar uygulamış ya da solaryuma girmiş kişiler bir süre sonra uygulamaya dahil olabilecekler. Kısaca sizlerde bu gibi tüm bilgileri öğrenmek için zaten uzmanlardan bilgi alabileceksiniz. Erkek lazer epilasyon Bakırköy merkezinde tüm vücut için işlen alabilirsiniz. En çok talep gören sırt ve göğüs bölgesinde artık jilet ile işlem yapmaktan kurtulmuş olacak ve kalıcı lazer ile tüylere veda etmiş olacaksınız. Erkek lazer epilasyon Bakırköy adresi için ayrıntılı bilgiyi http://www.beautyderm.net/ adresinden alabilirsiniz. Hem kendinize hem de ailenize bir iyilik yapın ve hiçbir faydası olmayan bu tüylere veda ederek temizliği seçmiş olun.


22 Temmuz 2015 Çarşamba

Kalori Nasıl Yakılır? Kolay Kalori Yakma Yöntemleri


Metabolizmanın kiloyla nasıl bir bağlantısı olduğunu keşfedin. Yavaş metabolizmanın ardındaki gerçek ve daha fazla nasıl kalori yakılabileceği hakkında fikir edinin.
Büyük olasılıkla, insanların yavaş metabolizmalarından dolayı kilo problemi yaşadıklarını duymuşsunuzdur. Peki bu ne anlama geliyor? Asıl sorun gerçekten metabolizma mıdır? Daha fazla kalori yakmak için metabolizmayı hızlandırmak mümkün müdür?

Metabolizmanın kiloyla bağlantılı olduğu gerçeğinin yanı sıra, bu sizin düşündüğünüz gibi olmayabilir de. Aslında herkesçe bilinenin aksine, yavaş metabolizma kilo almada nadir etkisi olan bir sebeptir. Metabolizmanın vücudunuzun temel enerji ihtiyacını etkilemesinin yanı sıra, kilo alımınız yediğiniz yemekle ve tükettiğiniz sıvılarla ve fiziksel aktivitelerinizle alakalıdır.

Metabolizma: Besini Enerjiye Dönüştürme

Metabolizma, gün içerisinde tükettiğiniz yiyecek ve içecekleri enerjiye dönüştüren bir sistemdir. Bu karmaşık biyokimyasal oluşum süresince, yiyecek ve içeceklerdeki kaloriler vücudunuzun (sisteminizin) işlemesiyle açığa çıkan enerjinin ihtiyaç duyduğu oksijenle birleşir. Siz uykudayken bile vücudunuz nefes almak, kan dolaşımını sağlamak, hormon seviyelerindeki iniş çıkışları dengelemek ve yeni hücre oluşumu gibi saklı fonksiyonlar için enerjiye ihtiyaç duyar.
Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için vücudunuzun sahip olduğu kalori miktarı sizin temel metabolik oranınız olarak bilinir. Bunu birçok faktör belirler:
  • Vücut ölçü ve orantınız: vücut ölçüleri normalin üzerinde olan ve kas yapısı fazla olan insanlar uykuda bile daha fazla kalori harcarlar.
  • Cinsiyetiniz: erkekler bayanlara oranla daha az yağ miktarı ve daha çok kas yapısına sahip olduklarından erkeklerdeki kalori harcaması daha fazladır.
  • Yaşınız: yaş ilerledikçe kas yapınız zayıflamaya ve dolayısıyla yağ oranınızın artmasına sebep olduğundan daha az kalori yakarsınız.
Vücudunuzun temel ihtiyaçları için gerekli olan enerji istikrarlı bir biçimde oluşur. Temel metabolik oranınız her gün %60 ila %70 arasındadır.

Metabolizma ve Kilo
Yavaş metabolizmanızı kilo aldırmakla suçlamak size yine mantıklı geliyor olabilir. Metabolizmanız doğal bir oluşum olduğundan, bünyeniz bunu bireysel ihtiyaçlarınızla dengede tutmaktadır. Sözde sağlıklı açlık diyetleri uyguladığınızdan, vücudunuz bu tarz fonksiyonları yavaşlatıyor ve kalorileri daha sonra kullanmak için depoluyor. Sadece bazı nadir durumlarda vücudunuz metabolizmayı yavaşlatan bazı medikal problemlerden dolayı kilo almaktadır. Örneğin, tiroid hormonunuzun yavaş çalışması gibi.

Ne yazık ki kilo aslında yakabileceğinizden çok fazla kalorili ürünler tükettiğiniz için alınmaktadır. Yani kilo vermek için gün boyunca tüm aktivitelerinizle yakabileceğiniz kalorinin miktarını artıracak daha az kalorili ürünler tüketerek enerji açığı oluşturmalısınız.
Fiziksel Aktivite ve Metabolizmanın Yakından Takibi
Metabolizma hızınız üzerindeki kontrolü elde edemeseniz bile günlük fiziksel aktivitelerinizle ne kadar kalori yakabileceğinizi kontrol edebilirsiniz. Ne kadar aktif olursanız o kadar kalori yakarsınız. Aslında, ‘benim metabolizmam oldukça hızlı’ diyen biri aslında çok aktiftir.

Daha fazla kalori yakmak için;
  • Düzenli egzersizler: aerobik egzersizler yürüyüş, bisiklete binme ve yüzmeyi içeren egzersizlerdir. İlk etapta günlük aktivitelerinizin arasına 30 dklık egzersiz eklemeyi ihmal etmeyin. Eğer amacınız kilo vermek ve fit bir vücuda sahip olmak ise egzersiz sürelerinizi artırabilirsiniz. Gün içinde uzun süre egzersize ayıramıyorsanız egzersiz süresini 10dklık dilimlere bölebilirsiniz. Unutmayın, ne kadar aktif olursanız o kadar çok yarar elde edersiniz.
  • Ağırlık çalışmaları: ağırlık kaldırmak gibi çalışmalar önemlidir. Çünkü ilerleyen yaşla eriyen kaslarınızın güçlenmesine yardımcı olur ve kaslar yağlardan daha çabuk eridiği için kas gelişimi kilo vermede önemli bir rol oynar.
  • Yaşam biçimi aktiviteleri: herhangi bir ekstra hareketlilik kalori yakmanıza yardımcı olacaktır. Her zaman bir öncekinden daha fazla yürüme ve egzersiz yapmaya özen gösterin. Daha fazla kalori yakmak için asansör yerine merdivenleri tercih edin, arabanızı daha uzağa park edin. Ayrıca bahçe işleriyle uğraşmak, araba temizlemek ve ev işleri gibi aktiviteler daha fazla kalori yakmaya ve dolayısıyla kilo vermeye yardımcı olur.
Kilo vermek ya da kalori yakmak için diyet ürünleri kullanmanıza gerek yok. Metabolizmayı hızlandırdığı söylenen ürünler fayda sağlamak yerine aldatmacadır. Hatta bazı ürünler kötü sonuçlar ve yan etkilerle sonuçlanabilir. Bu tarz ürünleri doktorunuza danışmadan kullanmayınız.
Kilo vermenin sihirli bir yöntemi yoktur. Kilo vermek ancak ve ancak düzenli egzersiz ürün tüketimine dikkatle mümkündür. Yakabileceğinizden daha az kalori alın ve kilo verin. Fakat egzersiz ve diyetle belli bir süre aşımından sonra kilo veremediğinizin farkına vardıysanız mutlaka doktorunuza başvurun.

21 Temmuz 2015 Salı

Akdeniz beslenmesiyle mutlu kalın!

Araştırmalar, sebze, meyve, kabuklu yemiş ve balık rejiminin depresyondan koruduğunu gösteriyor

Akdeniz diyetinin sağlığa faydalarına dair hâlâ ikna olmadınız mı? Şimdi bu diyeti uygulamak için bir nedeniniz var: sizi mutlu ediyor! Araştırmacıların tespitine göre, Akdeniz’i çevreleyen ülkelerde tüketilen klasik malzemelerin -sebzeler, meyveler, kabuklu yemişler, sağlıklı hububat ve balık- bulunduğu bir beslenme şekli olan insanlarda depresyon gelişme riski daha az.
Akdeniz ülkelerinde zihinsel rahatsızlıklar kuzey Avrupa’dakinden daha az görülüyor ve bilimadamları, bunun altında beslenme tarzının yattığına inanıyor. İngiltere’nin kasvetli gökyüzüne alışkın insanlar, hava durumunun ruh hali üzerinde büyük etkisi olduğunu düşünebilir. Ama araştırmacılar, çalışmalarını, klasik Akdeniz diyetine katı sadakatiyle karşılaştırılan, İspanya’da yaşayan İspanyollarla sınırlayarak bu etkiyi düzeltti.
Önceki çalışmalar, yüksek düzeyde tekli doymamış yağ asitleri içeren, zeytinyağının depresyona karşı koruyucu olabileceğini gösterdi. İspanya Pamplona’dan, Las Palmas de Gran Canaria Üniversitesi ile Navarra Üniversitesi kliniğinden araştırmacılar 10.000 katılımcıya ne yediklerini sordu ve bunları yakınlıklarına göre Akdeniz diyetinin dokuz bileşenine göre sıraladı. Yazarlar, Genel Psikiyatri Arşivleri’ne “Akdeniz beslenme biçimine daha iyi bir bağlılığın, depresyonun görülmesinin engellenmesine yardımcı olan belirli mekanizmalar iyi bilinmiyor.” yazdı.
Beslenmenin bileşenleri, tümü depresyon gelişimini azaltma şansı olan durumlar olan, kan damarı işlevini geliştirebilir, iltihaplanmayla savaşabilir, kalp krizi riskini azanltabilir ve oksijene ilişkin hücre tahribini onarabilir. “Fakat genel beslenme modelinin rolü, tek tek bileşenlerin etkilerinden daha önemli olabilir. Akdeniz diyet düzenindeki, yeterli miktarda omaga üç yağ asitinin diğer doğal doymamış yağ asitleri ve zeytinyağı ve kabuklu yemişlerin, flavonoidlerin ve meyve ve yiyecek olarak kullanılan diğer bitkilerden diğer bitkisel ilaçların antioksidanları ve doğal folik asitlerin ve diğer B vitaminlerinin büyük miktarlarının sinerjik bileşimlerinin depresyona karşı korunmak için ciddi çaba sarf etmesi olasıdır.” diyorlar.


19 Temmuz 2015 Pazar

Yirmilik dişleri ne zaman çektirmek gerekir?


Diş doktorum, sorun oluşturmamasına karşın, yirmilik dişlerimi çekmeyi önerdi. Yirmilik dişlerin çekilmesi gerekli mi?
Eğer yirmilik dişleriniz aşağıda sıralanan özellikler dahilinde ise dişlerin alınması gerekli değildir;

  • Sağlıklı
  • Tamamı çıkmış, tamamen gelişen
  • Zıt taraftaki dişe ve kendi konumuna doğru düzgün pozisyonda olan

Çoğu zaman, yirmilik dişler ağzınızın en gerisinde olan üçüncü azı dişleri – probleme neden olacak ve düzgünce gelişecek alana sahip değildirler.

Yirmilik dişler

Tamamen gelişen yirmilik dişler çene içinde çeşitli açılardan gelişebilir, hatta bu gelişme bazen yatay olarak devam edebilir.

Bazı durumlarda bir yirmilik diş kısmen diş eti ile ortaya çıkıyor. Diğer durumlarda ise tamamen gizli kalabiliyor. Normal olarak ortaya çıkamayan yirmilik dişler, çenenizin içinde gömülür, hapsolur.
Gömülü dişleri önleyebilmek için, çoğu diş hekimi yirmilik dişler çok fazla gelişip büyümeden alınmasını önerirler. Eğer kişi gençse çoğu diş hekimi yirmilik dişleri aldırmanın, ameliyattan daha iyi ve daha hızlı bir kurtarma olduğuna inanırlar.
Bunun nedeni problemlere sebepsiz yere ve ağızda köklü hale gelmeden önce, çoğu gencin yirmilik dişlerinin sıkışmış olmasıdır.
Yirmilik dişler Amerikan Diş Derneği’ne göre ancak şu şartlarda çekilebilir;
Yirmilik dişler diş etinde bölüm bölüm ortaya çıkabilir. Bu pericoronitis bir bakteriyel enfeksiyon riskini arttırabilir.
Ortaya çıkan yirmilik dişler çapraşık hale gelip diğer dişlere hasar verebilir.
Henüz çıkmayan yirmilik dişlerin etrafında bir sıvı kesesi (kist) meydana gelip , dokuya veya kemiğe zarar verebilir.
Yirmilik dişleri aldırma kararı her zaman net değildir. Yirmilik dişinizin poziyon ve sağlığı hakkında en doğru karara varabilmek için diş hekiminizle görüşmelisiniz.

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Hamilelikte yorgunluk


Mesaide hamileliğinize vücudunuzu yorgun hissedebilirsiniz ve iş günü boyunca gebeliğinizi kolaylaştırmak amacıyla dinlenmek zor olabilir. Aşağıdakiler bu durumda size yardımcı olabilir;
Protein ve demir bakımından zengin gıdalar yiyin. Yorgunluk, demir eksikliği anemisi belirtisi olabilir, ama dengelemeye diyetiniz yardımcı olabilir. Kırmızı et, tavuk, deniz ürünleri, yeşik yapraklı sebszeler, tahıllı makarna, fasulye, nohut gibi yiyecekler seçin.

Kısa ve sık aralar verin. Canlanmak için ayağa kalkın ve bir kaç dakika etrafta gezinin. Işıklar kapalı bir kaç dakika geçirin, gözleriniz kapalı ve ayaklarınız yukarıya doğru olsun. Bu aktif (şarj) olmanıza yardımcı olabilir.

Rutin fitness’a devam edin. Her ne kadar egzersiz uzun bir günün sonunda aklınızda beliren son şey olsa da, fiziksel aktiviteler enerji düzeyinizi arttırabilir (özellikle masa başında oturuyorsanız). İşten sonra yürüyün ya da doktorunuz yeterli diyene kadar doğum öncesi egzersiz sınıflarına katılın.

Erken yatın. Her gece yedi – sekiz saat arası uykuyu hedefleyin. Sol yana yatmak bebeğinizin kan akışını arttırmaya ve şişmeyi önlemeye yardımcı olur. Bacaklarınızın arasına ve göbeğinize yastık koymak da yardımcı olabilir.

16 Temmuz 2015 Perşembe

Kırışıklıkları Engelleyen Yiyecekler



Günümüzde hanımlar güzelliklerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadır. Bu bağlamda uygulanan yüzler yöntem işe yaramaz iken güzelliği etkileyen en önemli olumsuz etken ciltte meydana gelen kırışıklıklardır. Genç, yetişkin pek çok bayanın karşılaştığı cilt kırışıklıklarının her gün tükettiğiniz besin öğeleri ile doğrudan orantılı olduğunu biliyor muydunuz?

Amerika’da uzman doktorlar tarafından yapılan araştırmalar sonucunda patates, makarna, beyaz un ve şekerin ne kadar sağlıksız olduğunu ve yaşlanmayı tetikleyici etkilerinin bulunduğunu açıklamıştır.

Özellikle şeker hanımlar üzerinden oldukça fazla olumsuz etki göstermektedir. Cilt yaşlanmasını tetikleyen en büyük etkenlerden olan şeker ve şeker ürünlerinin hanımlarının hayatlarından olabildiğince kaldırması gerekmektedir. Yine Amerika’da ki testlerde şeker hastası olan veya çok fazla şeker tüketen hanımlar ve şekeri oldukça az tüketenler arasında yapılan testlerde diyabetli kişilerin cilt yaşlanması ile daha erken karşılaştıkları kanıtlanmıştır.

Uzun yıllar boyunca sürekli şeker oranı yüksek olan besinler tüketen hanımların daha erken yaşlandıkları görülür iken bu oranı düşürmek tamamen sizin elinizde. Hayatınızı yoluna sokmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmek için şeker oranını azaltmanız gerekmektedir.

Cilt bölgesinde oluşmakta olan kırışıklıkların bir diğer ana nedeni ise yağlı yiyeceklerin tüketilmesidir. Yağ, her zaman cilt güzelliğini olumsuz etkileyen bir unsurdur. Gerek sivilcelerin çıkmasını sağlaması, gerekse de cildin daha çabuk kırışmasını ve yaşlanmasını sağlayan yağı hayatınızda en aza indirmeniz sizler için oldukça faydalı bir uygulama olacaktır.

Eğer cilt kırışıklarını yiyecekler sayesinde engellemek istiyorsanız  A vitamini, C vitamini ve E vitamini yüksek besin öğelerini her gün düzenli olarak tüketin. Bu besin grubunda bulunan yiyecekler aynı zamanda cildinizin daha parlak ve daha güzel görünmesini sağlayacak, cilt yaşlanmasını da engelleyecektir.

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Ergenlikte Sigara Kullanımı


Çocuğuna sigara alışkanlığını bırakması konusunda nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Ergenlik çağında sigara kullanmaya başlayan çocuklar muhtemelen ilerleyen yaşantılarında sigaraya bağımlı bireyler olarak hayatlarına devam edeceklerdir. Ergenlik çağında sigara kullanımından vazgeçmek için bazı bilgileri buradan elde edebilirsiniz.

Mayo Klinik Ekibi
Ergenlikte sigara kullanımı oldukça fazladır. Daha da önemlisi ergenlik çağında sigara kullanmaya başlayan çocuklar muhtemelen ilerleyen yaşantılarında sigara kullanan bireyler haline geleceklerdir. Eğer çocuğunuzun sigara kullandığını fark ederseniz, bunu dikkate alın ve hemen harekete geçin. Ergen sigara kullanımını ilk zamanlarında bıraktırmak, gelecekte sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemli bir adımdır.

KONUŞMAKLA BAŞLAYIN
İşe çocuğunuza sigara bırakması gerektiğini söyleyerek başlamalısınız. Bu, önemli bir atılımdır. Fakat, emirler, tehditler ve ültimatomlar bu konuda hiçbir sonuç vermeyecektir. Sinirlenmek yerine, meraklı ve destekleyici olun. Çocuğunuza onu neyin sigara kullanmaya yönelttiğini sorun. Çocuğunuz belki okuldaki ortamına ayak uydurmaya çalışıyordur ya da sigaranın onu rahatlatıp, stresten uzak kalmasına yardımcı olacağını düşünüyordur. Kimi zaman sigara kullanmak çocuğunuzun kendisini daha havalı ve büyümüş gibi hissetmesine sebep oluyordur.

ÇOCUĞUNUZU İLGİ VE ENDİŞELERİNİ SİZİNLE PAYLAŞMASI İÇİN TEŞVİK EDİN
Kanser ve kalp krizi gibi sigara kullanımının beraberinde getirdiği hastalıklar gerçektir. Fakat sigara kullanan ergenler, sigaranın zararlarının tam olarak empoze edildiği dersleri alamadıklarından, tüm bunların farkına varmaksızın sigara kullanımına devam etmektedirler. Bunun yerine, siz çocuğunuza sigaranın olumsuz yanlarını düşünüp düşünmediğini sorun.
Çocuğunuz size kendi fikirlerini belirttikten sonra, siz ona kendi düşüncelerinizi ifade edin. Çocuğunuzun haklı tavırlarını göz önünde bulundurarak şunları belirtin:
  • Sigara, kötü nefes alıp vermene sebep olur.
  • Sigara, kıyafet ve saçının kötü kokmasına sebep olur.
  • Sigara, dişlerinin ve el tırnaklarının sararmasına sebep olur.
  • Sigara, solgun ve sağlıksız görünmene sebep olur.
  • Sigara, aşırı ve yoğun öksürüğe sebep olur.
  • Sigara, seni enerjinden ve diğer aktivitelerini yapmaktan alıkoyar.
Ve ayrıca sigara kullanmak pahalı bir lükstür. Çocuğunuza haftalık, aylık ve yıllık sigara
bütçesini hesaplamasını söyleyin. Bu bütçeyi çocuğunuzun sevdiği şeylerle, elektronik aletler, kıyafet ve diğer gereksinimlerinin bütçesiyle kıyaslayın.

İYİ BİR ÖRNEK TEŞKİL EDİN
Ebeveyn olarak, çocuğunuz üzerinde önemli bir etkiye sahipsiniz ve hareketleriniz sözlerinizden daha çok etkilidir. Eğer sigara kullanıyorsanız, bırakın. Doktorunuzdan sigara bırakma meditasyonları ve diğer yöntemler hakkında bilgi edinin. Bu süreç içerisinde, evde, arabada ve çocuğunuzun yanında sigara içmeyin ve sigarayı çocuğunuzun görüp alabileceği yerlerde bırakmayın. Ona, sigara kullandığınız için ne kadar huzursuz olduğunuzu ve sigarayı bırakmanın neden bu kadar önemli olduğunu anlatın.

ÇOCUĞUNUZA, PLAN YAPARKEN YARDIM EDİN
Sigara kullanan ergenler, istedikleri her an bunu bırakabileceklerini iddia ederler fakat araştırmalar bunun doğru olmadığını kanıtlamaktadır. Aslında, ergenlik çağında sigara kullanmaya başlayan yetişkinler hiçbir zaman nikotine bağlı olduklarını kabul etmek istemezler.
Çocuğunuzla sigara bırakma konusu hakkında konuşurken, ona sigara kullanan arkadaşlarının hiç sigarayı bırakmayı deneyip denemediklerini sorun. Neden başarılı olduklarını ya da olamadıklarını anlamaya çalışın. Çocuğunuza, hangi sigara bırakma yönteminin daha yararlı olabileceğini düşündüğünü sorun. Bu konudaki kendi fikirlerinizi de ifade edebilirsiniz:
  • Bir Tarih Belirleyin: Çocuğunuzun belirli bir günde sigarayı bırakmaya başlamasını önerin. Final zamanı gibi stresli bir dönemde bu tarihi seçmesinden sakının.
  • Nedenleri Kağıda Dökün: Çocuğunuzun hangi nedenlerde dolayı sigarayı bırakmak istediğini listelemesine teşvik edin. Çocuğunuzun sigara krizi geldiğinde bunun motive edici bir unsur olduğunu göreceksiniz.
  • Sigara Kullanmayan Yeni Arkadaşlar Edinme: Çocuğunuza arkadaşlarını göz önüne alıp düşünmesini söyleyin. Acaba arkadaşları çocuğunuzun sigara bırakma çabasını destekliyorlar mı? Onlar da sigara kullanmayı bırakmayı deniyorlar mı? Eğer çocuğunuz nikotin ihtiyacını giderme hissine kapılıyorsa, onu başka aktivitelere yönelmesi konusunda uyarın. Sigara kullanmayan yeni arkadaşlar edinmesi, sigara kullanmayı bırakma konusunda istekli olamayan eski arkadaşlarından kurtulmayı kolaylaştıracaktır.
  • ‘Hayır’ Demeyi Öğrenmeli: Çevreden gelen sigara talepleri kaçınılmazdır her zaman için, fakat çocuğunuz bu talepleri kabul etmek zorunda değildir. İnsanlara karşı ‘hayır’ demeyi öğrenmesi konusunda yardımcı olun.
  • Aşırı Nikotin İhtiyacına Karşı Hazırlıklı Olun: Çocuğunuza yeterinde uzun bir zaman nikotinsizliğe alışmanın kolay olmayacağını hatırlatın. Bu yalnızca birkaç dakika sürüp geçecektir. Bir süre derin nefes almasını önerin. Şekersiz sakız, tarçın çubukları ve kürdanla bir şekilde ağzının boş kalmamasını sağlamasını önerin.
  • Destekleyici Bir Gruba Katılın: Yalnızca gençler için bazı hastaneler ve yerel kuruluşlar sigara bırakma konusunda çeşitli uygulamalar yapmaktadır. Ergen gruplar internet üzerinden de bu gruplara dahil olup aktif olabilirler.
  • Sigara Bırakma Kapsülleri Deneyin: Piyasada gençler için sigara bırakma kapsülleri olmasa da yetişkinler için olanlar gençlerde de işe yarayabilir. Çocuğunuzun doktoruna hangi seçeneğin daha uygun olabileceği hakkında danışın.
  • Hatalardan Ders Çıkarma: Eğer çocuğunuz bu süre içinde bir hata yaparsa, destekleyici olun. Şu ana kadar geçen süreçte yaptığı her şey için onu tebrik edin ve vazgeçmemesi konusunda destekçi olun. Çocuğunuza neyin buna sebep olduğunu sorgulaması için yardım edin ve bir sonraki sefere ne yapması gerektiğini hatırlatın.
Tüm bu süreçten sonra, çocuğunuzun başarısını kutlayın. Her sigarasız gün için en sevdiği yemeği, her sigarasız hafta için yeni bir kıyafeti ve her sigarasız ay için sigara kullanmayan arkadaşlarıyla güzel bir partiyi ödül olarak verin. Küçük ödüller ve olumlu yaklaşımlar, çocuğunuzun sigara bırakma konusundaki kararlılığını artıracak ve olumlu sonuçlar almanızı sağlayacaktır.


14 Temmuz 2015 Salı

Fazladan Kalori Yakmak için Tavsiyeler



Kilo kaybetmenin tek yolu, aldığınızdan daha çok kaloriyi yakmanızdır. Günlük yaşantınızda yapacağınız bazı değişiklikler ile az da olsa ekstra kalori yakabilirsiniz.

Et ve süt ürünlerini aşamalı olarak azaltıp sebze tüketimine ağırlık vererek yemek sonrası yaktığınız kalori miktarını arttırabilirsiniz. Vücudunuz, yediğiniz yemekleri sindirebilmek için günlük olarak yaklaşık 200 kalori yakmaktadır. Lifli meyve-sebze ve az yağlı et tüketen insanlar, yediklerini sindirmek için daha fazla kalori yakarlar. Ancak ne yediğinizden bağımsız olarak; yemeklere ekleyeceğiniz 5 gramlık acı biber sosu, yemekten sonraki 2 saat boyunca metabolizma hızınızı %12-20 oranında arttıracaktır. Bu, biberin acı olmasına sebep olan bir etken maddeden kaynaklanmaktadır.

Buzlu su için. Suyu ne kadar soğuk içerseniz o kadar çok kalori yakarsınız. Çünkü vücudunuz, içtiğiniz soğuk suyu ısıtmak için enerji harcamak zorunda kalacaktır. Günde 8 su bardağı ılık su içmek yerine 8 su bardağı buzlu su içerseniz, fazladan 70 kalori yakmış olursunuz. Aslında bu yöntem sadece su ile değil, kalorisi olmayan her hangi bir soğuk içecekle de uygulanabilir. Ancak su içerken de aşırıya kaçmamak gerekir çünkü su zehirlenmesi denilen bir şey var.

Kahve için, ancak şeker ve krema kullanmayın. Kahvenin içinde bulunan bir uyarıcı olan kafein, sizin daha fazla hareket etmenize ve bu sayede kalori yakmanıza yardımcı olacaktır. Yemekten sonra tüketilen 250 miligramlık kafein, sindirim için harcanan kalori miktarını %10 oranında arttıracaktır. Aynı şekilde yeşil çay da benzer etkileri göstermektedir. Yani, yemekten sonra soda veya kalorili bir içecek yerine bir fincan kahve veya yeşil çay için. Kafein tüketimininde aşırıya kaçmayın. Günde en fazla 3 fincan yeter de artar bile.

Kımıldayın. İstatistiklere göre, obezite sorunu yaşayan insanlar günde ortalama 150 dakika daha az hareket etmektedirler. Kımıldamak denilen bu ufak çaplı fiziksel hareketler (ayak sallamak, parmakları hareket ettirmek, saçla oynamak vs.) günde fazladan 350 kalori yakmanızı sağlayabilir. Bu da yılda 5 ila 15 kilogram demektir! Hatta bu hareketleri arttırarak bir saatte 100-150 kalori yakabilirsiniz.Yapabileceğiniz bazı hareketler:

Oturmak yerine ayakta durmak %50 daha fazla kalori yakmanızı sağlar. Telefonda konuşurken, bilgisayar kullanırken ya da kitap okurken ayakta durun.
Bir saat boyunca volta atmak yaklaşık 90 kalori yakmanızı sağlar. Telefonla konuşurken volta atmayı alışkanlık haline getirin.
Otururken ayaklarınızla tempo tutun. Bir saat boyunca bu hareketi yapmanız durumunda fazladan 60 kalori yakarsınız.
Yaktığınız kalori, vücudunuzdaki kas miktarıyla orantılıdır. Günlük 20-30 gram fazladan protein alıp, 10 dakikalık kas geliştirme egzersizi yaparsanız kas kütleniz zaman içinde artacaktır. Bu da dinlenirken yakılacak kalori miktarını arttıracaktır.

Titreyin. Titremek kalori yakmanızı sağlar, dolayısıyla kışın dışarıda ne kadar çok vakit geçirirseniz o kadar çok kalori yakarsınız. Titremeseniz bile soğuğa maruz kalmak %3-7 oranında daha fazla kalori yakmanız için yeterli bir sebeptir. Çünkü vücudunuz kendini ısıtmaya çalışacak ve bunu kalori yakarak yapacaktır. Ancak aşırıya kaçarsanız, bu fikir hasta olmanıza sebep olabilir.

UYARILAR

Yukarıdaki tavsiyelerin hepsi kolayca uygulanacak tavsiyeler değildir. Örneğin; kafein, metabolizma hızınızı arttırmada size yardımcı olurken, aşırı tüketilmesi halinde sağlığınıza zarar verebilir.
Diyet yapmak ve kilo vermek istiyorsanız, öncelikli olarak doktorunuz veya diyetisyeniniz ile görüşmeli ve onların profesyonel görüşlerini almalısınız. Bu yazıdaki tavsiyeler sadece küçük etkileri olan fikirlerdir, kapsamlı bir kilo verme planı değildir.


12 Temmuz 2015 Pazar

Metabolizmayı Hızlandıran Yiyecek ve İçecekler



Değerli hanımlarımız bu kez bir çoğumuzun temel sorunu olan "Nasıl zayıflarım?", "Hiçbir şey yemiyorum, neden zayıflamıyorum? "Gibi sorularınıza yanıt bulmanıza yardım edeceğiz.

İlk ve en önemli olan şey,kilo alma nedenini bulmaktır. Biz organizmada metabolizmayı hızlandırarak, kilo vermenizi önleyen besinler hakkında konuşarak bilgilendirmeye çalışacağız. Ama eğer sizi kilo çok rahatsız ediyorsa, o zaman mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.

Ve size şimdi bu süreci hızlandıran, zayıflamaya yardımcı gıdalardan bahsedeceğiz.

1. Su. Son araştırmalar gösteriyor ki gerçekten su zayıflamaya, metabolizmanın hızlandırmaya çok yardımcı olur.

2. İstiot.İstiot sindirim prosesini % 25 kadar hızlandırabilir. Fakat kesinlikle biber alerjiniz olup olmadığını test ettirmelisiniz.

3. Çikolata. Hepimiz çikolatanın zararlı olduğunu, çok kaloriye sahip olduğunu biliyoruz. Ama çikolata hızlandırmak için benzersizdir.

4. Yeşil çay ve kahve. Sabah bir bardak kahve içtiğiniz takdirde gün boyunca metabolizmanız daha hızlı çalışacaktır

5. Süt ürünleri. Süt ürünlerini seçerken mutlaka onların şişmanlık oranlarına dikkat edin. Düşük oranlı süt ürünleri hem yararlıdır hem de metabolizmayı hızlandırır.

6. Sitruslu meyveler. Greyfrut, portakal, limon metabolizmayı hızlandırarak sindirim sürecini hızlandırır.

10 Temmuz 2015 Cuma

Stresten Kurtulmanın Yolları



Hayatın hemen hemen her yerinde olan stresten nasıl uzak olunacağı bu makalede yazmaktadır
Stres insanın günlük yaşamda karşılaştığı olayların insan ilişkilerinde ki baskının sonucu hissedilen sıkıntı ya da zorlanma durumu olarak ifade edebiliriz. Stres kişiye hem beden yönünden hem ruh yönünden zarar vermektedir.

Stres insan vücudunda yorgunluk, halsizlik meydana getirir ruhen kişide sinirlilik yaratabilir. Yoğun stres başta mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarır. Bu nedenle stresten ve stresin neden oluğu olumsuz durumlardan başa çıkmayı ve stresi hayatınızdan uzak tutmayı öğrenmelisiniz. Stresten kurtulmanın birçok yolu vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

Rahatlamayı öğrenin; sizin için en etkili olan rahatlama yöntemlerini belirleyerek bu yöntemleri uygulayabilirsiniz. Olumlu düşünerek te rahatlayabilirsiniz.

Derin ve ritmik nefes alın; derin nefes alıp vermek rahatlatıcı bir tekniktir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal enerjimizi arttırır. Stresten, gerilimden ve baskıdan uzak olmanızı sağlar.

Olumluya odaklanın; kötü düşünmeyin, elbette ki her olayın bir olumlu sonucu vardır. Olumlu düşünün ki yaptığınız işin sonucu da olumlu olsun. Olumlu düşündüğünüzde ister istemez rahatlar kendinizi iyi hissedersiniz. Olumlu düşünün kendinize özgüveniniz olsun böylelikle stresten uzak durmuş olursunuz.

Aşırı tepkilerden kaçının; öfkeyle kalkan zararla oturur. Sizde yaptığınız işin sonucunda zararlı çıkmak istemiyorsanız tepkilerinizi kontrol etmelisiniz. Sakin olun, olumlu düşünün aşırı tepki vermekten kaçının.

 Hayır demeyi öğrenmelisiniz; hayır diyebilmek insanın kendine olan özgüveniyle ilgilidir. Kendinizi düşünmek bencilce olabilir ama siz kendinizi düşünmezseniz kimse sizi düşünmez. Konu ne olursa olsun istemediğiniz bir durumdaysanız özgüveninizi toplayıp hayır diyebilmelisiniz.


Kalp Ağrısı Nedir? Nedenleri Nedir ve Tedavisi Nasıl Yapılır ?



Kalp, insan hayatı için en önemli organlardan bir tanesidir. Kanı vücuda pompalayan ve vücudun ihtiyacı olan tüm besinlerin alınmasını sağlayan bir organdır. Kalp çalışmaz ise insanın yaşaması mümkün değildir. Kalp, fonksiyonlarını yerine getiremez ise, vücutta çeşitli hastalıkların görülmesi mümkündür.  Ayrıca, kalbin içerisinde bulunan bazı hastalıklar da kalbin düzgün çalışmasını engelleyebilmektedir.

Kalp Ağrısı Tedavisi

Çeşitli kas ağrıları, yani kaslardaki kasılmalardan kaynaklanan ağrılar, damar hastalıklarının habercisi olabilmektedir. Ayrıca kalp haslarının yeterince çalışmaması da kalpteki kan pompalanmalarının doğru bir şekilde yapılmamasına neden olmaktadır. Bunun yanında bu kasların doğru çalışmaması ağrılara da sebebiyet verecektir.

Kalp Ağrısı Nedenleri

Kalp ağrılarının genel karakterist yapıları, ağrılara sebebiyet veren hastalıklarının kalbin yakınlarında cereyan etmesidir. Ancak, bazen vücudun bazı yerlerinde gerçekleşen hastalıklardan kaynaklanan kalp ağrıları da bulunmaktadır. Örnek olarak, omuzlara inen ağrılar kollara da ulaşabilmektedir. Kalp ağrılarının kimi zaman ki nedenler, de çeneden kaynaklanabilmektedir.  Ancak bu ağrılar tamamı ile geçicidir asıl kalp ağrıları, göğse vuran bir baskı şeklinde hissedilmektedir. Bu baskılar, hastanın vücudundaki baskıyı ve yükü artırmış durumda bulunur. Bunun yanda kalbe bıçak sağlanması, şok etkisi yaratan ağrılarda olabilmektedir.

Kalp Hastalıkları

Kalp ağrılarının bazıları ise, yorulmalarla ortaya çıkmaktadır. Bu tarz ağrılar vücudun dinlendirilmesi ile, ortadan kalkmaktadır. Aşırı derecede harekete bağlı olarak oluşan ağrıların yanında, psikolojik durumlarda ortaya çıkan hastalıklar da ortaya çıkabilmektedir. Heyecan, stres gibi psikolojik durumlarda ağrılar da oluşmaktadır.  Damarların sıkışmalarına bağlı bu hastalıklar çeşitli ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Ağrıların genel süreleri 3 ile 5 dakika arasında değişmektedir.

Kalp rahatsızlığı olan hastaların kendilerine son derece dikkat etmeleri gerekmektedir. Kalp az önce de söylediğimiz gibi vücudun hayati önem taşıyan ortamlarından bir tanesidir.

8 Temmuz 2015 Çarşamba

Gaz Sorununa Doğal Çözümler



Gaz sorunu günümüzde pek çok insanın temel sorunları arasında yer almaktadır. Tedavileri oldukça zor olan gaz sorunları karın ağrılarına ve şişkinliklere neden olabilirler. Sindirim sisteminde bulunan bakteriler ve mayalar tarafından üretilen ve yellenme denilen olaya neden olan bağırsak gazları, kişileri oldukça rahatsız eder. Ses ve kokunun eşlik ettiği nu durum, şişkinliğin getirdiği utanç verici duruma neden olabilmektedir.

Gazlar, pek çok insanın hayatında yer alan ve toplumda artık normal olarak karşılanabilen bir rahatsızlık çeşididir.. Midede ve bağırsak da kimyasal gazların birikmesi ile ortaya çıkan bir sindirim durumudur bu durumdur. Gazla, ya ağız yolu ile vücuttan atılır yada anal yolla vücuttan atılabilmektedir. Gayet normal olan bu durum kişilerin dengesiz beslenmeleri, dengesiz bağırsak hareketleri ile ortaya çıkmaktadır. Gaz çıkarmanın temelinde yatan sebepler bulunmadan tedavisi mümkün olamamaktadır. Gıdaların çözümlenmesi esnasında çıkan gazlar, yeme içme esnasında alırı derecede hava yutma ile ortaya çıkan rahatsızlıklardır. Gazlarda daha çok oksijenler bulunmaktadır ancak,i pek nadir olsa da karbondioksitlerde bulunabilmektedir. Gaz çıkarma sorunları, genellikle erkeklerde görülmektedir. Ancak kadınlarda da görülmesi normaldir.

Gazın en önemli tedavi yöntemi, gaza neden olan besinlerin tüketiminin azaltılması olsa da bitkisel ve doğal yollarla tedavi edilen gaz şekilleri de vardır.

Gaz sorununu gidermede kullanılabilecek doğal çözümler şunlardır;

Bir bardak ılık su içerisinde bir tutam şeytantersi, bir tutam kaya tuzu ve yarım tatlı kaşığı zencefil bitkisi karıştırılarak içilmelidir.

Yemekten önce limon suyuna koyulan taze zencefillerin yemekten hemen sonra içilmesi.

Bir tatlı kaşığı dereotu tohumu ile bal karıştırılır ve içilir.

Yemeklerden sonra taze nanelerin tüketilmesi gerekmektedir.

Nane çayı içmek, bir bardak suya damlatılan iki damla nane yağı gaz sorununu hafifletecektir.

Yemeklerden sonra anason çayı içilebilir.


Saç Ekimi Nasıl Yapılır?



                Kellik erkekler başta olmak üzere günümüzün en önde gelen sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Özellikle orta yaş döneminden sonra etkisi çok fazla bir biçimde görülen saç dökülmeleri birçok nedene bağlı olarak oluşmaktadır. Saç dökülmelerine sebep olan en önemli nedenlerinden biri de genetik faktörlerdir. Ailedeki kellik oranı fazla ise o bireyde de saç dökülmesi ve kellik görülmesi olasılığı çok fazladır. Kelliği çözümde en etkili yöntem günümüz teknolojisinin de yardım ile saç ektirmektir.

                Saç ektirme işlemi devlet hastaneleri, özel hastaneler, özel poliklinikler gibi birçok yerde ameliyat koşulları altında yapılmaktadır. Kelliğe çözüm arayanlar her ne kadar orta yaş ve ileri yaş grubu olarak gözükse de günümüzde genç yaştaki birçok insanda da saç dökülmesi ve kellik problemi görülmektedir. Saç ektirmek, uzman doktor eşliğinde ve uzman bir ekip sayesinde yapılan ve saç kökü olan kişilere uygulanabilen bir yöntemdir. Saç ektirme yöntemi yaptırmadan önce doktorla konu hakkında yeteri kadar görüşme yapılmalı ve bu işlemin sonuçları hakkında bilgi edinilmelidir.

                Kelliğe çözüm adı altında piyasada birçok saç kürü ve ilacı bulunmaktadır. Bunların çoğu kişilerin duygularını suiistimal etmek amacıyla piyasaya sürülen tamamen kar amaçlı ve etkisi olmayan oluşumlardır. Uzman bir dermatoloji tarafından önerilen ilaçların çoğu ise kelliğe çözüm niteliğinde olabilmektedir. Saç ektirme işlemi günümüzde en çok yapılan operasyonlar arasındadır.


6 Temmuz 2015 Pazartesi

Nasıl Kilo Alınır?



Kilo almanın birçok yöntemi vardır ama bunların arasından en doğru ve sağlıklı olanını seçmelisiniz
İnsanlar büyük çoğunluğu fazla kilolarından kurtulmaya çalışsa da aslında arka planda bir o kadar da kilo almaya çalışan insan vardır. Kilo almak da en az kilo vermek kadar zor ve meşakkatli bir iştir. Önemli olan kilo alırken vücudun sağlıklı bir şekilde bu alımı yapmasını sağlamak ve dengeyi bozmamaktır. Kilo almak isteyenlerin akıllarından çıkarmaması gereken ilk ve en önemli nokta dengeli beslenmedir. Çoğu kişi aşırı yiyerek kilo alacağını düşünse de bu durum sağlık açısından oldukça tehlikelidir. Doktor kontrolü ile yapılacak olan kilo alma işlemleri her zaman için daha sağlıklı sonuçlar verecektir.

Dengeli beslenmede dikkat edilecek husus, süt ve süt ürünlerinin tüketimi ile tahıl ürünlerinin miktarının artırmasıdır. İnsan vücudu bir kilo alabilmek için yaklaşık olarak 3500 kaloriye ihtiyaç duyar buda doktor kontrolü ile dengeli beslenme sayesinde mümkündür. Kilo almak için sabırlı olmak gerekir. Kilo vermede karşılaşılan sıkıntıların benzerleri kilo alma işlemlerinde de karşılaşılır. Haftada ortalama olarak alınacak 1 kilo sağlık açısından yeterlidir, bu oranın aşması şişmanlık oluşumunu tetiklemektedir.

Doktor kontrolü ile kilo alma işlemlerinde bir takım muayeneler sonucunda en doğru teknik belirlenir. Dengeli beslenme ile birlikte alınacak her kilo sağlık açısından faydalı olacaktır. Sağlıklı kilo alımında etkili olan bir diğer önemli faktör de egzersizlerdir. Eğitmen eşliğinde yapılacak olan egzersizler alınan kiloların yağ kitlesi değil de kas şeklinde oluşumuna büyük oranda katkı sağlayacaktır.

5 Temmuz 2015 Pazar

Kandaki Beyaz Kan Hücreleri ve Önemi


Kandaki beyaz kan hücrelerinin sayısında düşüş olması durumunda bu hastalığa beyaz küre ismi verilmektedir. Halk arasında beyaz kan hücrelerine akyuvar da denmektedir. Lökopeni tıbbı terim düşük beyaz kan hücrelerinin sayımı içerin kullanmaktadır. Akyuvarlar, kişinin yaşamı boyunca hastalıklarla savaşmaktadır. Genellikle çocuklarda yaşlılardan daha fazla görülmektedir.

Beyaz kan hücreleri, vücuda direnç sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Kişinin direnci bu hücrelerin kandaki değerlerine bağlıdır. Beyaz kan hücrelerinin kandaki değerlerinin düşmesi, vücudun hastalıklarla savaşma konusundaki direncini de kırmaktadır. Bunun yanında kişinin  yaşadığı enfeksiyonlar sürekli olarak tekrar etmektedir. Özellikle AIDS hastalarında düşük beyaz kan hücresi hastalığı görülür ve AIDS hastalarında enfeksiyonlar sık sık görülmektedir.

Kızarıklık gibi belirtiler, şişmeler, iltihap oluşumları, öksürükler ateş ve benzeri bir çok enfeksiyonlar beyaz kan hücresi eksikliklerinde görülmektedir. Bu tarz hastalıklara ve enfeksiyonlar sahip olan düşük kan hücresi sayımı olan kişiler en ufak belirtilerde dahi doktora başvurmalıdır.

Vücutta normal kan hücrelerinin sayısı 7000 ile 10000 arasında olması gerekirken, bu değerler 5000’e düştüğümde beyaz kan hücresi hastalığı görülmektedir. Beyaz kan hücresi sayımları bir çok sağlık kuruluşunda yapılabilmektedir. Ancak, bu sayımlar her sağlık kuruluşunda farklılıklar gösterebilir. Bunun nedeni beyaz kan hücrelerinin varlığını diğer hücrelerin varlıkları da etkilemektedir.

Beyaz kan hücresi eksikliğinin nedenleri;


  • Kemik iliği fonksiyonlarının azalması ve doğuştan gelen kemik iliği bozukluklar
  • Kemik iliklerine zarar verici kanser ve benzeri hastalıklar
  • Bağışıklık sistemini etkileten ve sürekli baskı altında tutan hastalıklar
  • Bazı ilaçlar, kandaki beyaz kan hücrelerine zarar vererek onların sayılarını azaltmaktadır.
  • Şiddetli alerjiler geçirmek
  • Aplastik anemi hastalıkları
  • Kemoterapi görmek
  • Çeşitli antibiyotiklerin kullanımları
  • Çeşitli vitaminlerin uygun miktarlarda alınmaması ve bu vitaminlerin önemsenmemesi düşük beyaz kan hücresi hastalığına yol açmaktadır.

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Kıl Dönmesi Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır ? Sebepleri Nelerdir ?


Biyolojik adı Pılonıdal Sınus olan, halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen bu hastalık; bir beze içerisinde kıl toplanması anlamına gelir. Özellikle kuyruk sokumunda çoğunlukla meydana gelen bu hastalık, göbek ve koltuk altı bölgelerinde de görülebilir. Çoğunlukla erkeklerde görülen bu hastalığa zaman zaman bayanlarda da rastlanabilir.

Kuyruk sokumunda ağrı, şişlik ve akıntı ile kendini gösteren bu hastalığa onlarca tedavi yöntemi tanımlanmıştır. Laser uygulamasıyla içerdeki maddelerin çıkarılması ya da doku kaydırılması popüler yöntemlerdir. Tedavi seçiminde en önemli nokta, en az riskli olan çözüm yolunun seçilmesidir. Apse olduğunda halk tarafından tavsiye edilen kremlerin kesinlikle kullanılmaması gerekir. Apse olmayan hastalardaysa vücut temizliğine dikkat edilmesi, bölgedeki kılların uzaklaştırılması, oturuş pozisyonuna dikkat edilmesi gerekir.

Kıl dönmesi hastalığına yakalanmamak için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta oturuş pozisyonudur. Oturuş pozisyonu kuyruk sokumu üzerine olmamalıdır. Özellikle mesleği masa başında olan insanların oturuş pozisyonuna çok dikkat etmesi gerekir. Otobüs şoförleri, bilgisayar başında çalışanlarda oturuş pozisyonundaki yanlışlıklarla çokça kıl dönmesi görülür. Bunların dışında bisiklet sürerken de oturuş pozisyonunda yapılan hatalar bu hastalığa neden olmaktadır. Ayrıca at binen insanlarda da oturuş pozisyonunun yanlış olması bu hastalığa neden olmaktadır. Oturuş pozisyonunda yapılan bir diğer yanlışlık da yayılarak bel üstüne oturmaktır. Bu da kıl dönmesi hastalığına yol açan bir durumdur. Genel olarak temizliğe ve oturma şekline dikkat edilmesi gerekmektedir.


3 Temmuz 2015 Cuma

Nasıl Kilo Verilir?



                Fazla kiloların hem kadınların hem de erkeklerin korkulu rüyalarıdır. Oluşan her ir fazlalık başta sağlık olmak üzere birçok psikolojik sorunlara neden olmaktadır. Sağlıklı bir bedene sahip olabilmek için düzenli beslenmeye gereken önemin verilmesi gerekir. Zayıflama işlemi sabır gerektiren bir süreçtir. Birçok insan büyük umutlarla zayıflama taktiklerine başvururken devamlılığını koruyamadığı için olumlu sonuçlar alamamaktadır. Bu yüzden kilo vermek isteyen insanların ilk olarak bu konu da kararlı olmaları gerekmektedir. Zayıflama işlemi doğal ve sağlıklı yollarla yapılmalıdır.

                Günümüzde birçok zayıflama taktiği bulunmakta olup bunların çoğu zayıflama yerine kilo alımını tetiklemektedir. Bu yüzden kilo vermek isteyen kişilerin uzman doktorlar eşliğinde bu süreci başlatmaları her zaman için daha iyi sonuçlar verecektir. Kilo vermede en etkili faktörlerin başında düzenli beslenme gelir. Alınan her besinin vücudun yapısına belli oranlarda katkıları bulunmaktadır. Bunların bazıları kilo alımını tetiklerken bazıları ise iştahı keserek kilo vermenize yardımcı olur. En uygun zayıflama taktiklerini doktorunuza danışarak öğrenmeniz faydalı olacaktır.

                Zayıflama işlemi kimi zaman uzun ve zorlu bir süreçtir. Piyasada birçok diyet tarifleri dolaşmakta ve insanlara kilo verme konusunda yardımcı olduğunu iddia etmektedir. Zayıflama taktikleri içerisinde en dikkat edilmesi gereken nokta budur. Eğer sağlıklı bir şekilde zayıflamak istiyorsanız diyetinizi diyetisyen eşliğinde belirlemeniz çok daha iyi bir tercih olacaktır. Zayıflamak için kararlı ve bir o kadar da dikkatli olmak gerekir.


Sıcak Havalarda Besin Zehirlenmesi


Yaz aylarının gelmesi ve aşırı sıcakların başlamasıyla birlikte bazı sağlık sorunları kendilerini göstermeye başladı bile. Özellikle sıcak havalarda dikkat edilmesi gereken önemli rahatsızlıklardan birisi de besin zehirlenmeleridir.

Özellikle yaz aylarında karşılaştığımız toplu besin zehirlenmeleri kesinlikle ihmalden kaynaklı olmalıdır. Kişiler beslenmelerinde bazı durumlara dikkat ettikleri sürece bu durum ile karşı karşıya kalmayacaklardır. Bu toplu besin zehirlenmeleri genelde okul, otel veya işyeri gibi mekânlarda gerçekleşmektedir.

Uygunsuz ortamlarda üretilen veya saklanan yiyeceklerin tüketilmesi ile birlikte kişilerde bazı reaksiyonlar meydana gelmektedir. Bu yiyeceklerde bulunan mikrobun ürettiği zehir çoğu kişide ishal ve kusma gibi belirtilere yol açabilmektedir. Bağışıklık sistemi kuvvetli olan kişiler bu durumu kolaylıkla atlatırken bazı kişilerde şoka kadar gidilebilir.

Açıkta satılan yiyeceklerin kolay ulaşılabilir ve ucuz olması nedeniyle çok fazla tercih edildiği bilinmektedir. Ancak açıkta satılan bu yiyeceklerde maalesef uygun saklanma koşullarına dikkat edilmemektedir. Bu yüzden yiyeceklerde mikroplar üremekte ve besin zehirlenmelerine yol açmaktadır. Genelde ucuz oldukları için tercih edilen bu yiyecekler çok büyük sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Yaz aylarında tüketimi artan ve neredeyse her köşe başında karşılaşabileceğimiz dondurmalara dikkat etmek gerekiyor. Normalde dondurmada bulunan ancak gerekli miktarda olduğu için bizlere zarar vermeyen bazı mikroorganizmalar sıcağı gördükleri zaman üreyebiliyorlar. Elektrik kesintisi veya teknik arıza gibi durumlarda satıcıların da bu duruma dikkat etmesi gereklidir.

2 Temmuz 2015 Perşembe

İngilizce Gramer Konu Anlatımları: Konusarakogren.com


İngilizce eğitimleriniz artık çok daha rahat bir şekilde gerçekleşecek. İngilizce gramer konu anlatımı, kelime bilgisi eğitimi, dil ve renklerin alınması gibi birçok konuda size yardımcı bir sistem mevcut bulunmaktadır. Dilinizi geliştirmek ve ileri seviyeye noktalamak için gerekli olan eğitim performansı bu noktada en belirleyici sistemlerden birisi olacaktır. Konuşarak öğrenme ise size bu alanda yardımcı olacak en temel seviyeyi verecektir. Ses kayıtları ve inceleme şansının bulunması programı bir adım öteye götürmeye yetecektir. Sizin için ders ile ilgili olan tüm anekdotlar saklanacak ve sizin için ilerlemenizi görmek adına saklanacaktır.

İngilizce dil eğitimi için gerekli olan eğitmenlerin değerlendirilmesi ve yorumları ile o günün ders seviyesinin sizlere sunumu ise saklanacaktır. İngilizce eğitiminizi almak için yurt dışına çıkmanıza gerek kalmadan evinizde rahat ve konforlu bir şeklide dil eğitimini almanız etkili olacaktır. Dil için gelecek derslerin takibini yapmak ve bir sonraki ingilizce eğitimi için gerekli olan kelime eğitimlerini almak için gerekli tüm sistemler size sunulacaktır. Artık zamanınızı kelime ezberlemek ve gramer çalışmakla geçirmek yerine seviyeniz belirlendikten hemen sonra bu yöntem yerine daha kolay bir yöntem belirlemesi yapacaksınız. İngilizce http://www.konusarakogren.com/ sayesinde daha kolay ve aktif öğrenilecektir.

İngilizce eğitim setlerinde bulunan gramer eğitim programları yerine tercih edeceğiniz konuşarak öğren sistemi birlikte yorum yapacak ve değerlendirmelerinizi birlikte konuşacağınız eğitmenleri sizlere sunacaktır. Ders çalışırken hiç bu kadar eğlenmemiş olacaksınız. Bunun nedeni ise size sunulacak olan eğitimlerin seviye olarak düşük olması ile başlayıp ileri bir seviyeye giderken yapılan aktiviteler olacaktır. İngilizce ders programını sağlamak ve ders seviyesini geliştirmek için birçok seviyede katkıya ihtiyacınız olacaktır. Ders sonunda ise eğitmenler ile sohbet imkânı da bulacaksınız.


1 Temmuz 2015 Çarşamba

Midemizi Korumanın Yolları


Vücudumuzun belki de en hassas bölgelerinden olan midemizi korumak günümüzde ki yiyeceklerin fast food ağırlıklı olması nedeniyle biraz zordur. Peki bu durumda midemizi nasıl koruyacağız ?

Öncelikle asitli şeylerden kaçınmamız gerekir.Bunların için de kola, soda veya maden suyu ve zararsız gibi görünse de midemizi en başta rahatsız edecek ürünlerden biri olan hazır kutulanmış meyve sularıdır.Meyve sularının taze sıkılmışları zararlı olmasa da kutulanmış meyve suyunun daha fazla dayanması için koruma amaçlı konulan bazı maddeler midemiz için önemli tehlikeler yaratabiliyor.İçeceklerin dışında midemizi korumak amaçlı karabiber, kimyon , sumak gibi baharatların ve buna benzer çeşni tarzı veya acı sosların yemeğe ilave edilmemesi gerekir.Bunun dışında tereyağlı , katı yağlı , iç yağlı  veya  kelle paça , mumbar , kokoreç , şırdan dolması gibi buna benzer sakatat yemeklerinden de kaçınmak gerekir.

Mide tedavisi mümkün müdür ?

Mide rahatsızlığının tedavisi tıbben şuan da mümkün değildir.Mideye uygulanan methodlar tedavi amaçlı değil,koruma amaçlıdır.Mide rahatsızlıklarını önlemek için sabah kahvaltıyı sağlam yapmanız,öğle ve akşam yemekleriniz de ise tamamen iradenizi ortaya koyarak midenizi rahatsız etmemek için az yemeniz ve bol bol su içmeniz gereklidir.

Kalp Krizinde İlk Yardım Nasıl Yapılmalıdır?


Kalp krizi oldukça tehlikeli bir durumdur. Kalp krizinin belirtilerini iyi izlemek ve doğru müdahale de bulunma insanların hayatını kurtarabilir.

Kalp krizi sırasında yapılacak olan müdahalede ki en önemli kural hastanın mümkün olduğu kadar hızlı bir biçimde bir sağlık kuruluşuna götürülmesidir.

Kalp Krizinde İlk Yardım Kuralları;

  • Eğer insanın kalp krizi geçirdiğini fark ettiyseniz hemen 112 acil servisi arayın ve ambulans çağırın.
  • Kişiyi sakinleştirin ve solunumu kontrol altına almaya çalışın.
  • Kişinin vücudunu saran elbiseleri gevşetin, kravatı varsa çıkartın.
  • Kalp üstünde oluşan baskıyı hafifletmek için kişiyi sırtı ve boynu desteklenir bir şekilde oturdun veya yere yatırın.
  • Kalp krizi geçiren kişiyi sıcak tutmaya çalışın.
  • Kalp krizi geçirmekte olan kişi kalp rahatsızlığı için ilaç tedavisi görüyorsa ilacını verin. Kalp hastalığı bulunan kişilerin kullanmış oldukları dil altı hapları hayatlarını kurtarabilir.
  • Kişi tamamen kendinde ise ve aspirine karşı bir alerjisi bulunmuyorsa çiğnemesi için bir tane aspirin verin.
  • Bunların ardından kalp krizi geçiren kişiyi bir sağlık merkezine yetiştirin.