Kalori Yakmanın Kolay Yolları

Günümüzde sağlık alanında pek çok yenilik ve gelişme yaşanmaktadır. Bu doğrultuda da yaşam çok daha kolay bir hal alabilmektedir. Forma girmek ve ideal bir vücuda sahip olmak küçük ayrıntılarla oldukça basittir. Önerilere uyarak sizde çok daha fazla kalori yakarak istediğiniz kiloya ulaşabilirsiniz.

1. Hareket edin. Gün içerisinde sürekli hareket halinde olmanız harcayacağınız kaloriyi arttıracağından size oldukça faydalı olacaktır. Bu nedenle özellikle gün içerisinde kısa mesafelere yürüyerek gidebilir, asansör yerine merdivenleri kullanabilirsiniz.

2. Düzenli olarak egzersiz yapın. Bu sayede hem sağlığınız, hem de kilonuz iyi duruma gelecektir. Bu nedenle sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa egzersiz saati belirleyerek egzersiz yapın.

3. Bol bol su içerek metabolizmanızı hızlandırın. Ülkemizde büyük bir kesim vücudun günlük su ihtiyacını karşılamamaktadır. Bu nedenle su içmeyi unutmayın ve bol bol su için.

4. Ev işlerinizi ertelemeyin. Özellikle bayanlar için ev işleri oldukça ideal bir yoldur. Bu sayede hem evinizi toplamış hem de kilolarınızdan kurtulmuş olursunuz. Fakat bu sırada yanlış hareketler ve zorlamalardan kaçınmalısınız.

5. .Öğünlerinizi kaçırmayın. Günlük öğünlerinizi ve saatlerinizi belirleyerek buna uyun ve hiçbir öğünü atlamayın. Bu öğünler arasında da bir şey yememeye dikkat edin. Bu sayede vücut metabolizmanızı da düzene sokabilirsiniz. Ayrıca öğünlerinizin nasıl olması gerektiği konusunda bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır.

6. Alkol ve bol kahve tüketiminden kaçının. Ayrıca sigara gibi kötü alışkanlıklarınız varsa da bunlardan kurtulmaya çalışın.

Tüm bunlar sayesinde çok daha iyi bir vücuda kavuşabilirsiniz. Bu konuda kararlı olmanız ve planlarınıza uymanız çok önemlidir. Bu nedenle kısa sürede etki beklemek yerine uzun vadede planlı bir şekilde hareket edin.

Kilo Aldıran ve Zayıflatan Meyveler

Meyveler genellikle kilo vermeye yardımcı besinler olarak düşünülür fakat kimi meyveler yüksek miktarda kalori içerir ve bu yüzden kilo almaya neden olabilir. İşte biz de bazı meyveleri kilo vermeye ya da almaya yardımcı özelliği sahip olmaları bakımından ele aldık ve sizleri bilgilendirmeye çalışacağız…

Konserve meyvelerden uzak durmanız gerektiğini belirterek başlayalım işe… Komposto gibi ürünler, yüksek miktarda kalori içerir ve bu yüzden özellikle diyet yapan birisi iseniz bu besinlerden uzak durmanızda yarar var.

Hazır meyve suları yüksek miktarda kalori içerir. Bu yüzden meyve suyunuzu kendinizin yapmasında yarar var.

Özellikle ahududu, dut, yaban mersini gibi meyveler lif bakımından yoğun ve kalori oranı bakımından düşük seviyedeki meyveler oluşundan ötürü zayıflamak isteyenler için en doğru meyve tercihleri olacaktır.

Eğer siz kilo vermek istiyorsanız tükettiğiniz meyvelerin kaç kalori içerdiği bilgisini bir kalori cetveli yardımı ile öğrenebilir, bu şekilde diyet programlarınızın rotasını belirleyebilirsiniz.

Sağlık İçin İp Atlamanın Yararları

İp atlamak, birçok sporcu tarafından sıklıkla uygulanan bir egzersiz yöntemidir. Özellikle formda kalmak, kilosunu korumak isteyen sporcular tarafından kas yapısını da geliştirme amaçlı olarak kullanılan ip atlama, aslında kilo vermek isteyenlerin de en büyük dostu niteliğindedir.

İp atlamak, genellikle kız çocukları arasında oyun olarak oynandığı için, özellikle erkekler uzak durur bu etkinlikten fakat aslında ip atlamak bir kız oyunu değil, egzersizdir. Günlük düzenli olarak yapıldığı takdirde kol ve bacak kaslarının yanı sıra karın kaslarının da çalışmasını sağlayan ip atlama etkinliği, bu sayede formda bir vücuda sahip olmaya yardımcı olur.

Aynı zamanda kalori yakmak isteyenler için de son derece verimli bir etkinlik olan ip atlama, yakılan kalori miktarı ile doğru orantılı olarak kilo vermeye sebep olur.

İp atmanın kilo vermek ve kalori yakmak isteyenler için sağladığı yararlar bunlar… Öte yandan ip atlama etkinliğinin bilinen herhangi bir zararının da olmaması, hem sporcular hem de kilo vermek isteyenler için son derece tercih edilesi bir egzersiz olmasının en büyük nedenlerinden biridir.

Kolay Kilo Verme Yolları

Kadınlar arasında en çok dikkat edilen konulardan bir tanesi de fazla kilolardır. Bilinçsizce tüketilen yiyecek ve içecekler, istenmeyen kiloları da beraberinde getirmektedir. Dolayısı ile can boğazdan geçer sözü de bu durumda etkisiz bir deyiştir. Biz kadınlar, dış görünüşümüze gösterdiğimiz özen karşılığında diyet yaparak fazla kilolarımızdan kurtulmaya çalışırız ve kolay bir şekilde kilo vermeye çalışırız. İşte sizler için kolay yollardan kilo vermenin sırlarını araştırarak, diyet yapanlar için ipuçları bulduk.

1.Sabahları erken uyanmak; Sabahları erken kalkan bir kişinin metabolizması daha hızlı çalışmaktadır. Hızlı çalışan metabolizma, vücudun daha hızlı ve daha fazla yağ yakmasına yardımcı olur.

2.Günde 2,5 su litre su içmek; Su hayattır ve susuz kalan bünye böbrek ve bağırsak düzenini yavaşlatır. Günde 2,5 litre içen kişinin bağırsakları daha hızlı çalışacak ve vücut toksinlerden atılarak uzaklaşmış olacaktır.

3.Kahvaltı yapmak; Tüm diyetisyenler mutlaka kahvaltı yapmanın şart olduğunu vurgulamaktadır. Güne başlamadan önce yapılması gerekilen ilk şey, kahvaltı yapmak olmalıdır. Eğer kahvaltı yapılmazsa ise, vücut uzun süre aç kalacağından dolayı metabolizma hızla yavaşlar ve kişinin kilo vermesi zorlaşır.

4.Lifli gıdalar tüketmek; Birçok yiyeceklerin içerisinde lif kaynağı bulunan gıdalar vardır. Lifli gıdalar, kişinin daha fazla doymasını sağlar, açlık hissini yok eder. Özellikle de bağırsakların daha hızlı çalışmasına yardımcı olur. Ispanak, karnabahar, brokoli, kuru fasulye, mercimek, soya fasulyesi gibi baklagiller ürünü en çok lif içeren gıdalar arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra kuru incir ve kayısı da lif içeriği yönünden en zengin meyveler arasındadır.

5.Ara öğün yemek; Beslenmede en önemli şeylerden biri de, kişi acıktığı zaman mutlaka yemek yemelidir. Açlık hissi kesinlikle ertelenmemelidir. Fakat burada dikkat edilmesi gerekilen aşırı şekilde yememektir. Örneğin; vücut açlık sinyallerini verdiği anda 1 orta boy elma tüketerek bu açlığınızı dindirebilirsiniz. Eğer açlık durumu bir şey yemeden kontrol edilmeye çalışılırsa kişi kesinlikle kolay kilo veremez. Çünkü açlık sinyallerini veren bedene herhangi bir gıda erişilmez ise, vücut yağ yakım sürecini durdurur. Dolayısı ile kişideki kilo verme olasılığı da zorlaşmış olur.

6.Gece yemek yememek; Akşam saat 19.00 dan dan itibaren yemek yemeyi durdurmak, vücudun daha hızlı ve daha fazla yağ yakmasını sağlar. Akşam saatlerinde ağır gıdalar yerine salata gibi hafif yiyecekler ile zaman geçirilmeli ve mümkünse geç saatlere kadar oturulmamalıdır.
Kısacası kolay zayıflamanın en önemli püf noktası, vücudun yağ yakım sürecini hızlandırmak, çok daha kolay şekilde kilo verilmesini sağlar. Yağlı ve aşırı şekerli yiyeceklerden uzak durup, daha çok lifli gıdalar tüketerek çok daha kolay bir şekilde kilo verebilirsiniz. Tüketmeniz gereken yiyeceklerin porsiyonlarını da küçülterek, kilo vermeyi daha da hızlandırabilirsiniz.

Yorgunluk İçin Doğal Tedavi

Sürekli yorgun mu hissediyorsunuz kendinizi? Ve bu rahatsızlığın tedavisi için kimyasal ilaçlara karşı soğuk musunuz? O zaman doğal tedavi yöntemlerini deneyebileceğinizi bilmenizde yarar var. Birçok besin, yorgunluk tedavisi için idealdir aslında. Önemli olan bu besinleri ve ne işe yaradıklarını bilmek… Yorgunluğa iyi gelen besinlere örnek vermek gerekirse:

Balık : B2, demir, krom, selenyum ve iyot bakımından zengin olduğundan ötürü haftada 2-3 kere tüketilmelidirler.

Yağlı Tohumlar : Niasin ve E vitamini, demir ve potasyum içeren fındık gibi birçok besin bu gruba giriyor. Günde bir avuç tüketilmesinde yarar var.

Yeşil Yapraklı Sebzeler : C, B2 ve E vitaminleri açısından zengindirler. Ayrıca, demir ve potasyum açısından da zengindirler.

Yumurta : Niesin, E ve B12 vitamini içerir. Krom, iyot ve demir açısından da son derece zengindir. Doymamış yağ asitleri sayesinde de son derece besleyici bir besindir.

Bal ve Sinameki Tozu ile Diyet Daha Kolay

Bal ve sinameki tozunun karışımı ile zayıflamak mümkün! Eğer siz de doğal ve bitkisel zayıflama yöntemleri arıyorsanız, hemen yazının devamını okumaya başlayın çünkü yalnızca bal ve sinameki tozu sayesinde kilo vereceksiniz…

Balın kan şekerini düşürücü ve iştah kesici özellikleri ile sinamekinin metabolizmayı hızlandırıcı özelliklerinin bir arada sunulduğu bu karışımı düzenli olarak tüketerek daha az yemek yemenizi, ve metabolizmanızın daha hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz.

Bal ve sinameki tozu karışımının hazırlanması ise şu şekilde :

Yarım çay kaşığı sinameki tozu ile bir çay kaşığı süzme bal karıştırılır. İkisi birbirine tamamen karıştığında üzerine kaynar su eklenir. Kapta su, bal ve sinameki tozu iyice karıştırılır ve yedirilir. İsterseniz bu karışımı bir tülbent yardımı ile süzebilirsiniz de… Sonrasında soğumaya bırakılır ve ılık hale geldiğinde de içilir.

Sabah kahvaltısından önce yarım bardak ve akşam yemeğinden iki saat sonra yarım bardak olmak üzere her gün düzenli olarak tüketilmesi önerilen bu karışım sayesinde formda bir vücuda sahip olacaksınız.

Günlük Spor Yapmanın Faydaları

Günlük spor yapmanın faydaları azımsanmayacak kadar değerlidir. Genç, sağlıklı ve güzel kalabilmenin de en etkili yöntemidir. Uzun yıllar dinamik ve sağlıklı yaşamak, ellisini geçtikten sonra bile genç görünebilmek günlük spor yapmanın faydaları ile mümkün hale gelebiliyor. Spor yapmak hem fiziksel ve psikolojik olarak insana faydası olan bir aktivitedir. Sağlıklı bir beyne sahip olabilmek için önce sağlıklı bir vücuda sahip olmak gerekir. Şimdi biraz spor yapmanın faydalarına değinelim:

• Düzenli olarak spor yapmak kalp ve damar sağlığımızı korurken vücuda elastikiyet kazandırarak kas ve eklem ağrılarını önler.
• Vücuda estetik ve sağlıklı bir görünüm kazandırır. Gizli obeziyeti yani iç organlarımızın yağlanmasını önler.
• Vücudu ilerleyen yaşlara rağmen sağlıklı ve zinde kılar.
• Sindirim sistemini kolaylaştırarak istenmeyen mide ve bağırsak problemlerini önler.
• Vücuttaki ödemi atmaya yardımcı olur.
• Sağlıksız görünümde olan iskelet yapısını düzeltir. Örneğin; kamburluğu ortadan kaldırır. Ve olası bir kamburluk riskini ortadan kaldırır.
• Vücudun kas yapısını güçlendirir.
• Vücuttaki küçük ve her zaman hareket ettiremediğimiz kasları hareketlendirerek kas gücünü arttırır.
• Bel ağrılarını yok öder.
• Boyun ağrılarını ortadan kaldırır.
• Kronik bel ve boyun fıtığı hastalıklarına yapılan özel hareketlerle tedavi sağlar.
• MS hastalığında tedavi sağlar. Hekimlerde zaten MS hastalarına spor yapmalarını önerir.
• Geçmişte meydana gelen kaza ve yaralanmalar sonucunda güçsüz kalan kasların yeniden işlevini görebilmesi için spor etkili bir aktivitedir. Kaza ve yaralanmalar sonucu kaybedilmiş jest ve mimikleri geri kazandırmak için de spor en etkili yöntemlerden biridir.
• Fazla kilolardan kurtulmak için en etkili yöntemdir. Kilo vermek zannedildiği gibi sadece diyet yapmakla gerçekleşmez. Sporla desteklenmediği sürece yapılan diyetin değeri yoktur.
• Çünkü spor yapılmadan verilmeden kilolar yağ fazlası değildir vücuttaki su miktarının azalmasıdır. Yani aslında gerçekten yağ yakılmadığı için diyet bırakıldığı anda aynı kiloları çoğu kez daha fazlası geri alınır.
• Menopoz dönemlerde kadınların özellikle bel, karın ve kalça bölgelerindeki yağlanmaları yok eder.
• Vücudu istenilen formu ve elastikiyeti kazandırarak bireyi mutlu kılar.
• Cilt üzerinde de büyük etkisi vardır. Düzenli olarak yapılacak günlük spor sayesinde cildin daha fazla oksijen alması sağlanacağı için erken cilt yaşlanmalarını önleyeceği gibi cildin ilerleyen yaşlara rağmen minumum kırışıklıkta olmasını sağlayacaktır.
• Henüz yaşlanmanın ve kırışıklığın tam bir tedavisi ya da önleyici bir yöntemi olmadığı için diyebiliriz ki yaşlılığı ve kırışıklığı geciktiren mevcut tek yöntem yine spordur.
• Anne adayları için de sporun önemi büyük. Doğum öncesi yapılacak vücut esnetme hareketleri sayesinde doğum çok daha kolay ve sağlıklı olacaktır.

Daha üzerinde konuşabileceğimiz pek çok faydası olan düzenli sporun, neredeyse bin bir derde deva olduğunu söylemek mümkün. Yani beden ve ruh sağlığınız sizin için değerliyse, günlük spor yapmak sizin için kaçınılmaz demektir. Eğer spor yapmaya zamanınız ya da imkanınız yoksa her gün günde yarım saat yürüyerek de sağlıklı ve fit kalabilmeniz mümkün. Hiçbir şey yapamıyorsanız gideceğiniz yere zaman zaman yarım saat erken çıkıp yürüyerek gitmeniz imkansız olmasa gerek.

Kavitasyon Yöntemi ile Kilo Verme

Kavitasyon denen alet yardımı ile yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde bölgesel zayıflama gerçekleştirilir. Bölgesel yağlanma sorunu olanların son yıllarda gittikçe popüler bir hal alan kavitasyon yöntemi, bölgesel yağ dokularının parçalanmasını esas alan bir tekniktir.

Bazı estetik merkezleri ve özel hastanelerde uygulanan bu yöntem sayesinde bölgesel kilo problemi olan kişiler, bu sorunlarının üstesinden kolaylıkla gelmektedir.

Özellikle selülit tedavisinde kullanılan kavitasyon, aynı zamanda vücudun diğer bölgelerinde oluşan yağlanmalar için de kullanılmaktadır. Tabi burada önemli olan nokta şudur ki; kavitasyon ile verilen kiloların sürekliliğinin sağlanması için aynı zamanda doğru beslenme de çok önemlidir. Yani kavitasyon tedavisi sonrasında yeyip içtiklerinize dikkat etmediğiniz takdirde aynı sorunla tekrar karşılaşmanız kaçınılmaz olacaktır.

Her zayıflama yönteminde olduğu gibi kavitasyon yönteminde de önemli olan, verilen kiloların sürekliliğinin sağlanmasıdır ki bu da ancak sağlıklı beslenme ile gerçekleşir. Kilo vermenin anahtarı konumunda olan sağlıklı beslenmeye gereken önemi vermediğiniz takdirde formda bir vücuda kavuşmak sizin için de bir hayal olacaktır.

Koroner Anjiyografi Nedir ? Nasıl Yapılır ?

Günümüzde kalp damar hastalıkları sonucunda ölüm ve felç gibi kayıpların arttığı şüphesiz bir gerçektir.Koroner Anjiyografi zamanında tespit edilip hızlı bir şekilde engellenmezse vücutta damarların tıkanmasına daha ileri safhalardada kişide kalp krizine neden olmaktadır.bu etkilerden biriside kişiyi ölüme götürebilecek ritim bozukluğuna yol açar.Koroner Anjiyografi konusunda en önemli nokta kişinin kalp krizi sağlık sorununu yaşamasına dikkat edilmeli ve önemleri çok sert bir şekilde uygulanmalıdır.Kalp krizi başlangıçta kişinin ölümle sonuçlanan ritim bozukluğu ve kalbe giden damarların tahriş olmasına ve damarların maalesef çalışmamasına yol açmaktadır.

Koroner Anjiyografi Tam olarak ne anlama gelmektedir ?

Koroner Anjiyografi bir tespit yöntemidir.Hastanın damarlarına ilaç verilerek x-ray (Röntgen) ışıkları uygulanarak sonuçların toplanma aşamasıdır.Koroner Anjiyografi özellikle konusunda uzman ve cihazı tam olarak kullanmayı bilen personel tarafından uygulanmalıdır.Koroner Anjiyografi işlemi süresince kişi asla uyutulmaz ve hasta uyanık kalır ve konuşabilir.Koroner Anjiyografiyi ameliyat olarak değerlendirmemek gerekir.

Koroner Anjiyografi laboratuvarı.

Kişinin Koroner Anjiyografisi uygulanırken ön kısımda yönetim odası vardır.bu esnada uygulanan çalışmaları diğer hekimler inceleyebilir.Koroner Anjiyografi uygulaması sadece Koroner Anjiyografi cihazı ile yapılabilir.Bu cihazın da kendine has önemli noktaları vardır;

Koroner Anjiyografi cihazı :

A- X ışınını yansıtan tüp
B- Kişinin kalp kısmından uygulandıktan sonra uygulanan x ışınının görüntülendiği kısım
C- Kişinin uzandığı masa (Kişinin yüz kısmı tüpe kısa mesafede uzanır)
D- Masanın çeşitli yönlere döndürülebilmesini sağlayan kontrol butonları
E- Monitörlerden canlı olarak izlenebilmesini sağlayan ekranlar.
Koroner Anjiyografi

Koroner Anjiyografi de risk var mıdır.?

Koroner Anjiyografi uygulamasında tüm uygulamalarda olduğu gibi risk vardır ama bu risk deneyimler ve teknolojinin gelişmesi ile son derece azdır.Kalp krizi felç ve ölüm gibi istenmeyen durumların yüzdesi 10.000 kişide 5 sayılabilecek orandadır.kalbinizde ve damarlarınızda tespit edilmemiş daralmaların kişiye getireceği yük Koroner Anjiyografi uygulaması riskinin önemli ölçüde üstündedir.

Koroner Anjiyografi uygulaması için hastaneye yatmak gerekir ve yattıktan sonra hastalığınıza dair rapor dosyası hazırlanarak gerekli uygulamalar yapılacaktır.

KacKalori.co Artık Yayında...

KacKalori.co günlük hayatınızda tükettiğiniz her türlü yiyecek ve içeceklerin kalori hesabını yapabilmeniz için kurulmuş bir web sitesidir. Bu site ile tüm yiyecek ve içeceklerin kalori değerlerini öğrenebilir ve diyet listesini bu hesaplamalara göre ayarlayabilirsiniz.

Kaç Kalori tükettiğinizi ve günlük olarak daha kaç kalori alabileceğinizi hesaplayabileceğiniz sitede kalori değerini öğrenmek istediğiniz besini de kolayca aratabilirsiniz.

Kackalori.co sitesine gitmek için Tıklayın

Amilodioz Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir ?

Amilodioz çeşitli doku ve organların protein çökmesiyle meydana gelen bir hastalıktır.Amiloid adıylada kullanılmaktadır.Uzun süreli devam eden iltihaplanmalar sonucu oluşan bir hastalıktır.Damarlar , karaciğer , dalak ve böbrekler dokulara çöken amiloid proteini organların çalışmalarını bozar.İdrarda protein kaybı görülebilir ve bir süre sonra böbrek yetmezliği gelişebilir.

Erkeklerde ve eklem sorunu olan kişilerde amiloidoz hastalığı daha sık görülmektedir.Ayrıca genetik olarakta görülmesi mümkündür.

Amilodioz Hastalığının Belirtileri Nelerdir? :
1) Halsizlik
2) Kilo kaybı
3) Ani ölüm
4) Ödem
5) Böbrek yetmezliği

Cüzzam (Lepra) Hastalığı Nedir?

Cüzzam kronik seyirli bir enfeksiyon hastalığı olarak kabul edilmektedir.Ülkemizde cüzzam hastalığı sosyal hastalık olarak görülmektedir. Cüzzam hastalığı daha çok kırsal bölgelerde yoksul insanlarda ortaya çıkmaktadır.Genellikle çok çocuklu ailelerde yaygındır.Çünkü bir arada bir odanın içinde yaşarlar ve aynı kaptan yeyip içerler ve bunun sonucunda cüzzam hastalığı daha çabuk yayılır.

Cüzzam Hastalığının Belirtileri:
1) Alt göz kapaklarının kapanmaması
2) Dirsek ve dizlerde yara izleri
3) Vücutta basilli nodüller
4) Yüzde ödem gibi belirtiler cüzzam hastalığını doğurabilir.

Atriyal Fibrilasyon , Aritmi Nedir ?

Atriyal Fibrilasyon Nedir ?
Genellikle yaşlılarda daha sık görülen atriyal fibrilasyon kulakçıklarda normalinden daha fazla elektriksel uyarı görülmesinden oluşuyor. Atriyal fibrilasyon felç oluşma riskine neden oluyor.

Kalbin çalışması için kalp kasının kasılması gerekiyor, bunun içinde elektrik uyarısı gerekiyor. Elektrik ise, kalbin sağ kulakçığında sinüs düğümü adı verilen hücrelerde toplanıyor. Daha sonra özelleşmiş elektrik ileti hücreleri tarafından kalbin diğer üç boşluğuna yani sol kulakçık, sağ karıncık ve sol karıncığa ulaşarak, onların da kasılması sağlanıyor.

Kalbin elektrik iletimi sisteminde herhangi bir bozukluk oluşması durumunda kalpte ritim bozukluğu oluşuyor. Sağlam bir kalbin dakikada 60 ile 80 kere atması gerekir. bunun aşağısındaki ve yukarısındaki atış sayısı ritim bozukluğu olarak adlandırılıyor.

Kasık, Karın Altı Ağrılarının Nedenleri ?

Pelvik ağrısı, karnın alt bölgesinde, kasıklarda ve göbeğin altında meydana gelen, bazen sırta bazende kalçalara kadar vuran bazı sağlık sorunlarından kaynaklanan ağrıya verilen addır. Tek düze veya keskin ağrı şeklinde görülebilen pelvik ağrılar sistematik bir hastalığın belirtisi olabilir.

Pelvik ağrıların şiddeti de kişiden kişiye ve nedenine göre değişir. Pelvik ağrılar genelde idrara çıkarken kendini daha çok hissettirir. Kadınlarda ise adet döneminde ve cinsel ilişki sırasında pelvik ağrıların şiddeti artabilir.

Pelvik ağrıları, üreme sistemi, boşaltım sistemi, kas-iskelet sistemi ve sinir sistemi bozukluklarından kaynaklanır. Pelvik ağrısının nedeninin neden kaynaklandığı teşhis edilmelidir.

Nefes Darlığının Nedenleri

Nefes darlığı solunum güçlüğüdür.Nefes darlığı derin soluk alıp verme hava açlığı denilen bir boğulma duygusuna kapılır.Nefes darlığında bilinç kaybı söz konusu olabilir.Hasta nefes darlığı çektiğinde yatmaz tam tersi oturur vaziyette olmak zorundadır.

Nefes Darlığına Neden Olan Hastalıklar :
1) Akciğer kanseri
2) Zatürre
3) Astım
4) Meslek hastalıkları
5) Koah
6) Yüksek tansiyon
7) Koroner damar hastalığı
8) Anemi (kansızlık)

Yumurtalık Kisti Nedir? Belirtileri Nelerdir ?

Yumurtalık kadın hormonlarını salgılayan üreme organıdır.Yumurtalıklar ergenlik dönemine kadar hormonal salgı salgılamazken ergenlik döneminde başlayıp menepoza kadar hormonlar üreterek kadınlarda her ay düzenli adet kanamaları görmelerini sağlar.Yumurtalıkların görevi yumurta hücrelerini olgunlaştırmaktır.Bu bir kadını gebeliğe hazırlamaktadır.Gebelik gerçekleşmediği sürece yumurta hücreleri yok olur.

Yumurtalık Kistinin Belirtileri :
1) Hızlı soluma
2) Çok sık idrara çıkma
3) Regli öncesi veya sonrası pelvik ağrılar
4) Göğüslerde hassasiyet olması
5) SoğukSoğuk Havalarda Kalp Krizine Dikkat. Read more ... » terleme
6)Karında ağrı
7)Bulantı ve kusma

Rahim Ağzı Yetersizliği

Normal gebelikte rahim ağzı,doğum başlayana denk kapalı kalır. Ancak gebeliğin üçüncü ayından sonra tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda bu düşüklerin nedeni,rahim ağızı yetersizliği ve bu yüzden bebeğin dışarı çıkmasıdır.

Rahim ağzı yetersizliği rahim ağzının gebeliği taşıyamayacak kadar güçsüz olması ve doğum kasılmalarının başlamadan rahim ağzının açılmasıdır.

Tedavisi; gebeliğin başlarında rahim ağzına küçük bir dikiş konur ve böylece rahim ağzı gebeliğin sonuna kadar kapalı tutulmuş olur.

Bu dikiş doğumdan az önce yada doğum başlarken alınır.

Anason'un Faydaları

Anason gövdesi dik çok dallı ve tüylü bir bitkidir.Anason beyaz renkte çiçek açan,yaprakları uzun saplı ve yuvarlak olan anason kırlarda yetişmekte veya bahçelerde de yetişebilir.

Anasonun Faydaları ;

*Anason hazmı kolaylaştırır,
*Anason idrarı söktürür,kusma ve ishali keser,
*Anason anne sütünü arttırır,
*Sinirleri yatıştırarak migren ağrılarını keser,
*Anason beyin yorgunluğunu gidererek uyku verir,
*Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar ve kalbi kuvvetlendirir,
*Anason cinsel arzu isteği sağlar,
*Anason yaşlılıkta meme sarkmasını engeller,
*Anason iştahsızlığı ve yemeklere duyulan isteksizliği giderir,
*Regl dönemlerini düzenli hale getirir anason,hamilelik döneminde kullanmayın,
*Mide ve bağırsak gazlarını gidermeyi sağlar,
*Anason öksürüğü keserek,astım,nefes darlığı ve bronşitte görülen rahatsızlığı giderir,

Anasonda yan etki olarak çok nadir solunum yollarında alerji görülebilir.Bu durumda çayı kesmek gerekir çak fazla tüketildiğinde uyuşukluk vermektedir.Başka yan etkisi bulunmamaktadır.Anason çayı tatlandırılmadan içilmelidir.Anason çayı bir kere kaynatılıp içilmelidir.

Renal Anjiyo Nedir ? Nasıl Yapılır ?

Tansiyon hastalarının son günlerde umudu olan renal anjiyo ile tansiyon hastalıkları ortadan kalkıyor. Renal anjiyo yöntemi sayesinde tansiyonunu dengelemek için bir çok ilaç kullanan hastalar tarihe geçiyor. İlaçlardan ve tansiyon hastalığından kurtaran renal anjiyo yöntemi tam olarak yaygınlaşmış olmasa da zamanla tüm tansiyon hastalarının başvurmak isteyeceği bir yöntem olacağa benziyor.

Renal Anjiyo yönteminde böbrek damarlarının etrafındaki sinirlerin radyo frekans dalgasıyla yakılıyor ve tansiyon değerleri ilaç kullanmadan normal değerlerde oluyor.

Günde 3 adet tansiyon ilacı kullana hastalarda bile olumlu sonuçlar renal anjiyo yöntemi ile izlenebiliyor. Renal anjiyo yöntemi günümüzde yeni uygulan bir yöntem olmasına rağmen tansiyon hastaları tarafından büyük bir umut.

Spor Yaparken Sakatlanmalarda Yapılması Gerekenler

Spor yapan herkes sakatlanma riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle sakatlanma durumunda ne yapılması gerektiği hakkında spor yapan kişiler ve antrenörler bilinçlendirilmelidir. sakatlığın hissedildiği an anında yapılan antrenman ve spor faaliyetine ara verilmelidir.

Sakatlanmalarda acil olarak sakatlanan bölgeye soğuk uygulanmalıdır. Soğutucu spreyler veya buz kompresi uygulanır. Soğuk uygulaması sakatlanan kişinin ağrı ve acısını hafifletmeye de yardımcı olur.

Sakatlanmada kanama varsa kanayan bölgeye kanamayı durdurmak için basınç uygulanmalıdır. Buz kompresi yapılması da kanamayı durdurur. Sakatlanan bölgede ödem oluşmasına engel olmak için sakatlanan bölge kalp seviyesinin üstünde tutulmalıdır. İlk yardım uygulaması yapılan kişi ardından bir sağlık kuruluşuna götürülerek tedavisine başlanmalıdır.

Aort Anevrizma Nedir ? Neden Oluşur ?

Anevrizma, atardamar çapının normalden daha fazla büyümesine denir. Aort anevrizma ise kalpten çıkan en büyük damarın genişlemesidir.

Aort anevrizma çok farklı nedenlerden dolayı meydana gelebilir. Genellikle yüksek tansiyon, kireçlenme, bağ dokusu hastalıkları ve bazı enfeksiyonlar aort atardamarının genişlemesine neden olur. Genetik yapıdan kaynaklanan damar yapısının bozukluğu da aort anevrizmanın oluşma nedenidir.

normal şartlarda erişkin bir hastadan bahsedersek aort çapının üst sınırını 4 santimetredir. Anevrizma halinde ulaştığı boyut ise anevrizmanın yapısına ve durumuna göre değişiklik gösterir. Aort anevrizmasının herhangi bir belirtisi yoktur. Yapılan tetkikler sonucu ortaya çıkar.

Dukan Diyeti ve Hızlı Kilo Verme

Dukan diyeti Fransa da geliştirilen fakat zamanla tüm dünyada adını duyuran bir diyet programı. Birçok ünlülerin de uyguladığı dukan diyeti ile sağlıklı zayıflamak mümkün. Yüksek protein ve düşük kalori esas alınan dukan diyeti ile beş milyon Fransız vatandaşının kilo verdiği iddia ediliyor.

Dukan diyetinde gramlar ve kalori hesaplamalarına gerek duyulmaz. İlk başlarda yağsız protein ile beslenileceği için herhangi saatte de bunu yiyebilirsiniz. Aç kalmadan zayıflama yöntemi olarak bilinen dukan diyeti ile hemen hemen hiç karbonhidrat alınmıyor. Dikkat edilmesi gereken nokta ilk aşamada yulaf kepeği tüketmektir. Günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeği tok tutar ve içerdiği lif vücut sistemini temizler.

Dukan diyetinde ikinci aşamada yine aynı gıdalar yeniliyor fakat ek olarak 2 günde bir nişastasız sebze tüketilebilir. Hedeflenen kiloya kadar bu şekilde devam edilmesi gerekiyor. Takviye aşamasında karbonhidrat alınabilir. Haftada iki kere kutlama öğünü diye istenilen şeyler yenilebilir.Dukan diyetinde yapılması gereken 3 temel kural vardır.

Böbrek Yetmezliği Nedir? Belirtileri Nelerdir ?

Böbrek yetmezliğinin ilk belirtileri çok su içme , çok idrar çıkarma ve gece idrara çıkmaktır.Halsizlik , yorgunluk , kusma , nefes darlığı , hıçkırık gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.Hastalarda ödem gelişmektedir.Bunun nedeni kalp yetmezliği yada kandaki proteinlerin azalmasıdır.Kronik böbrek yetmezliğinde yüksek tansiyon gelişmektedir.Böbrek yetmezliğinde vücutta tuz oranı fazla tutulur ve buda tansiyonun yüksek olmasında büyük rol oynar.

Kronik böbrek yetmezliğinde alyuvarların sayıca azalması gözlenir.Hastada baş ağrısı , kalp yetmezliği ve gözde retina bozuklukları görülürse yüksek tansiyonu tedavi etmek gereklidir.Kronik böbrek yetmezliğinde hasta vücudunda biriken üre , ter bezlerine aradan da tere karışır.Bu yüzden hastaların idrarları gibi teri de kötü kokmaktadır.

Enfarktüs Nedir? Belirtileri Nelerdir ? En Çok Hangi Yaşlarda Görünür ?

Enfarktüs önemsenmesi gereken ve tehlike bir kalp rahatsızlığıdır. Enfarktüsten ölenlerin sayısı oldukça fazladır. Kalbin bir bölgesine besin ve oksijen taşıyan atardamarın pıhtı ile tıkanmasına enfarktüs denir.

Enfarktüsün belirtileri ise kalpte dayanılmayacak ağrı, sol kolda sancı, solgunluk, tansiyon düşüklüğü ve gözün parlaklığının kaybolmasıdır. Enfarktüs geçiren hasta 45 derecelik meyille oturtulmalıdır.Daha sonra hemen doktor çağrılarak acil bir şekilde hastaneye yetiştirilmelidir.

Enfarktüsün oluşma nedenleri ise kanda pıhtılaşma, atar damar iltihabı, kalp spazmı, atardamar iç çeperinin kalınlaşması veya sertleşmesidir.

Menopoz ve Belirtileri

Ateş basmaları , terlemeler , hatırlama güçlükleri , konsantrasyon bozuklukları , depresyon ve libido kaybı gibi psikolojik sorunlar vajinada kuruluk , kemik yoğunluğunda azalma , meme dokusu kaybı , ciltte incelme , cinsel ilişkide ağrı , sık idrara çıkma ve tuvalete zor yetişmektir.Adet düzensizlikleri ve nadiren aniden adet kesilmesi meydana gelebilir.

Belirtiler hormon replesman tedavisi ile kesilebilir.Bu östrogen ve progesteron kombinasyonu olabilecegi gibi hastanın rahmi alınmışsa sedece östrogen ile de yapılabilir.HRT ağızdan alınan tablet, buruna sıkılan spray , cilde sürülen krem veya yapıştırılan bantlar yada vajinal fitillerle uygulanabilir.

Kadınlarda Doğurganlık Yaşları

İnfertilite yada yaygın değişle kısırlık daha önce hiç gebelik oluşmaması yada önce gebelik oluşmasına rağmen sonradan bir başka gebeliğin oluşmaması şeklinde ortaya çıkabilir.

Tüm kadınların yaklaşık %25′i yaşamlarının herhangi bir döneminde infertilite ile karşılaşacaklardır.Kadınların doğurganlık açısından en verimli oldukları yaş 25 yaş civarıdır ve 35 yaşından itibaren bu doğurganlıkta belirgin bir azalma gözlenir.

Bir çiftin 3 aylık bir dönemde gebeliğe ulaşma şansı olarak %57,6 aylık sürede bu oran %72,1 yıl sonunda %85,2 yıl sonunda ise %93 dür.Bir başka değişle özellikle genç çiftlerde çok aceleci olmamak gerekir.

Yaz Aylarında Kalp Rahatsızlıkları

Kronik olsun veya olmasın kalp rahatsızlığı olan kişiler yaz daha dikkatli olmaları gerekir.Bilhassa soğuktan korunmalıdırlar ve beslenmelerine özen göstermelilerdir.

Kalp sağlığı için yaz aylarında bol bol sebze yemekleri ile c vitamini içeren meyvelere tüketilmelidir.Damar tıkanıklığı sorunu yaşayan kişiler için maydanoz ,sarımsak ve limon doğal söktürücü görevi görmektedir.Kalp sorunu yaşayan  kişilerin hamur işi ,tuzlu ve yağlı yiyeceklerden uzak durması gerekmektedir.

Beslenme kadar önemli diğer bir faktörde spordur.

Kalp rahatsızlığı bulunan kişiler ağır olmayan vücudu zorlamayan sporlar yapmalıdır.Açık havada yürüyüş yapmak en hafif spor ve kişiyi yormaz ama sağlıklı ve zinde tutar.

Kızlık Zarı Hakkında Bilgiler

Kızlık zarı bir organ değildir. Vajina nın oluşumu sırasında gelişen bir deri kıvrımıdır.Çocukluk çağında sert ve kalın olan,ergenlikte yumuşayıp esnemektedir. Ön yüzü deri,arka yüzü ise mukoza ile kaplıdır.Kızlık zarının yapısı ve kalınlığı her kadında farklıdır.
Kızlık zarı yapısına ve şekline göre ilk ilişki sonrası olan kanamanın miktarı ve olup olmaması da değişkenlik göstermektedir.Kişinin kendi kızlık zarını görmesi mümkün değildir.Cinsel birleşme sırasında eğer penis kızlık zarının ortasındaki delikten büyükse yırtılır ve kanama olur.Kızlık zarı nasıl bozulur korkusu ilk gece bir çok çift tarafından yaşanmaktadır.
Yeni evlenecek çiftler hem sağlıklı bir cinsel yaşam için hem de doğru doğum yöntemleri için bilgilendirilmelidir.Kızlık zarının bozulup bozulmadığına ise jinekolojik muayene ile uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.Ağrılı ve acılı bir yöntem değildir.
Ayrıca bir çok kültür ve inanca göre kızlık zarı bakire olmanın en önemli kanıtıdır.Kızlık zarı hakkında değişik öyküler bulunmaktadır,bu öyküler gerçeği yansıtmaktadır.Ülkemizde kızlık zarına çok önem verilmektedir.

Hamilelikte Amniyosentez Uygulaması

14-18 haftalarda bazende daha sonra uygulanır. Amniyosentez, mongol bebek ya da spina bifida gibi bazı anomalileri saptamada kullanılan bir yöntemdir.Her gebeye amniyosentez yapılmaz,100 kadından birinde düşüğe yol açma riski vardır.

Şu durumlarda doktorunuz amniyosentez önerebilir;

*Mongol bebek riski yüksek olduğu 37 yaş ve üzerindeyseniz,

*Ailenizde spina bifida gibi kalıtsal bir hastalık görülmüşse,

*AFP ölçümünüz yüksek çıkmışsa,

*Down hastalığı tarama testi sonucu risk gösteriyorsa,

Bebeğin ve plesentanın yerini belirleme amacıyla ultrasonografi yapılır.Karnınıza ince bir iğneyle girilerek bebeği çevreleyen sıvıdan bir miktar alınır.Bu sıvıdaki hücreler incelenerek anormallik aranır.Amniyosentez sonuçları iki hafta içinde belli olur.

Penis Hastalıkları ve Genel Bilgiler

Kemiksiz bir erkek organı olan penis eğrilik gösterebilir.Yeni doğmuş bir bebeğin penis boyu 2,5 cm civarındadır. Ergenlik öncesi dönemde 5 – 6 cm olabilir. Ergenlik döneminde birçok erkeğin penis boyu ile ilgili kuşkuları olur. Ergenlik döneminde boyu yaklaşık iki kat artar ve 8 – 10 cm ulaşabilir. Ereksiyon halinde ise bu değer 2 katına çıkara 16cm ulaşabilir. Ortalama 16 cm olan penis boyu 11 – 18 cm arasında normal boyut olarak gösterilir.

Penis boyu kadında döllenme olabilmesi için erkeğin spermlerinin kadına ulaşabilmesi için önemlidir. 11 cm ve yukarısındaki boy bunun için geçerlidir.

AFP testi Alfa Fetoprotein(AFP) Testi Nedir ?

Bu testte bebekten annenin kan dolaşımına geçen bir maddenin (AFP) düzeyi ölçülür.AFP düzeyinin yüksek çıkması ikiz gebeliği ya da bebeğin iri olacağını gösterir.Bazende bir anormalliğin habercisi olabilir.

Yüksek AFP’ye yol açan anomalilerden en sık görüleni (spina bifida) omurganın bir kısmının açık oluşudur. AFP düzeyi yüksek bulunduğunda önce ultrasonografi yapılır,sonra test tekrarlanır.

Anomali riski ultrasonografi ile de onaylanırsa doktorunuz amniyosentez denen rahimden su alma işlemini önerecektir.Gelişmiş ultrasonografi aygıtlarına sahip bazı hastanelerde AFP testine gerek görülmeyebilir.

Acaba hamile miyim?

Çocuk yapmayı planlayan ve gebelikten korunmayı bırakan bayanların kendilerine ilk ay en çok sordukları soru acaba hamilemiyim olmaktadır.En ufak bir belirtide hamile psikolojisine girmektedir.
Hamileliğin başlıca belirtileri;

1-Mide bulantısı

2-Baş dönmesi

3-Tansiyon düşmesi

4-Alt karında şişkinlik ve hassaslık

5-Kasıklarda batma yada sancı, kramp

6-Kirpiklerin karışması

7-Bel ağrısı

8-Akıntı artması

9-Göğüslerde hassasiyet

10-Göğüslerde şişme

11-Göğüs uçlarının acıması

12-Göğüs uçlarının renginin koyulaşması

13-Sık idrara çıkma

14-Uyku hali

15-Halsizlik

16-Ağızda kuruluk

17-Ağızda metal tadı hissetmek

18-Dudakların fosur fosur olması

19-Göz bebeklerinin büyümesi

20-İdrar kokusunda değişme

21-Kokulara aşırı hassasiyet

22-Gazlı olmak

23-Mide yanması

24-Avuç içlerinde sıcaklık hissi

25-Bel kalınlaşması

26-Adet gecikmesi

27-Akşamları aşırı üşüme hatta titreme

28-Mide kazınması

Hamilelikte Göbek Deliği Ağrıları

Hamilelik döneminde bir çok anne adayının çektiği sorunlardan biri de göbek deliği ağrısı çekmektir. Bunun nedeni ise anne karnında zamanla büyüyen bebeğin anne karnını gerginleştirmesine sebep olmaktan kaynaklanmaktadır. Karının gerilmesi ile birlikte göbek deliğinin gerilmesinden dolayı ağrı meydana gelir.

Gerilmeden dolayı karın kaslarında çok ciddi olmasa da bir ayrılma meydana geldiği için, göbek deliği de bu sorundan payını alarak, hassaslaşır. Hamileliğin ilerlediği dönemlerde göbek deliği ağrısı hafifler.

Hamilelikte hamileliğin ilerlemesi ile göbek deliği de dışarı doğru çıkıntı oluşturur. Hamilelik sonlandıktan sonra göbek deliği eski haline döner ve şikayetleriniz tamamen biter.

Sıtma Hastalığı Nedir ? Belirtileri Nelerdir ? Tedavisi

Sıtma dişi anafel sivrisinekleri ile insana bulaşan ateşli hastalıktır. Hastalık titreme beraber yükselen ateş ile anlaşılır. Tedavisi mümkün olabilen bir hastalıktır.

Sıtma etkeni protozoonlar olarak bilinen tek hücreliler grubundan plasmodium cinsi asalaklardır. İnsan ya da başka bir omurgalıda eşeysiz çoğalan sıtma, anopholes cinsi sivrisineğin içinde eşeyli olarak üreyip omurgalı bir yerde yeniden hastalık yaratabilir. Sivrisinek sokması ile vücuda giren asalak karaciğere yerleşerek çoğalmaya başlar. Daha sonra alyuvarlara girer ve çoğalmaya devam eder. insan vücuduna giren bu asalağın çoğalma süreci eşeysiz üreme evresini meydana getirir. Sivrisinek kan emerken alyuvarlar da sindirim sistemini alır. Daha sonra alyuvarların eşeysiz üremesi görülür. Ateş nöbetleri başlar ve asalakların kana dağılması ile sıtma nöbeti başlar.

Sıtma sivrisineğin sokması ile ilk belirtilerin ortaya çıkma süresi 10 gün civarındadır. Kuartana sıtması ise 18 güne yayılabilir. En dikkat çeken belirtilerinden biri de üşümedir. Sıtma yaşanan bölge de başka enfeksiyonlar görülebilir. Kansızlık, kilo kaybı, karaciğer büyümesi ortaya çıkar. Sıtma hastası devamlı yatmalıdır. Kuvvetli besinler verilmelidir. İlaç tedavisi ile iyileşilebilir.

Yapay Kalp Ameliyatı. Tüm Detaylarıyla...

Yapay kalp, kalp hastalarının umut ışığı olmuştur. Peki yapay kalp takılması hangi kalp hastalarına uygulanabilir ?

Yapay kalp bazı sebeplerden kaynaklanan kalp yetmezliği olan ve kalbi normal koşullarda tam olarak işlevini yerine getiremeyen kişilere uygulanır. Oldukça zorlu ve riskli bir operasyondur. Organ nakline gereken önemin verilmemesinden kalp yetmezliği yaşayan hastaların uygun bir kalp bulamadığı durumlarda yapay kalp uygulaması yapılır.

Geliştirilen yapay kalp sayesinde organ nakli bekleyen hastaların hayatını kaybetme riski ortadan kalkmıştır. Yapay kalp ameliyatında, sol ve sağ ventrikülleri kesilerek göğüs kafesine yerleştirilir. Ardından hasta kalp ve akciğer ünitesine bağlanır. Ameliyatın sonunda damar ve dokuların birbiri ile bağlanması büyük dikkat ister.

Ağrılı Bir Hastalık ZONA Nasıl Oluşur ve Tedavi Edilir?

Zona bulunduğu bölgedeki ağrılar yüzünden Kalp,mide,safra kesesi,böbrek ve apandisit gibi bir çok hastalıkla karıştırılabiliniyor.

Zonaya yakalandığınız zaman ilk olarak ataş yorgunluk halsizlik ve o bölgede karıştı batma yanma hissedilir.Ama bir hafta sonra vücuttaki kızarıklıklar ve su kabarcıkları zona hastalığı teşhisini kesinleştirir.Zona hastalığı her yaşta görüldüğü gibi en sık ve çok olarak 60 yaş ve üzeri insanlarda görülür.

Zona teşhisi konulan hastalar ilk olarak istirahat ve 72 saat sistematik olarak ağız ve damardan antiviral ilaçlar
* Asiklovir
* Famsiklovir
* Valasiklovir
* Brivudin
Kullanıldığında ağrılar azalacak ve döküntüler daha hızlı kaybolacak.Bunun yanı sıra B1 ve B6 vitaminler,antiinflamatuarlar, kaşıntı içinse antihistaminler.Dıştan kullanım içinde antiseptik,epitelizan,anestezik krem ve solüsyonlar kullanılmaktadır.Gözü tutan zonalarda ise göz ilaçları eklenmelidir.

Orşit (Testis İltihabı) Belirtileri Nedir ?

İdrar ve kan yoluyla iltihabın testislere ulaşması sonucunda ortaya çıkan hastalığın adıdır. Orşit hastalığında ateş görülürse hemen hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.Tedavide yatak istirahatı , antibiyotik ve soğuk uygulanması gerekmektedir.Mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.Tedavi edilmez ise testislerde kalıcı hasar bırakabilir.

Orşit hastalığı tedavi edilmediğinde testislerde küçülme ve fonksiyon kaybı gelişebilir.

Orşit Hastalığının Belirtiler:
1) Skrotumda ağrı
2) Skrotumda tek taraflı şişlik
3) Skrotumda bir ağırlık hissi
4) Ateş ve kusma gibi belirtiler gözlenebilir.

Epididimit (Epididim İltihabı) Nedir?

Epididim testislerde yapılan spermin olgunlaşmasında , taşınmasında ve depolanmasında rol alan yapılardır.Erkeklerde skrotum ağrılarının nedeni epididim iltihaplanmasıdır. Epididim iltihaplanmasında şişlik ve ağrı şiddetli olur.6 haftadan fazla sürüyorsa kronik epididimit olarak adlandırılmaktadır.

Epididimit Hastalığının Belirtileri:

1) Skrotum şişip ağrı yapması

2) Yürüme zorluğu

3) Ateş ve apse oluşumu

4) Ağrılı işeme ve boşalma

5) Semen sıvısında kan görülmesi epididim iltihaplanması belirtileridir.

Epididimit Hastalığının Nedenleri :

1) Çok eşli erkeklerde ve kondom kullananlar

2) İdrar yolları ve üreme sisteminden ameliyat geçirenlerde

3) Cinsel yolla bulaşan hastalıklar yoluyla epididimit hastalığı ortaya çıkar.

Hareket Ederken Kemiklerimiz

Vücudumuz günlük hayatta bir çok hareket yapmaktadır. Peki bu hareketlerde kemiklerimiz nasıl oynar,nasıl hareket eder hiç merak ettiniz mi ? Aşağıdaki videomuzu izlemenizi öneririz.

Nabız Nedir? Nasıl Ölçülür ?

Nabız, kalbin 1 dakika içinde kaç kere kasıldığını ve kalp hızını yansıtmaktadır. Normal bir insanın nabız sayısı dakika da 50-80 olmalıdır. Çocuklar da daha fazla görülmektedir.

Nabız ateşli hastalıklarda ve kalp rahatsızlıklarında daha fazla artar. Sarılık gibi hastalıklarda ise nabız sayısı düşer. Kalp hızı düşük atan insanlar daha şanslıdır. Yüksek olması sağlık açısından daha kötüdür. Tıpkı tansiyonumuzun yüksek olması gibi.

Nabız bir telaş, üzüntü yada aşırı sevinç, heyecan gibi durumlarda daha hızlı atabilir. 50-70 arası iyi, 70-85 arası orta 85 ve üzerinde ise biraz yüksel nabız diyebiliriz. Sigara içmek nabız hızımızı arttırır. Dengeli beslenmek ve düzenli spor yapmak yüksek nabızı düşürür. Nabız hızımız 90 ı geçiyor ise bi doktora gidilmesi gerekmektedir. Düşük nabız da baş dönmesi halsizlik ve bayılma gibi sorunlar yaratabilir. Bu durumlarda da muhakkak tıbbi müdahale alınmalıdır.

Ağız Kanserine Neden Olabilecek Hastalıklar

Ağız kanseri dudak, dil, dil köküne yakın yerlerde, damak ve diş etlerinde meydana gelmektedir. Yanaklara ve boğaza da yayılabilir. Ağız kanserine yakalananların yüzdesi ile gün geçtikçe artmaktadır.

Ağız kanseri; kırmızı ya da beyaz lekelerle çoğunlukla ağrı yapmamasına karşın iyileşmeyen yaralarlar ile kendini göstermeye başlar. 15 günden fazla sürede geçmeyen ağız yaralarının oluşması durumunda hiç ihmal edilmeden acilen diş hekimine görünmekte fayda vardır. Kanserde ne kadar erken tanı konursa o kadar çok kurtulma şansı olduğu unutulmamalıdır.

Sigara ve alkol kullanan, kırk yaşını aşmış kişiler ağız kanseri risk grubunda sayılır. Ağız kanserlerinin çoğu 45 yaşını aşmış erkeklerde daha fazla görülür.

Sigara ve alkol kullanımı ağız kanseri riskine yakalanma olasılığını artırır. Genetik yatkınlık ve fazla güneş ışınına maruz kalma da ağız kanseri oluşmasına neden olan faktörlerdir.

Çocuklara Oyuncak Alırken Dikkat Etmemiz Gereken Konular

Oyuncaklar çocuğunuzun bebeklik döneminden ergenlik çağına kadar ki olan dönemde günlük yaşantılarının büyük bir bölümünü kaplar. Oyuncaklar çocuğun zeka gelişimi, ruhsal ve fiziksel gelişimi etkilerler. Çocuklara oyuncak seçerken bazı noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.

Kesinlikle çocuğunuzun yaş grubuna uygun oyuncakları almalısınız. Bebeğin yaşına uygun alınan oyuncaklar bebeğin gelişimi üzerinde büyük ölçüde olumlu etki yaratır. Oyuncakları sık sık kontrol ederek kırılmış parçaların çocuğunuza zarar vermesine engel olmuş olursunuz.

En önemli noktalardan biride güvenilir markaların ürettiği oyuncakları çocuğunuza alın. Bebeğiniz bir çok oyuncağını ağzına götürebilir ve çocuğunuz için uygun olmayan malzeme ve boyalarla üretilmiş oyuncaklar sağlığını tehdit eder.

Rahat Uykunun Püf Noktaları

Yanlış yastık seçimi uygun pozisyonda yatmanızı engelleyerek uyku problemlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Uyku problemlerinden kaynaklı rahatsızlıkların ve ciddi hastalıkların oluşmasına neden oluyor.

Herkesin rahat uykuya daldığı ve uyumak istediği bir pozisyon şekli vardır. Fakat her yastık tipi ve modeli her türlü pozisyonda uyumak için uygun değildir. Uygun olmayan yastık seçimi baş ağrısı, kas tutulmaları ve horlama gibi etkilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Sinirlerin sıkışmasına neden olarak kronik ağrıların oluşmasına, uyuşma ve sertleşme gibi rahatsızlıkların yaşanmasına neden oluyor.

Uyumak için aslında en uygun pozisyon sırt üstü yatmaktır. Sırt üstü yatma pozisyonunda kan dolaşım sistemi ve solunum sistemi daha iyi çalışıyor. Sırt üstü uyuyamayan kişiler iseniz yastık seçimize dikkat etmelisiniz. Yan veya yüz üstü pozisyonda yatan kişiler daha ince yastık kullanmayı tercih etmelidir. Sırt üstü yatanlar ise çok yüksek olmayan fakat ince de olmayan yastıkları kullanmalıdır.

Kan Pıhtısı Nasıl Temizlenir ?

Kan Pıhtısı damarlarda biriken oluşan bir kitledir. Kan birikip pıhtı attığında öncelikle beyin dahil bir çok noktaya zarar verebilir. Bu pıhtıyı temizlemek için bir çok yol bulunsa da en kesin çözümlerden bir tanesi aşağıda videosunu izleyeceğiniz tedavi yöntemidir.

Tendon Kopmaları ve Tedavisi

Tendon kopması genellikle orta yaştaki insanlarda ve spor yapan kişilerde görülür. Yaralanmalar ve zorlanmalarda tendon kopmasının nedenidir. Tendon kopmasında dayanılmaz bir acı hissedilir. Batma ve derin kesik yarası gibi bir acıdır. Böyle bir acı ile karşı karşıya kalan bir kişi hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıdır. Ultrason ile tendon kopmaları teşhis edilir.

Tendon kopmalarında geç müdahale edilirse ortaya daha kötü sonuçlar çıkar. Tendon kopmalarının seviyesine göre alçı tedavisi uygulanabilir.

Tendon kopması veya zedelenmesi ile karşı karşıya kalan kişi spor faaliyetlerinden ve tendonları zorlayacak hareketlerden uzak durmalıdır. Tendon kopmalarına kulaktan dolma bilgiler ile müdahale edilirse kişinin sakat kalma ihtimali ortaya çıkabilir.

Altıncı Hastalık Nedir?

Daha çok bebeklerde görülen bulaşıcı bir virüstür.Bebeklerde genellikle 1-2 yaşları arasında havadaki damlalarla bebeğe bulaşan bir hastalıktır.Yüksek ateşlenmeler olur ve bu ateş 3-4 güne kadar kendiliğinden düşmektedir.

Altıncı Hastalığının Belirtileri :
1) Aniden oluşan 40 derece ateş
2) Suçiçeğine benzeyen kırmızı lekeler
3) Deri dökülmeleri
4) kramplar
Genellikle bebeklerde 3 yaşına kadar %95 i altıncı hastalığını geçirmektedir.Bağışıklık kazanarak bir daha bu hastalığa yakalanmazlar.

Vücudunuzdaki Yağlardan Kurtulmak Sizin Elinizde

Özellikle göbek ve kalça bölgesi yağlanması büyük bir sorun haline geliyor. Hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme , sigara, alkol, tuz, kahve, asitli ve yapay içecekler hepsi yağlanmaya neden olan nedenler.

Öncelikle güzel bir vücuda sahip olmak için sağlığınızı tehdit eden diyetler uygulamayın. Diyetisyen kontrolünde size uygun olan bir diyet programı uygulamalısınız.

Uzun süre aç kalmayın. Bölgesel yağlanmanın bir diğer faktörü de uzun süreli açlık ve atlanan öğünlerden kaynaklıdır. Uzun süreli açlık durumunda insan metabolizması depolama ihtiyacı yaşar ve yağ olarak vücutta depo yapar. Aç kalarak zayıflama diye bir şey yoktur.

Bölgesel yağlanmanın üstesinden gelmek için her duş sırasında kese uygulaması yapın. Kese yapmanız kan dolaşımını hızlandırarak bölgesel yağlardan kurtulmaya yardım eder.

Haşere İlaçlamanın Önemi ve Kullanılan Yöntemler

Haşere ile mücadele aslında o kadar da basit bir konu değil. Aile bireylerinin sağlığını tehlikeye düşürmeyecek şekilde yapılması gereken ilaçlama yöntemleri haşere türüne göre farklılık gösterebilir. Peki nedir bu yöntemler ve nerelere uygulanır ?

Aslında bahar ve yaz aylarında hepimizin karşılaştığı bir sorundur haşereler… Kurtulmanın en önemli yolu ise gerekli hijyenik ortamın sağlanmasından geçer. Hijyenin çok önemli olduğu mutfak, tuvalet, banyo ve lavabolar haşerelerin en çok sevdiği yerlerdir. Çünkü her haşere türü aynı ortamda yaşamaz. Bazıları nemli ve kirli ortamları tercih ederken bazıları ise yemek artıklarının biriktiği yerler hoşuna gider. Dolayısıyla önce uzman bir kişi tarafından haşerenin türü belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki her haşere türü için kullanılacak ilaçlama yöntemi farklıdır. Haşerenin türüne göre bazen sıvı ilaçlar kullanılacağı gibi bazen de jel ilaçlar gerekebilir. Tabi buna karar verecek olan ise yetkili merci yani Sağlık Bakanlığı'ndan gerekli onayı almış haşere ilaçlama şirketleridir. Bir diğer önemli bir husus ise kullanılan ilaçların güvenilirliği konusu. Öyle ki hizmeti veren firma Sağlık Bakanlığı’ndan gerekli belgeleri almış olabilir fakat kullandığı ilaçlar mutlaka ziraat mühendisleri tarafından üretilmiş olmalıdır. Yani firmanın kendi ürettiği ilaçlar olmamalı.

Hangi İlaç Nerelerde Kullanılır?
Gelelim ilaç türlerine… Yukarıda bahsettiğimiz gibi haşerelere karşı kullanılacak ilaçları jel ve sıvı ilaçlar olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Jel ilaçlar özellikle ulaşılması zor yerler yani dolapların köşe yerleri, kenarlarda kalan boşluklar, duvar dipleri, bulaşık ve çamaşır makinesi ile buzdolabının arkasına uygulanır. Uygulama şırınga ile yapılır ve belirtilen yerlere küçük parçalar halinde bırakılır. Bulunduğu bölgede yoğun bir koku bırakan jel ilaçlar, haşereyi kendine çeker ve ilacın yenilmesinin ardından başarılı bir sonuç verir. Bir diğer ilaç türü ise sıvı ilaçlar. Bu ilaçları da kokulu ve kokusuz şekilde ikiye ayırabiliriz. Bunlardan kokusuz olan evinizin yüzey kısımlarına püskürtme yöntemiyle uygulanır. Bu yöntem özellikle insanların yoğun şekilde bulunduğu yerlerde tercih edilir. Kokulu sıvı ilaçlar ise sadece yüzey kısımlar değil her alana uygulanabilir fakat önemli tedbirler alınması gerekir.
Son olarak özetleyecek olursak, haşere ile mücadeleyi kesinlikle siz yapmayın! Konunun uzmanı haşere ilaçlama şirketinden çalışanlar gelsin, haşerenin bulunduğu yerleri ve türünü tespit ettikten sonra gerekli uygulamayı kendileri yapsın. Size düşen en önemli görev ise ilaçlama sonrası gerekli hijyenik ortamın sağlanmasıdır.

Karınca İstilaları ve İlaçlama İşlemleri

En sosyal yaşayan haşere türü olan karıncaların bazı türleri 15-20 yıl yaşayabilir. Karıncalar yaşam alanlarında istenmeyen görüntülerin oluşmasına neden olan haşereler arasında yer alırlar. Bu haşerelerin ilaçlanarak ortadan kaldırılmaları mümkündür. Fakat yapılacak olan ilaçlama çalışmalarından önce mutlaka incelemeler yapılması gerekir. Bu incelemeler karıncaların yuvalarına ulaşmak için yapılır. İşçi sınıfında bulunan karıncalar daha çok birlikte gezdikleri için yapılacak olan takip ile yuvalarına erişim sağlanabilir. Yumurtlama ile çoğalan bu haşereler mart ayı ile eylül ayları arasında yumurta bırakma işlemi yaparlar. Bu sebeple bu aylar arasında yapılacak olan ilaçlamalar daha önemlidir. Günümüzde karıncaların ilaçlanması için yapılan çalışmalar arasında birçok yöntem bulur. Bu yöntemler arasından en etkili yöntemlerin seçilerek ilaçlamaların yapılması gerekir. Önemli olan karıncaların yuvalarına erişim sağlamak olduğundan dolayı yapılan araştırmalar ile bu yuvaların tespit edilmesi gerekir. Bu sayede yuvaya ulaşılarak yapılacak olan ilaçlamalar daha başarılı sonuçların elde edilmesini sağlar. Kullanılacak olan haşere ilaçlama maddeleri çok iyi seçilmeli ve hedef noktalara uygulanmalıdır. Bu sayede yapılacak olan ilaçlama işlemleri sayesinde karıncalardan kurtulmak mümkün olur. Evlerde genellikle mutfaklarda karınca sorunu yaşanır. Ekmek ufaklarına ve şekere özel ilgi duyan bu canlılar mutfaklara istenmeyen misafir olarak giriş yapabilirler. Günümüzde uzman ekipler tarafından yapılacak olan karınca ilaçlama işlemleri sayesinde yaşam alanlarında bulunan karıncaların ortadan kaldırılması mümkün olur. Bu sebepten dolayı yapılacak olan ilaçlama işlemlerinin konusunda uzman olan ilaçlama firmaları tarafından yapılması gerekir.

Karıncalardan Kurtulmanın Yolları
Günümüzde yaşam alanlarının en sosyal haşereleri olan karıncalardan kurtulmanın bazı yolları vardır. Kullanılacak olan toz halindeki karınca ilaçları karıncalardan kurtulmak için belirlenen yollardan bir tanesidir. Bu sayede yem olarak bu ilaçları yiyen karıncaların yaşam alanlarından uzaklaşması sağlanabilir. Karınca sıkıntısı büyük boyutlarda ve baş edilemeyen bir sorun haline gelmiş ise yapılması gereken konusunda uzman olan karınca ilaçlama firmalarından destek almak olmalıdır. Bu sayede bu istenmeyen misafirlerin yaşam alanlarını terk etmeleri sağlanabilir. Bu sayede karıca problemi ortadan kalkacağı için kesinlikle uzman kişiler tarafından ilaçlama yapılması gerekir. Bunun dışında günümüzde elektronik olarak sinyal gönderen cihazlar da kullanılabilir. Bu cihazlar haşere kontrol adı altında sınıflandırılan cihazlardır. Bu sayede haşerelerden kurtulmak mümkün olurken her daim işe yaramayabilir. Genellikle kapalı alanlarda kullanılacak olan bu cihazlar açık alanlarda iş göremeyebilir. Bu sebeple yapılacak olan böcek ilaçlama çalışmalarının önemi oldukça fazladır. Bu çalışmaların konusunda uzman karınca ilaçlama firmaları tarafından yapılması gerekir. Bu sayede yapılacak olan ilaçlama çalışmaları sayesinde karınca derdi sona erebilir. Zamanında ve direkt olarak yuvalara yapılacak olan ilaçlamalar sayesinde karınca derdi kesin olarak çözülebilir. Bundan dolayı bu sıkıntıların yaşandığı yaşam alanlarında mutlaka konusunda uzman olan profesyonel ekipler tarafından yapılacak olan ilaçlama çalışmalarına ihtiyaç olur.

Topuk Dikeni Tedavisi Nasıl Yapılır ?

Yürümek size bir işkence gibi geliyorsa ve yürüdüğünüzde topuğunuzun içinde şiddetli ağrı ve acılara maruz kalıyorsanız topuk dikeni olmuş olma ihtimaliniz çok yüksek demektir. Topuk dikeni sağlıksız ayakkabı giyiminden ve ayağın fleksör yüzeyinin fazla kullanılmasından meydana gelen ayak problemidir.

Topuktaki ağrı ve acı geçinceye kadar ayağınıza ağırlık vermeyin ve yeteri kadar az ayakta durmaya çalışın. Ağrıları ve acıları topuktaki hafifletmek için her gün düzenli olarak ağrılı bölgeye 3 defa yarım saat aralıklar ile buz kompresi uygulayın.

Topuk dikenine dikkat edilmezse ilerleyen durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. uzun süren topuk ve ayak ağrılarınızda doktora gitmeyi ihmal etmemelisiniz.