28 Şubat 2015 Cumartesi

Kulak Ağrınız Varsa AIDS Hastalığından Korkun!



Uzmanlar ölümcül hastalık olarak gördüğü AIDS hastalığı üzerinde çok durmaktadırlar. Çok önemli ve geri dönüşümü olmayan bu hastalıkta erken teşhis kesinlikle büyük rol oynamaktadır. AIDS hastalıklarının belirtileri %50 oranla baş, boyun ve kulak kısmında ki ağrılarla başlamaktadır. Eğer bu bölgelerde yersiz ve garip ağrılar hissediyorsanız kesinlikle bir uzmana görünmenizi tavsiye ederiz.

Bir çok uzmanın vurguladığına göre AIDS belirtileri ilk olarak kulak, boğaz ve baş kısmında olduklarını belirtiyor. Kesinlikle bu bölgelerde oluşan ağrılarınız bulunuyorsa en kısa zamanda bir uzman tarafından kontrol edilmeniz gerektiğini vurguluyor.

AIDS hastalığı bu bölgelerde olduğu gibide burun tıkanıklığı ve işitmede de rol oynamaktadır. Bu bölgelerde olan sorunlarda AIDS hastalığının öncüsü olarak algılanabilir.

Kısacası baş, boyun ve kulak bölgenizde oluşan garip ağrılar sonucu AIDS hastalığından korkunuz ve en kısa zamanda bir uzmana giderek muayene olmanız gerekmektedir. Unutmayın bu hastalık ölümcül ve geri dönüşü zor bir hastalıktır.


Düş Çürümesinin Nedenleri



Diş çürümesinin en temel sebebi olarak; diş bakımının düzenli bir şekilde gerçekleştirilmemesi gösterilebilir. Çünkü dişi çürüten etmen, diş üzerinde bulunan mikro organizmalardır ve bu mikroorganizmalar temiz olmayan dişlerde çok rahat üreyebilirler.

Dişlerin düzenli temizlenmemesi sonucu, günlük yaşamda tüketilen besinlerin dişlerde kalmasına yol açacaktır. Bu durum mikroplar için oldukça elverişlidir. Diş yapısına bu sayede yerleşen mikrop gibi mikroorganizmalar, dişin yapısını bozar ve belli bir süre sonra dişte oyuklar meydana getirerek dişin çürümesini sağlar.

Diş çürümesini sağlayan en büyük yiyecek grubu da hiç şüphesiz şekerli gıdalardır. Çünkü diş yapısında bulunan bakteriler en iyi şekerli gıdalara yapışır. Bu maddeler zamanla diş yapısında plak oluşumuna yol açacaktır ki bu durumda bakteriler çok daha rahat üreyerek diş minesini zayıflatır. Bu da dişin çürümesine yol açar. Bu durum ilk başta diş ağrılarına sebep olacaktır. Temizlik ihlalinin devamıyla birlikte durum dişin çekilmesine kadar gidebilir.

Tüm bu sebeplerden ötürü diş temizliği günde en az 2 defa fırçalanmak ve yemeklerden sonra diş ipi vasıtasıyla, diş aralarını temizlemek suretiyle gerçekleştirilmelidir.

Boşanacak Çiftlerin Çocuklara Boşanma Kararını Açıklaması Nasıl Olmalıdır?



Uzmanlar boşanacak çiftlerin kararlarını çocuklarına bildirirken çok dikkat etmeleri gerektiğini savunuyor. Çocuklarınızın psikolojisini bozmanızdan ötürü çocuklarınızın hayatları kesinlikle kötüye gidecektir. Çocuklarınıza ayrılacağınızı açıklarken uyulması gereken konuları aşağıda sıralayalım.

- Ayrılık kararınızı çocuklarınıza açıklarken kesinlikle çocuklarınızın yaşlarını göz önünde bulundurmayı unutmayın. Onlara göre cümleler seçerek anlatın.
- Çocukların anne ve baba ile görüşme düzenini hep birlikte kararlaştırın. Çocuklar kimde kalmak isterse orda kalmasına özen gösterin.
- Kesinlikle kendi aranızda ki bu durumu çocukların önünde konuşmayınız.
- Kesin karar aldıktan sonra çocuklarınıza birlikte anlatınız.
- Okul veya sağlık gibi önemli sorunlarda çocuklarınızla 2 ebeveynde ilgilenmelidir. Çocuğunuzu arkadaşları yanında annesiz ve babasız hissettirmemiş olacaksınız.

Unutmayın sizin boşanmanız çocuklar üzerinde çok büyük etki yaratacaktır. Onların her istediklerini yapmaya çalışın. Her çocuk istediği ebeveynle görüşmesinde sorun çıkmasın. Önemli günlerinde 2 tarafta çocuklarının yanında olmalıdır. Çocuklarınızın geleceğini tehlikeye atmayın.


Sağlıkta Aile Planlaması



Günümüzde bir çok insan çok bilgilendi. Doğum oranının azalması insanların bilgilenmesinden ve kürtaj ile alınan çocukların çoğalmasındandır. Sağlıkta aile planlaması çok önemli rol oynamaktadır. Günümüzde ilişki yaşı çok aşağı yaşlara kadar düşmüştür. Buda tamamen bilinçlenmenin  bir sonucudur. Doğum kontrol hapları yada buna benzer etmenler olmasa bugün çocuk oranı geçmişe göre daha çok olacaktır. Kullanılan doğum kontrol için etmenleri sıralayalım:

-         Genel olarak doğum kontrol hapları kullanılmaktadır.

-         Bir çok doğum kontrol yöntemleri. Bunlar çok uzun süreli sürmektedir.

-         Spiral

-         En yaygın olarak kullanılan ikinci etmen bariyer yöntemleridir. Prezervatif gibi..

-         Doğal yöntemler sonucu. Bunlar kadınların özel hallerine göre değişir.

-         Cerrahi işlemler sonucu. Bu işlemler kısırlaştırma gibidir.

Son zamanlarda prezervatif kullanımları oldukça artmıştır. Bunun en büyük sebebi ise doğum kontrol haplarını kullanarak bulaşan hastalıklardır. Cinsel yolla bir çok hastalık bulaşmaktadır. İnsanların bilinçlenmesiyle bu hastalıkların bulaşmaması için prezervatif kullanımı artmıştır.

Aile planlamasında ki en büyük rol ise kısırlaştırma yöntemidir. İstenilen çocuklar sonrası kısırlaştırma ile buna nokta konulabilir. Çünkü büyük yaşlarda çocuk doğurmak gerçek anlamda sağlık problemleri yaşatır bayanlara. Bu sağlık problemlerini yaşamamak için kesin bir şeye varılmalıdır. Eğer kısırlaştırma yapılmadığı taktirde doğacak çocuk kesinlikle anneye sağlık problemleri yaşatacaktır.

Kesinlikle annelerin bu durumları göz önünde bulundurarak bir önlem alınmadır. Eğer alınmazsa sonuçları çok kötü olabilir.

Anne Sütünün Yararları ve Zararları



Yıllarca anne sütünün yararlarından bahsedildi. Bir çok yararı olduğunu ve uzun süre anne sütü ile çocukların beslenmesinin gerektiğine değindiler. Bir çok uzman tarafından anne sütü ısrarla verilmesi gerektiğini söyledi. Ama hiç kimse anne sütünün fazlasının zararlı olduğunu söylemedi veya araştırmadı.Uzmanlar tarafınca yapılan araştırmaya göre anne sütünün fazlasının çocuğa zararlı olduğunu ortaya çıkardı.

Bildiğiniz üzere süt çocuğun karşılaştığı ilk farklı proteindir. Tabi ki hiçbir zaman anne sütü olmadan sağlıklı bir çocuk büyütmenin imkanı yoktur. Anne sütü ile beslenmeyen bir çocuk kesinlikle hayatının bir anında büyük sağlık problemleri yaşamaktadır. Ama unutmayın ki anne sütünün fazla verilmesi de çocuğa zararlıdır. Tabi ki çocuğun ilk 6 ayı boyunca anne sütü ile beslenmesi şarttır.

Yalnız çocuğun sağlığına ve gelişmesine göre 6. aydan sonra ara sıra farklı ürünlerde verilerek çocuğu diğer ürünlere alıştırmalısınız. Bir anda anne sütünün kesilmesiyle çocuğu farklı ürünlere yönlendirmek çok kötü ve çocuk için sağlıksız bir şey olacaktır. Bundan ötürü çocuğunuza yavaş yavaş farklı ürünler tatmayı ve onlara da alışmasını sağlamalısınız.


27 Şubat 2015 Cuma

Bebeğim Otizm Hastası mı ?



Kesinlikle çok sakin veya çok hırçın bir bebeğe sahipseniz bu otizm hastalığından şüphelenmeniz gerekir. Kesinlikle bu çocuklar bir birey ile göz teması kurmadığını ve dış çevre ile yaşamakta olduklarını belirtmiştir uzmanlar.

Kesinlikle bebeklerin belli aylarda yapması gerekenler vardır. Eğer bebeğiniz bunları yapmıyor ise otizm hastalığından şüphelenin. 3 aylık bir bebek rahatlıkla başını dengede tutabilir ve kendi kendine gülebilir. 6 aylık bir bebeğin ise kesinlikle sizlerle bir iletişime geçebilmesine dikkat ediniz. Karşısında ki kişi hareketler yaptığında onu izleyerek ve onun hareketlerine gülüp yada garip mimikler eşliğinde bir şeyler yapıyorsa otizm hastalığından korkmayınız. Aşağıda yapılması gereken ve yapılmaması gereken birkaç şeyi açıklayacağız.

- 2 yaşından küçük çocuklara kesinlikle televizyon izletmeyin.
- 3 aylık bir bebeğin altını pislettiğinde veya karnı acıktığında ağlayarak tepki verip vermediğine dikkat edin. Kendi kendine gülmelerine dikkat edin. Bunları yapmıyorsa bir uzmana danışın.
- Yada 6 aylık bir bebek çok rahat şekilde sizlerle iletişim kurabilir. Eğer sizin yaptınız komikliklere gülmüyor ve sizinle ilgilenmiyorsa kesinlikle bunda bir problem vardır.

Bunlara kesinlikle dikkat edin. Erken teşhis belki bazı şeyleri değiştirmenize yarayabilir. Direk bir uzmana danışın kesinlikle.


Çocuğum Sigara Bağımlısı Olabilir mi ?



Bir çok uzman anne ve babaları uyarıyor. Sigarayı deneyen her 10 çocuktan 8’nin sigaraya bağımlı oluyor. Anne ve babaların rolleri çok büyük bu konuda. Bir çok uzman tarafından ve bazı kurumlar tarafından sigara bırakma sloganı “sende bırakabilirsin” ile sizleri sigara bırakmaya davet ediyor. Araştırmalara göre sigara içme yaşı bir hayli düşmüştür. Ortalama sigaraya başlama yaşı 10 yaş olarak hesaplanmıştır. Sigara çok ucuz ve insanları yavaş yavaş öldüren bir kitle silahıdır. Bunca şey bilinirken aileler neden dikkat etmezler.

Bütün sağlık il müdürlükleri sigarayı bırakabilmeniz için sizlere yardımcı olmaya çalışıyor. Sigara yüzünden her yıl yüz bin insanın öldüğü ortaya konuldu. Aslında başlarda hiç zararı yok gibi görünse de zaman içerisinde vücudu mahvederek sizi yeniyor ve öldürüyor. Kesinlikle en ucuz kitle imha silahıdır sigara.

Çocukların neden bu kadar erken yaşta sigaraya başlama nedenini de şu şekilde açıklıyorlar. Anne ve babanın onların önünde sigara içmesi o çocukları buna tetikliyor. Kesinlikle anne ve baba çocuğunun  aklı erene kadar onun önünde sigara içmemelidir. O yaşta ki çocuklar büyüklerini örnek alacağından dolayı sigaraya başlayacaktır. Önemli noktalardan biride çocuğunuzu bilgili yetiştirmelisiniz. O yaşta çocuğunuza sigaranın zararlarını ve kesinlikle içmemeleri gerektiğini aşılayınız. Sonuca ulaşabilmeniz çok büyük bir olasılıktır.

Sigara sağlığa zararlı olduğu kadar sizin kesenize de zararlıdır. Sonuçta en ucuz sigarayı ele bile alsak ayda minimum 110 TL sigara için gitmektedir. Bu parayla bir çok şey alınabilir ve çocuğunuzun rızkından kesmemiş olursunuz. Sigarayı bırakınız sizin sağlığınız için en iyisi bu olacaktır.

Aşırı Stres İnsanları Çabuk Yaşlandırıyor



Günümüzde bir çok bayanın en büyük şikayetlerinden biri cilt sağlığıdır. Daha genç yaşlarda insanların yaşlanmasına neden olan bir çok etmen vardır. Bunlardan biriside kesinlikle aşırı strestir. Aşırı stres insanların cilt sağlığını bozarak, erken yaşlanmaya neden olmaktadır.

Güzelliğinizle yıllara meydan okumak istemez misiniz? Tabi ki her kadın ve erkek güzelliği ile yıllara meydan okumak ister. Eğer güzelliğinizi düşünen bir bireyseniz kesinlikle stresten uzak durmalısınız. Uzmanlar erken yaşlanmanın en büyük nedeni olarak stresi görüyorlar. İnsanları stresten uzak tutmayı tavsiye ediyorlar.

Kesinlikle stresten kurtulmanızın ve cilt bakımınızın sağlığını düşünüyorsanız bunları aşağıda ki maddeleri okuyarak giderebilirsiniz.

- Kesinlikle her gün sevdiğiniz ve eğlendiğiniz müzikleri dinleyiniz. Bu sizin o gün içerisinde ki stresinizi kesinlikle alacaktır.
- Kesinlikle haftada 1 veya 2 kere yürüyüş yapınız.
- Kesinlikle gün içerisinde bahçeniz ile ilgileniniz. Bahçeniz yoksa en kısa sürede çiçekler elde edinerek vaktinizi güzel geçirmelisiniz.
- Kesinlikle güzellik makyaj ile ilgili değildir. Makyajda insanın doğal güzelliğini bozmaya neden olan etmenlerden biridir. Bunu da göz önünde bulundurunuz.
- Kesinlikle eğlenmenize iyi vakit ayırınız. Sosyal faaliyetler kesinlikle olmalıdır. Bir spor izlemek veya sinemaya gitmek oda olmadı çocuklarınızla oyun oynamak sizi stresten uzak tutacaktır.


Kurdeşen Hastalığı Nedir? Kurdeşen Hastalığı Tedavisi



Bir çok insanın aklında kurdeşen hastalığı nedir? Kurdeşen hastalığının tedavileri? Kurdeşen hastalığı bulaşıcı mıdır? Kurdeşen hastalığının bitkisel tedavisi? Kurdeşen hastalığı neden olur? Gibi bir çok soru vardır. Burada bu hastalığı inceleyeceğiz ve tedavi yöntemlerini anlatacağız.

Bir çok uzman tarafından bu hastalığın çok görüldüğü tespit edilmiştir. Kurdeşen hastalığı genel olarak hal dilinde psikolojik hastalık olarak adlandırırlar. Aslında kurdeşen hastalı bir ödem hastalığıdır. Bir çok insanda görülmektedir. İnsanların psikolojik takıntıları yüzünden çıkmaktadır.

Bu hastalık ciddi bir psikolojik hastalıktır. Kesinlikle tek kurtulma yöntemi bir psikologa danışmaktır. Kurdeşen hastalığı genellikle ilkbaharda insanların bazı sorunları kafasına taktığı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Aslında bu hastalığı bahar alerjisi olarak da adlandırabiliriz.

Bu hastalık çiçek tozlarının insanlara bir etkisi olmadığı halde. Çiçek tozlarının sonucu çıkmaktadır. Tamamen psikolojik olarak ortaya çıkan bu hastalığın en büyük tedavisi kesinlikle bir psikologa danışmaktır.


Hamilelikte Düşük Yapma Nedenleri



Hamilelikte düşüğün bir çok nedeni vardır.  Bir çok bebek bekleyen anne babanın kabusu olan düşük maalesef küçük kazalardan tutunda genetik rahatsızlıklara kadar bir çok nedenden olabiliyor.
Genetik rahatsızlıklar düşüğün başlıca sebebidir. Kromozom bozuklukları en büyük etkendir ve annenin yaşı arttıkça bu risk artar.

Anne karnında bebeğin ilk dönemlerine embriyo denir. Embriyoda sakatlık varsa anne onu yabancı zararlı bir madde olarak hisseder ve vücuttan atar.Ve maalesef düşük meydana gelir.
Anne kanında anne ve bebek arasındaki bağa(kordona) göbek bağı denir ve bebek tüm ihtiyaçlarını bu kordon sayesinde anneden karşılar. Eğer bu kordonda bir anormallik varsa eğer bebek gelişemez yeterli besinini , oksijenini vs alamaması durumunda bebek ölür ve düşük meydana gelir.
Anne rahminde meydana gelen şekil bozukluğu , tümör , myom , daha önceden geçirmiş ameliyat izleri bebeğe zarar verir ve bebeğin düşmesine neden olabilir.
Hamilelikte bakım çok önemlidir. Hamileyken geçirilen rahatsızlıklar (kabakulak , kızamık , sarılık vs) bebeğin düşmesine neden olabilir yada bebeğin sakat doğmasına neden olabilir.
Annenin kronik hastalıkları düşüğe neden olabilmekte.(şeker..)
Annenin hormonal yetersizlikleri sebebiyle bebekte düşük olabilir. Misal progesteron hormonunun eksikliğinden bebek zarar görebilir.
Düşme , elektrik çarpması , ve ya şiddete maruz kalmak gibi küçük kazalarla gebe kadın düşük yapabilmektedir.
Gebe kadının kendine dikkat etmesi herşeyden önemlidir. Çocuğun düşmemesi için ve sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmek için kendini zararlı alışkanlıklardan korumalıdır. Sigara alkol uyuşturucu maddeleri bebekte düşüğe yada sakatlığa neden olmaktadır.
Rahim ağzındaki gevşeklik problemi olan bayanlarda düşük riski vardır. Gevşeklik nedeniyle rahim bebeği tutamayabilir.
Bazı ışınlar , radyasyon , beslenme bozuklukları , kan uyuşmazlıkları , sperm bozuklukları  düşüğün nedenleri arasında yer almaktadır.

Bazı gebeliklerde kan uyuşmazlığı görülmektedir. Kan uyuşmazlığı misal annenin kan grubunun negatif babanın pozitif olması durumunda görülür. Bu gibi durumlarda bebeğin kan grubu da eğer babanınkiyle aynı yani pozitif ise doğum sırasında annenin alyuvarları bebeği yabancı bir madde (düşman mikrop vs) sanar ve bebeği öldürmeye çalışır. Bunun sebebi annenin negatif ve vücudundaki bebeğinde negatif kan grubuna sahip olmasıdır. Bu gibi durumlarda doktorunuz Anti-D iğnesi yapacaktır. Böylece anne bebeği yabancı olarak görmeyip normal bir doğum yapmanız sağlanacaktır.Eğer babanın kan grubu negatif annenin pozitifse yada ikisinin kan grubu da aynıysa hiç bir sorun olmayacaktır.

Eğer düşük yaptıysanız kürtajla gelen parçanın patolojik laboratubara götürerek incelenmesini isteyiniz. Böylece problemi bilir 2. gebeliğinize tedavi olabilirsiniz.

Ve son olarak düşük yapmanız ve bir çok kez düşük yapmanız bir daha ki gebeliğinizde de düşük yapacaksınız anlamına gelmez. Birçok kez düşük yapmanız bebek sahibi olamayacaksınız anlamına gelmez. Yapmanız gereken hekiminize güvenip , doktorunuzun tavsiyelerine uymaktır.


26 Şubat 2015 Perşembe

Kadınlarda Kemik Erimesi Nedenleri



Bu hastalığa aynı zamanda osteoporoz denmektedir. Zamanla kemik dokusunun azalmasıyla yani yoğunluğunun azalması ile ortaya çıkmaktadır. Kısacası kemiklerinizin kalitesinin düşeceği de denebilir.

Osteoporoz hastalığı çok ciddi bir hastalıktır. Kesinlikle yabana atmamak gerekir çünkü sonucu ölümcül olabilir. Osteoporoz ( kemik erimesi ) zamanında durdurulmazsa veya önlenmezse büyük ihtimal sakatlığa neden olacaktır. Daha da ilerlemiş ise kesinlikle ölüme neden olacaktır. Bir çok uzman tarafından şu onaylanmıştır. En çok 3. ölüm hastalığı olarak tanınmaktadır bu hastalık.

Genellikle menopoza giren bayanlar çok dikkat etmelidir. Çünkü menopoza giren bayanların %60’ı bu hastalığa yakalandığı tespit edilmiştir. İnsanlarda kemik yapısı 28 – 30 yaşına kadar düzelmekte ve gelişmektedir. Bu yaşa kadar tam olarak kemik yapısı gelişmemiş ise bir insanın kesinlikle sonucunda bu hastalığa yakalanacaktır. Genellikle bu yaşlarda görülmektedir kemik erimesi ve 40 – 45 yaşına doğru gelindikçe ya sakatlığa yada ölüme neden olmaktadır.

Kesinlikle bunları önlemenin en büyük ve ilk adımı anne karnında başlamaktadır. Anne karnındayken bile annenin düzgün beslenmesi ve çocuğa zararlı şeyler yememesi gerekmektedir. Çocuk doğduktan sonra bile beslenmesine dikkat edilmelidir. Kesinlikle kemik hastalığı genellikle görülen bir hastalık olduğundan dolayı bu hastalığı önleyici şeyler yemelidirler.

Kemik erimesinin görüldüğü risk faktörleri

-         Kadın olmak çünkü %50 sinde görülmektedir.

-         50 – 55 Yaşının üstünde olan herkes bunlara dikkat etmelidir.

-         Menopoza girmiş olmakta bunlardan biridir.

-         Erkeklerde yumurtalarının alınmasından sonra.

-         Düşük kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenme sonucu. Kesinlikle kalsiyum yüksek besinlerle beslenin.

-         Fiziksel hareketlerinin azalmasıyla. Kesinlikle devamlı yürüyüş veya spor yapılmalıdır.

-         Bu hastalık kalıtsal bir hastalıktır. Kesin geçeceği belli değildir ama ailede yaşayan varsa dikkat edilmelidir.

-         Sigara içmek.

-         Alkol kullanmak.

-         Kola vb.. içmek

Kesinlikle bu hastalığa dikkat edilmesi gerekmektedir.

Erkekler de meme kanserine yakalanabilir



Meme kanserinin genetik bir yönünün olduğu araştırmacılar tarafından açılandı. Meme kanserinin kadınlarda olduğu kadar erkeklerde de riski olduğu uyarısında bulunuluyor. Ailesinde meme kanseri olan erkeklerin de risk altında olduğu kabul ediliyor.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakultesi Balcalı Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.  Orhan Demircan ‘ Meme kanserinin %10 genetik yönü vardır. Ailesinde meme kanseri bulunan erkekler çok dikkatli olmalı. Annesi yada kız kardeşi meme kanseri olan erkekler büyük risk altında oluyor.’ dedi.

Bu hastalık erkeklerde göğüs kızarıklığı , göğüs başlarında akıntı olarak seyrediyor. Meme kanseri olan erkeklerde bu hastalık bayanlara göre daha çabuk yayılıyor. Bayanlarda ise doğum yapmak ve bebek emzirmek bu riski azaltıyor.

Dünyada her yıl bayanlarda bu hastalığa yakalanma oranı artıyor. Erkeklerde dünyada her bin kişiden ikisi meme kanserine yakalanıyor.


Türk Kadınlarının Obezite Problemleri



Ankara üniversite uzmanlarının yaptığı araştırmaya göre Türkiye de ki kadınların 3′ te birinde erkeklerinse 4 de birinde şişmanlık sorunu vardır.

Kadınlarda şişmanlığın sebeplerinden biride hareketsiz kalmalarıdır. Buna bağlı olarak mayalı , unlu, karbonhidratlı gıdaları ağırlıklı yemektedirler. Durum böyle olunca Türkiye de şişmanlık istatistiği kadınlarda ağır basmaktadır.

Şişman insanlarda yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları ve benzeri hastalıkların görülme riski artıyor. Şişmanlık ileri yaşlarda daha büyük sorunlara yol açmaktadır.
Cerrahide şişmanların zayıflaması için mideye kelepçe takılıyor. Şimdi mideye bypass da yapılmakta. Bu şekillerde mide küçültülüyor.  Hasta çabuk doyup , az yiyor. Türkiye de daha çok karbonhidratlı ve unlu besinler yenmekte ve bu da kilo alınmasına neden olmakta.

Romatizma Hastalarında Egzersizin Faydaları



Yürüyüşün yapmanın ne denli güzel bir egzersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Yürüyüş kalbi güçlendirir , akciğerleri geliştirir , yorgunluğa karşı dayanıklılık sağlar , kemikleri güçlendirir ve kemik erimesinin önlenmesine katkı sağlar. Yürüyüş kaslarımızı geliştirir ve eklem esnekliğimizi korumamızı sağlar. Bu yüzden romatizma üzerinde de yürüyüş yapmanın büyük etkisi vardır.Romatizmaya bağlı hareketsizlikte eklemlerde tutukluğa ve kaslarda yol açar.  Yürüyüşün bu faydaları yanında psikolojik faydaları da vardır. Yürüyüş yapan insan daha iyi uyur , kilosunu kontrol edebilir  ve moralini yüksek tutar. Romatizmanın sebep olduğu depresyon , stres ve yorgunluk gibi problemlerle de başa çıkmamızı sağlar.

Romatizmalı insanların düzenli yürüyüş yapması rahat bir hayat yaşamaları için büyük yer kaplar. Romatizmalı insanların egzersiz yapmaları büyük önem taşır.

Yürüyüşe başlamadan önce doktorunuza başvurun. Doktorunuzdan ne kadar süre , nasıl yürümeniz gerektiğini ve dozunu öğrenin. Doktorunuzun tavsiyesine göre hareket edin. Yürüyüş yaparken rahat ayakkabılar giyin; rahat bol ve nemi alacak kumaşta kıyafetler seçin. Yürüyüş yapmadan önce ve sonra ısınma hareketleri yapın. İlk yürüyüşünüzde çok yüklenmeyin kendinize. Düz ve sert zeminde yürüyün.

Yürüyüş gerçekten romatizma hastaları için çok önemli bir yer tutar. Fakat romatizmal hastalıklar kalça , diz ve ayak eklemlerini etkilemişse , bu hastalıkların alevli dönemlerinde yürüyüş zararlı olabilir. Bu dönemlerde istirahat çok önemlidir. Bu nedenle sizin için neyin uygun egzersiz olduğunu doktorunuz yardımıyla öğrenin.

Panik Atak ve Belirtileri



Aniden terlemek , kalbin hızla atması , mide bulanması , baş dönmesi gibi insan vücudundaki bulgular doğanın doğal bir parçasıdır ve korkuya işarettir. Ancan ani korku bazılarında çok daha ciddi bir duruma delalettir yani panik atağa.

Panik atak nöbetleri hayatımızda bir yada iki seferden fazla yaşanmaz. panik atak size kontrolünüzü kaybediyormuş gibi hatta ölüyormuşsunuz gibi bir his uyandırır.  Panik atağın belirtileri aniden ortaya çıkar ve 10 dakika içerisinde zirveye çıkar ; yarım saat içinde nefes darlığı , terleme , sersemlik , yutma zorluğu , ölmek üzere olduğunu hissetme veya vücut zarar görüyor olarak hissedebilir.

Panik atak hastalarının nöbetleri hiç beklenmeyen bir anda geldiği için başka bir panik atak nöbeti korkusuyla yaşarlar. Ciddi panik atak rahatsızlıklarında hastalar evlerinden dışarı çıkamaz , toplum içine giremez hale gelir. Bu tarz durumlarda hiç bir ortam hastaya güvenli gelmez. Hasta hiç bir ortamda duramaz. En ufak birşeyden korkar.


24 Şubat 2015 Salı

Kayısı ve Elma Maskesi İle Cildinizi Koruyun



Bildiğiniz gibi bir çok bitkinin ve meyvenin cildimize bir çok yararı bulunmaktadır. Bu meyvelerin arasında en büyük rol oynayanlardan biriside kayısı ve elmadır. Kayısının faydaları insana saymakla bitmemektedir. Cildinizin sağlığına kesinlikle çok dikkat etmelisiniz. 40 yaşına geldiğinde hiçbir insan 60 yaşında ki gibi görünmeyi istemez. Bundan dolayı burada sizlere kayısı ve elma maskesinin yararlarını anlatacağız.

Kayısı kesinlikle vücudunuz yumuşacık ve pürüzsüz bir hale getirmektedir. Kayısı aynı zamanda sivilce ve siyah noktalara da çok büyük yararı vardır. Bir çok uzman tarafından kayısının pürüzsüz ve güzel bir cilde neden olacağını kanıtlamıştır. Bir çok uzman tarafından pürüzsüz bir yüze ulaşmak için kayısı tüketmeli ve aynı zamanda maskesini kullanmalısınız cümlesini duyuyoruz şu günlerde.

Kayısı ve Elma Maskesinin Tarifi

Malzeme Listesi

- 1 Tane taze kırmızı elma
- 4 Tane kayısı
- 1 Çay bardağı su

Maskenin Yapılışı

İlk olarak elmanın kabuğu soyulur ve çekirdekleri çıkartılır. Daha sonra orta boy bir tencerede kayısı ve elmaları haşlayınız. Tabi ki haşlarken kullanacağımız su sadece bir çay bardağı kadar olacaktır. Daha sonra kayısı ve elmalar hep birlikte blenderden geçirilir. Maskemiz hazır olmuştur. Maskemizi yüz ve istediğimiz bölgelere sürelim. Yarım saat kadar durduktan sonra yıkayınız.


Şeker Hastalarına Öneriler



Bir çok uzman tarafından şeker hastalarının terlik giymesi önerildi. Bunun nedeni ise parmak aralarında oluşacak yaraları önlemektir.
Çünkü şeker hastalarının parmak arasında yaralar oluşmaktadır.Şeker hastalığının tıptaki karşılığı diyabet hastalığıdır. Diyabet hastalarının yazın çok daha sık şeker kontrolü yapmaları gereklidir. Bunun nedeni ise yaz aylarının sıcakları ve buna bağlı olarak hareket artışı nedeni ile diyabet hastası olan kişilerde sorunlar çıkacaktır. Kesinlikle düşük kalorili yiyecekler tüketmelidirler. Aynı zamanda sık sık şeker ölçümü de yapmaları gerekmektedir.

Kesinlikle çok aşırı tatlı şeyler içilmemelidir. Şeker eklenmiş soda yada meyve suyu gibi şeyler tüketilmemelidir. Bunun en büyük sebebi ise sizin şekerinizi çıkartarak sizlere sorunlar çıkaracaktır. Bunlara kesinlikle dikkat etmelisiniz. Aynı zamanda alkol ve kafein içeren içecekler içmelisiniz. Kesinlikle sizlere yararı olacaktır.

Kesinlikle önemli bir noktada yazın sıcak altında çok durulmamalıdır. Diyabet hastalıkları için bu durum çok zararlıdır.

Argan Yağının Yararları ve Zararları



Argan yağı Fas da yetişmekte olan bir ağaçtan elde edilmektedir. Kesinlikle argan yağı bir çok şeye yararı bulunmaktadır. Bu yararları aşağıda sıralayalım.

-         Argan yağı cilt kuruluğunu önlemektedir.

-         Aynı zamanda yağlı ciltleri de kurulaştırmaya yaramaktadır.

Kısacası argan yağı cilt için çok yararlıdır. Cildinizin kırışmasını önler ve aynı zamanda bulunan çizgilerin doldurulmasını sağlar. Kesinlikle kara noktalardan da kurtulmanıza faydası vardır. Kısacası argan yağı cilt için muhteşem bir ilaçtır.


Tüp Bebeklerde Spastizm Hastalığı



Bir araştırmaya göre her 180 bebekten birisi spastizm olma tehlikesi yaşıyor. Tüp bebeklerde spastizm olasılığı gün geçtikçe yükselmeye başlıyor.

Danimarka da bir üniversitede 100bin çocuk üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaya göre tüp bebek yöntemi ile doğan çocuklarda bir çok sorunlar ortaya çıktığı belirlenmiştir. Çocukların beyninde hasarlar oluşmaktadır. Yada çocuklarda denge bozukluğuna neden olmaktadır. Bunun gibi bir çok şey ortaya dökülmüştür. Kesinlikle tüp bebek yapılırken 3 kere düşünülmelidir.

Başka bir araştırmaya göre ise normal doğum yapan çocukların 400 çocuktan birinde bu hastalık görülmektedir. Kısacası tüp bebek yöntemi ile spastizm hastalığının ortaya çıkması 2 kat daha fazladır. Bunları göz önünde bulundurarak tüp bebek yapılmalıdır.

Masa Başında Çalışanlara Öneriler



Bir çok çalışan gün boyunca bir masa başında oturmaktadır. Hareketsizlik ve sürekli aynı pozisyonda durduklarından dolayı sağlık sorunları yaşayanlara ufak tefek önerilerde bulunacağız.

-         Kesinlikle sırtınızı düz bir şekilde tutmalısınız. Yani öne doğru eğilmek size çok problem çıkaracaktır. Sırtınız düz olarak işinize bakınız.

-         Kesinlikle el ve bilekleriniz dirseğinizden biraz daha aşağıda olmalıdır. Dirsek aşağıda olursa kesinlikle sizlere sorunlar çıkaracaktır.

-         Diğer bir hüsus ise kesinlikle dik oturmalısınız. Dik oturmak sizi çoğu problemden kurtaracaktır.

-         Aynı zamanda masa başında otururken düzenli nefes alış verişi yapmanız gerekiyor. Bunu alışkanlık haline getirmelisiniz.

Kısacası masa başında oturarak çalışan kişilerin yapması gerekenler bunlardır. Bu yapılanlar onların kesinlikle sağlık problemi yaşamalarını engelleyecektir.