23 Mayıs 2015 Cumartesi

Apandisit Nedir ? Apandisit Belirtileri ve Tedavisi


Kör bağırsağın apandis denen bölümünün iltihaplanmasına apandisit denir. Çok sık rastlanan ve özellikle yetersiz tedavi sonucu yol açacağı tehlikeli komplikasyonlardan dolayı korkulan bir hastalıktır.

Apandis içinden besinlerin geçmediği küçük bir bağırsak çıkıntısıdır. Hareketli ve esnek bir boru biçiminde olan bu çıkıntı kalın bağırsağın başlangıç ​​bölümü olan kör bağırsağa, ince bağırsakla birleşme yerinin hemen gerisine bağlanır. Genellikle eğik biçimde gövde eksenine doğru uzanır. Bu normal konumunun dışında leğen içine, karaciğer altına ya da sol karına doğru da yerleşebilir. Alışılmış yerinin dışında bulunan apandisin iltihaplanması, belirtileri değerlendirmede ve hastalığın tanısını koymada güçlükler yaratır.

Apandisin anatomik yapısında üç katman göze çarpar. Dış yüzeyi seröz (sıvı içeren) bir perde gibi örter.Bunun altında kas tabakası ve en içte de lenf dokusu olarak zengin, girintili çıkıntılı bir mukoza yer alır. Lenf dokusunun fazlalığından dolayı apandiste "bağırsak bademciği" de denir.

Apandisit'in Nedenleri

Apandisin iç boşluğu çok dardır. Bağırsak florasında bulunan bütün mikroorganizmalar burada da yaşar. Apandis genellikle bu mikroplara karşı yeterince dirençlidir. Ama bazen çoğalan mikroplar hastalık yapıcı özellik kazanır. Böylece apandisin iltihaplanma süreci başlar.

Mikropların hastalık yapıcı özellik kazanmalarını sağlayan en önemli olay, apandis iç boşluğunun tıkanarak kör bağırsakla ilişkisinin zayıflamasıdır. Mikropların burada değişmez biçimde kalmasıyla apandis iltihaplanır. Tıkanmanın bir çok nedeni vardır. Bunlar arasında yoğun mukus tıkaçları, bağırsak solucanları, apandisin çok uzun olması, duvarlarında hareketi zorlaştıran köşelerin bulunması veya kiraz gibi meyvelerin takılı kalan çekirdekleri sayılabilir.


Apandisit'in Görülme Sıklığı

Antibiyotiklerin yaygın olarak kullanıma girmesiyle apandisit olgularının sayısı azalmıştır. Yine de tüm cerrahi girişimlerin yüzde 2 si apandisit nedeniyle yapılmaktadır. Bebeklik çağında ender görülen apandisit, çocukluk ve özellikle ergenlik çağında çok sık ortaya çıkıyor. Daha sonra görülme sıklığı azalmakla birlikte her yaşta gelişebilir ve her iki cinste de eşit oranda görülür. Bazı hastalarda akut apandisit kendiliğinden geriler. Ama olguların yarısında bu krizler yineler ve kesin tedaviyi gerektirir.

Apandisit'in Belirtileri

Apandisit belirtileri deneyimli bir hekimi bile tanı koymada zora sokabilir. Akut apandisit özellikle çocuklarda iştah kaybı, bulantı ve kusmayla başlar. Ateş, hastalığın tipik bir belirtisi değildir. Koltuk altından ölçüldüğünde hiçbir zaman çok yüksek çıkmaz. Ama arkada alınan vücut sıcaklığı her zaman daha yüksektir. Ağrı en önemli belirtidir. Birkaç kez kusmayla birlikte sancı biçiminde ortaya çıkar. Önceleri aralıklı gelen ağrı gittikçe şiddetlenir ve süreklilik kazanır. Apandisit ağrısı göbek çevresi ve karın üstü bölgelerinde başlar; daha nadir olarak bütün karında duyulur. Daha sonra karnın sağ alt bölgesine kayar. Ağrının göbek ile kaval kemiği arasındaki bu yeri çok tipiktir. Bazen şiddetle başlayan ağrı daha sonra hafifler. Bu durum yanıltıcıdır; hastaya rahatsızlığının bittiği duygusunu verir.

Oysa ağrı azalırken akut krizin öbür belirtilerine gerileme görülmezse, örneğin, hızlı kalp atışları yavaşlamaz, kas sertliği çözülmezse bu durum apandisit en korkulu komplikasyonu olan karın zarı iltihabının geliştiğini gösterir.

Hastanın muayenesi sırasında kolayca akut apandisit tanısına varılabilir. Karnın sağ alt bölgesinin elle muayenesinde kasların korunma amacıyla kasılması sonucu sertlik görülür. Belirli noktalara bastırılması şiddetli ağrı verir.


Apandisit'in Çeşitleri

Belirtilerin şiddeti ve hastalığın ağırlığı sadece apandis iltihabının niteliğine bağlıdır. Akut apandisit başlıca üç tipi vardır: mukuslu, irinli ve kangrenli. Cerrahi uygulamada en sık mukuslu apandisit rastlanır. Mukus salgısının arttığı bu tipte apandis iyice iltihaplanmış, gergin ve büyümüştür. Üzerindeki periton ise alışılmış parlaklığını yitirerek hafif matlaşmıştır. Mukuslu apandisit hastalığın en hafif tipi olmasına karşın, zamanında müdahale edilmezse irinli apandisit dönüşebilir. Irinli apandisitte, apandis iç boşluğunda ve duvarında biriken irin birçok apse odağı oluşturur. Bu apselere ülserleşerek apandis dışına açılmasıyla kaçınılmaz olarak periton iltihabı gelişir. Akut apandisit irinli tipinde kör bağırsak ve ince bağırsak bağlantı bölgesi gibi apandis yakınındaki bağırsak bölümleri de iltihaplanır. Son olarak, apandis damarlarının pıhtıyla (tromboz) tıkanması sonucunda kangrenli apandisit gelişir.

Başka bir deyişle, apandise gelen kanın ve dolayısıyla oksijenin azalması, doku ölümüne (nekroz) ve apandisin bağırsaktan kopmasına yol açar. Kopan apandisin ve kör bağırsağın içindekiler kayın zarı boşluğuna yayılınca çok ağır bir peritonit oluşur.

Apandisit'in Tedavisi ve Takibi

Hastalık gidişine bırakılırsa, yani tanısı konmaz ya da hasta ameliyata izin vermezse nasıl bir gelişme gösterir?

Bazı iyi huylu olgularda ağrı, kusma ve ateş birkaç gün içinde kendiliğinden azalır ve hasta o an için kendini "iyileşmiş" hisseder. Ama "o an" geçicidir, çünkü kolayca atlatılan bu ilk krizi kaçınılmaz olarak ikincisi izler. İkinci krizin ortaya çıkış zamanı değişkendir ve arada geçen süre hastalığın kronikleşmesine yol açacak ölçüde uzayabilir.

Bu iyi huylu olguların dışında bazen de 3. ve 4. günlerde periton tepkisi gelişir. Bunun sonucu olarak karın çukurunda elle hissedilen, sınırları belirsiz, oval bir kütle belirir (plastron). Yatakta dinlenme, karna buz koyma ve antibiyotik tedavisiyle plastron birkaç haftada geriler.

Bir başka olasılık da apandisit ünlü peritonit gibi ağır hastalık durumuna doğru gelişiminin. Karın zarı iltihabında belirtiler çok şiddetlidir; ağrı bütün karında duyulur, kusma yoğunlaşır, hıçkırma görünür ve ateş 400C ye kadar çıkıyor. Hasta huzursuz, sıkıntılı, soluk, yüz çizgileri gerilmiş görünür; dudaklar ve özellikle dil kurumuştur.

..bu semptomlar sonrasında mutlaka bir hekime danışılmalı ve muayene olunmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder